İki dost iki düşmanın ortasında azınlıklar: Batı Trakya’da neler oldu?
“Türkiye’nin politik yaklaşımı samimi değil”
İki dost iki düşmanın ortasında azınlıklar: Batı Trakya’da neler oldu?
Yunanistan'da, Müslüman azınlığın yoğun olarak yaşadığı İskeçe bölgesindeki Mustafçova Belediyesi’ne bağlı Gökçepınar Köyü’nde ve Gülmücine’ye bağlı iki köyde Yunan askeri silahlı tatbikat yaptı
Kıbrıs, kıta sahanlığı ve Kardak iki ülkenin gerginliklerinin başlıca nedeni. Türkiye ve Yunanistan yıllardır başta bu konular olmak üzere türlü sebeplerle gerildi, savaşın eşiğine geldi.
Bu meseleler gündeme gelmediğinde de Balkanlar’da hakimiyet kavgası baş gösterdi. Makedonya’ya Yunanistan ambargo koydu, buna karşılık Türkiye ekonomik ve siyasi destek verdi.
Yunanistan, Arnavutluk ile gerilirken, Türkiye ise ilişkilerini ekonomik ve askeri düzeyde geliştirme yoluna gitti. Türkiye Boşnaklara yardım ederken, Yunanistan Sırplara asker ve silah desteği sağladı.
İki komşunun tarihi çekişmeleri hiç son bulmadı. Son dönemlerde ise Türkiye’nin Libya ile deniz yetki alanları mutabakatı ile başlayan gerginlik mülteci krizi ve ardından Mısır ile Yunanistan’ın 'deniz yetki alanlarını sınırlandırma anlaşması' imzalamasıyla devam etti.
En son ise Doğu Akdeniz’de kıta sahanlığı gerilimi bir kez daha gün yüzüne çıktı. Oruç Reis sismik araştırma gemisinin Meis Adası açıklarında faaliyet için NAVTEX ilan etmesinin ardından bölgede askeri çatışma riski yükseldi.
İki ülke arasındaki her gerilimin dönüp dolaşıp vurduğu kesim ise azınlıklar. Tarih, her iki ülkede de bu konunun türlü örnekleriyle dolu. Doğu Akdeniz’deki gerginliğin ilk yansımaları da Batı Trakya’da görüldü.
Yunanistan'da, Müslüman azınlığın yoğun olarak yaşadığı İskeçe Bölgesi'ndeki Mustafçova Belediyesi’ne bağlı Gökçepınar Köyü’nde ve Gülmücine’ye bağlı iki köyde Yunan askerleri silahlı tatbikat yaptı.
Tatbikata dair fotoğraflar basında ve sosyal medyada kısa sürede yayıldı. Tatbikat bölge halkında tedirginliğe neden oldu.
Mustafçova Belediye Başkanı Rıdvan Delihüseyin ile bu tedirginliği Independent Türkçe için konuştuk. Delihüseyin, tatbikatın yapılacağına dair önceden bilgi verilmediğini söyledi.
Delihüseyin, “Telaşlı ve korkulu ve bir zaman dilimi oldu. Erken saatlerde yaşandı olay. Köyün içerisinden tatbikat sırasında ateş ederek geçmişler. O güne kadar böyle bir olay yaşanmadı” dedi.
“Gerekli tepkiler gösterildi”
Anamuhalafet partisi Syriza’nın İskeçe Milletvekili Hüseyin Zeybek ise, olayın münferit olduğu değerlendirmesinde bulundu.
Zeybek, “Köyün girişinde özel kuvvetlere ait bir askeri birlik var. Silahlı, teçhizatlı bir şekilde mezarlığın etrafında tatbikat yapılması pek alışagelmiş bir olay değil. Gerekli tepkiler gösterildi. Yıllardan beri ilk kez yaşandı böyle bir olay. Tekrar yaşanmasın istiyoruz” dedi.
Zeybek şu an parlamentonun kapalı olduğunu ancak konu ile ilgili gerekli yerlerle temas kurduklarını ifade etti.
Syriza Milletvekili Hüseyin Zeybek ise, bu bilginin bazı haber ajanslarında da yer aldığını; ancak doğru şekilde olmadığını söyledi.
Zeybek, şöyle devam etti:
Sorunlar hep vardı. İlk defa iki ülke arasında gerginlikle karşılaşmıyoruz. Bizim temennimiz sorunların masa başında çözülmesi. Buna en çok sevinenler de azınlıklar olacak. Bunun çok da büyütülecek bir olay olmadığını düşünüyoruz. Yıllarca neler yaşadı bu azınlık. Biz bunlarla yaşamayı öğrendik. Bu olayın büyütülmemesinden yanayız. Azınlığın daha büyük sorunları var, bunların çözülmesi için uğraşıyoruz.
“Tedirginlik yarattı”
Gökçepınar Köyü İmamı Erkan Azizoğlu da yaşadıkları olayı anlattı:
Alışık olmadığımız bir durum olduğu için, millet tedirgin oldu. Haber vermeden, sabah saatlerinde silahlı şekilde köye girmeleri ve mezarlık önünde tatbikat yapmaları korkuya neden oldu.
Gökçepınar Köyü’nün 700 metre dışında bir askeri bölge mevcut. Azizoğlu, buradaki askerlerin normalde çarşıya inip alışveriş yaptıklarını ancak tatbikattan sonra askerlerin bir daha gelmediğini söyledi.
