İkinci beyzbol sopası vakası!..
Ülkece bir kez daha çok sıkı bir sınavdan geçiyoruz…
İkinci beyzbol sopası vakası!..
Hamaset ile akılcılık… Hamaset ile gerçekçilik…
Ülkece bir kez daha çok sıkı bir sınavdan geçiyoruz…
ABD’nin Hasımlarıyla Yaptırım Yoluyla Mücadele Etme Yasası (CAATSA) kapsamında Türkiye’ye sınırlı bir şekilde yaptırım uygulama kararı aldı. Buna göre, Savunma Sanayii Başkanlığı ve Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, yaptırım listesine alındı. Listede ayrıca, Savunma Sanayii Başkan Yardımcısı ve Roketsan Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Yiğit, Savunma Sanayii Başkanlığı Hava Savunma ve Uzay Daire Başkanlığı’ndan Serhat Gençoğlu ve Mustafa Alper Deniz de bulunuyor. ABD’nin ürün ve teknolojileri için ihracat lisansı ve yetkilerinin verilmesi yasaklandı. Herhangi bir uluslararası finansal kuruluşun SSB’ye 10 milyon doları aşan kredi ve borç vermesi kısıtlandı ve SSB yetkililerinin ABD’ye girişleri de yasaklandı.
Yaptırım listesi 12 madde. Daha bunlar hepsi de değilmiş!..
★★★
Bizdekiler buralardan her zamanki gibi esti köpürdü… Okyanus ötesinden ise yapılan açıklamalarla bizimle kafa bulundu;
Ucundan azıcık göstermişler!..
Yapılan açıklamalardan sadece bir kaçına bakmak yeterli;
Yaptırımın detaylarını bilen ABD’li bir yetkili Financial Times’a “Yaptırımlar ABD ve Türkiye ordusunun ilişkisine zarar vermemek için incelikle tasarlandı” dedi.
Diplomaside dalga geçmenin bundan daha ağırı nasıl olabilir ki?..
İncesi buysa kalını nasıl olacaktı acaba!..
Pentagon;
“Türkiye önemli ve değerli bir NATO müttefikimiz fakat bu sorun ikili ilişkilerin gelişmesi için çok büyük bir bariyer oluyor”
Allah’tan önemli müttefikiz!..
Dertleri ne?.. Türkiye’nin Rusya’ dan satın aldığı S-400’ler…
★★★
Çok çetin bir sınavdan geçerken çıkarmamız gereken çok acı dersler de var;
-Trump, 2019 ve 2020 savunma bütçe yasalarında olan CAATSA yaptırımlarını giderayak imzaladı. Trump ile Biden birbirine ne kadar düşmanmış gibi gözükse de Amerikan devletinin dış politikadaki ulusal çıkarları gereği Trump, Biden’ın elini rahatlattı, Türkiye’ye karşı koz verdi. Biden diyecek ki; “Yapacak bir şeyim yok. Amerikan yasası CAATSA hükümleri gereği bu yaptırımlar ancak S-400 ortadan kalkarsa kaldırabilirim.”
–Trump giderayak topu Tayyip Erdoğan’a attı…
Erdoğan’ın önünde 2 seçenek var;
1- Önceki söylemlerinin arkasında durup artık derhal S-400’leri aktive edecek ki bu sefer CAATSA’daki 12 yaptırım maddeleri de yürürlüğe girecek, Türk ekonomisi -İran’dan beter- komple yaptırım/ambargo sarmalına girecek…
2- S-400’leri (ABD Dışişlerinin açıklamasında belirtildiği şekliyle) ABD’nin uygun göreceği şekilde elden çıkaracak veya kullanım dışı bırakacak.
★★★
S-400 alım süreci Türkiye’nin çok kaotik bir ortamında gerçekleşti. Sonrasında çok şey değişti. Türkiye, geri adım olur fiyasko derler vs. diye düşünmeden S-400 konusunu sıfır tabanlı olarak baştan ele alıp kararını yenilemeli. İçinde bulunulan ekonomik durum, korona salgını nedeniyle iyice artacağı belli olan sosyal-ekonomik kriz ve huzursuzluk, dış politikada maalesef yanlış hamleler nedeniyle çevremizde oluşan kuşaklar hepsi dikkate alınmalı. İçi boş lakırdılara ve hamasete kulaklarımızı tıkarsak gerçekler böyle diyor !..
★★★
İşin gerçek uzmanına da kulak verelim. Dış politika, güvenlik, savunma analisti emekli Deniz Kurmay Albay Cahit Armağan Dilek, bugünleri çok önceden görmüştü. Şöyle diyor;
–Bir NATO müttefikinin diğerine yaptırım uygulaması kendi başına ağır bir diplomatik hamle… Yaptırımın içeriği oldukça ağır. Doğrudan Türkiye’nin son yıllarda öne çıkan gücünü savunma sanayini hedef almış. Kişileri boş verin ama SSB’na lisans yetkilendirme yasağı, borç/kredi alamama hükmü çok ağır. Çünkü Türkiye’nin bütün savunma güvenlik projelerini SSB yürütüyor ihaleye çıkıyor, kredileri vs.yi ayarlıyor. Bu yaptırımlar muhtemelen halen devam eden projeleri etkilemeyecektir şu aşamada ama henüz proje aşamasındakiler duracaktır. Şunu bilelim. Aslında halen bazı kritik parça bazlı örtülü ambargo veya geciktirme süreci perde arkasında zaten yaşanıyor. Bu durum daha da genişleyebilir. Avrupa ülkeleri de büyük olasılıkla ABD kararını takip edecekler benzer kısıtlama ve yaptırımlar gelecektir. Eğer Türkiye her şeyi göze alıp S-400’ü aktive ederse bu komple bir ekonomik/siyasi/silah/askeri ambargoya döner. 1974 ambargosunu mumla ararız.
–Biz CAATSA yaptırımlarını konuşuyoruz ama asıl yaptırım F35’lerin verilmemesi. Milyarlaca dolarlık iş hacmini kaybettik. 20 yıl önce planladığımız hava kuvvetlerinin kuvvet yapısını zaafa uğrattık. Türkiye S-400 almanın fayda ve mahzurlarıyla F-35 alamamanın fayda ve mahzurlarını analitik olarak incelemedi. Bu uzun süreli kapsamlı uzman değerlendirmesi gerektirir.
–Farkına varılması gereken kritik husus şu: Ortaklıklar/ittifaklar oluşturabilmek yeni dünya düzeninin kuvvet çarpanı. Bu yeteneğe sahip olmak yeni düzeninde söz sahibi yapacak. ABD ve Avrupa’nın en önemli avantajı bu. Rusya ve Çin askeri ve ekonomik anlamda güç olabilirler ama ortaklık oluşturmakta ittifakları etkinleştirmede çok zayıflar. Türkiye de mevcut haliyle bölgesinde ve küresel anlamda yalnızlaşmış durumda. Sağdan saysak Azerbaycan, soldan saysak Pakistan…
https://www.korkusuz.com.tr/ikinci-beyzbol-sopasi-vakasi.html
AHMET TAKAN / KORKUSUZ