Azizoğlu, “Kendileri de yaptıkları saçmalığın farkına vardı. Bazı Yunan gazeteleri fotoğrafları çeken kardeşimizin evini manşetlere taşıdılar. ‘Türkiye propagandası yapıyor’ diye insanları suçladılar” dedi.
Bugüne kadar köylü ve askerlerin ilişkilerinin iyi olduğuna dikkat çeken Azizoğlu, “Köylü kardeşlerimize yardımcı oluyorlar. Okullara yardım ediyorlar, en son engelli bir çocuğa yardım ettiler. En çok da bu bizi hayal kırıklığına uğrattı. Bize karşı olumlu olduklarını düşünüyorduk” diye konuştu.
Türkiye-Yunanistan arasındaki gerilimlerin etkilerini Batı Trakya halkının yaşadığını belirten Azizoğlu, “En son Doğu Akdeniz gerginliği olduktan sonra bizim köyümüz ve Gülmücine’ye bağlı iki köyde tatbikat yapıldı. Haliyle biz Yunanlarla birlikte yaşıyoruz. Her gerginlikten sonra tedirginlik hissediyoruz. Artık alıştık bu süreçlere. Bunu kınadığımız zaman ya da ufacık bir kelime ettiğimiz zaman 'Yunan düşmanı, Türk ajanları' olarak hedef gösteriyorlar” ifadesini kullandı.
“Türkiye’nin politik yaklaşımı samimi değil”
Gülmücine’de yaşayan Psikiyatrist İbram Onsunoğlu ise, iki ülke arasında yaşanan gerginliklerinin her seferinde Batı Trakya’daki halkı olumsuz etkilediğini ifade etti.
Eskiden bunun daha fazla olduğunu söyleyen Onsunoğlu, son dönemde pek fazla yaşanmadığını dile getirdi.
Onsunoğlu, “Son gerilim azınlıklar üzerindeki baskıların ve sorunların artmasına neden olmadı” dedi ve ekledi:
Türk- Yunan gerilimi üzerinde özellikle basında sivri eleştiriler yapılıyor ve bu azınlığı rahatsız ediyor. Ancak azınlık üzerinde eskiden olduğu gibi büyük bir baskı artık yaşanmıyor.
Gökçepınar Köyü’ndeki askeri eğitim aptalca bir karar. Üstünde gereğinden fazla duruldu. Türk tarafı bundan yararlanmak istedi. Cumhurbaşkanı bu konuyla ilgili hemen bir demeç verdi. Eğri oturup doğru konuşalım, ben biraz şişirme buldum bütün bu tepkiyi.
Tatbikat oluyor, fotoğraf çekiliyor aynı zamanda çocuklar askerler arasında bisikletle dolaşıyor. Şu anda Türk-Yunan gerilimi var diye pireyi deve yapacak konumdayız. Türkiye’nin ağzıyla hareket eden azınlık mensupları da hep bir ağızdan yüklendiler. Ankara’nın parmak işaretine bakıyor bazıları. Bu olay da öyle.
Yaşanan olayı kınadığını ifade eden Onsunoğlu, “Ancak ben Türkiye’nin her hareketinde bir bit yeniği arıyorum. Çünkü işine yaradığı zaman bir olaya sahip çıkıyor, işine yaramadığı zaman görmezden geliyor. Yaklaşımları samimi değil" dedi.
Türkiye için önemli olanın azınlığın sorunları değil azınlığın denetimi olduğunu aktaran Onsunoğlu, "Azınlığın sorunlarının çözümü Türkiye’ye olan bağımlığını azaltıyorsa bu sorunların devam etmesini istiyor. Çünkü Türkiye için önemli olan azınlığın bağımlılığı. Ne kadar ezilirse azınlık o kadar Türkiye’ye bağlanıyor" ifadelerini kullandı.
İbram Onsunoğlu, "Türkiye’nin politikası ne yazık ki böylesine oportünist bir politika. Bu arada Türklere yardım ediliyor. Kabul etmek gerekiyor bunu. Öğretmenlerini gönderir, maaşını verir. Öte yandan politik bakımdan yaklaşımı samimi değil” diye konuştu.
Yunanistan Milli Savunma Bakanlığı’ndan Independent Türkçe’ye açıklama
Yunanistan Milli Savunma Bakanlığı İletişim Müdürlüğü ise konuya ilişkin Independent Türkçe'ye şu açıklamayı yaptı:
“Yunanistan genelinde ve yerleşim alanlarının yakınlarında askeri tatbikatlar yapılmaktadır. İlkemiz, yapılan askeri tatbikatların yerleşim yerleri yakınındaki vatandaşların güvenlikleri ve günlük hayatları rahatsız etmeyecek şekilde yapılmasıdır. Gökçepınar durumunda da bu geçerlidir. Yapılan yorumlar gerçekle bağdaşmayan kötü niyetli düşüncelerdir.
Türkiye kanadında ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan , olayı kınayarak “Batı Trakya'da soydaşlarımızın kabristanlarını silahla taradılar, ateş altına aldılar. Bunlar hiç olumlu sinyaller değildir. Biz soydaşlarımızın dirisini de ölüsünü de yalnız bırakmayız” açıklamasını yapmıştı.
The Independentturkish