İkinci dalga korkusu

Turizmciler endişeli, seyahat acenteleri “afet hali” talep ediyor.

İkinci dalga korkusu




İkinci dalga korkusu

Turizmde sezon uzayacak umudu İngiltere, İran ve Japonya gibi pazarlardan birbiri ardına gelen açıklamalarla sarsıldı. Turizmciler endişeli, seyahat acenteleri “afet hali” talep ediyor.

Salgının büyük darbe vurduğu sektörlerin başında geliyor turizm. Geçen yılın dokuz ayında yaklaşık 20 milyon turist gelirken bu yıl sadece 1 milyon turist ziyaret etti Türkiye’yi. 

Turizmde istihdam yüzde 60 azaldı, hizmet veren 20 sektör de kriz yaşıyor. Güvenlikli turizm kavramıyla atılan adımlarla son dönemde umutlar artmıştı. Özellikle Almanya, Rusya ve İngiltere’den seyahat acenteleri de rezervasyonlara başlamıştı.  

Türkiye’nin salgınla çok iyi mücadele ettiği algısı ne yazık ki alınan yanlış kararlarla olumsuz yönde etkileniyor şimdi.

Türk Tabipleri Birliği’nin iddialarıyla ortaya çıkan açıklanan vaka sayılarının farklı olması algıyı bozdu. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıklaması üzerine şimdi birbiri ardına yeni kısıtlamalar gündemde.

Örneğin İran tüm uçuşları iki gün önce durdurdu. İngiltere “Türkiye’den 3 Ekim cumartesi 04.00 itibarıyla İngiltere’ye seyahat edecek kişilerin yeniden 14 gün karantinada kalarak kendilerini izole etmeleri” kararını açıkladı.

Ardından Türkiye’nin vizesiz girebildiği ülkelerden Japonya, 1 Ekim’den başlamak üzere vize zorunluluğu getirdi. Vizesiz seyahatin kaldırılmasına salgın sebep gösterildi. Turistik amaçlı seyahatler de yasaklandı. Ürdün charter’lara kısıtlama getirdi. Formula 1’in seyircisiz yapılmasına kararı verildi. 

Sezonun uzayacağı beklentisi ile otellerini açan, açmaya hazırlanan turizmciler şimdi yeniden endişeli. Onlara göre rakam tartışması gereksizdi ve ortaya çıkınca Türkiye turizmine büyük darbe vurdu. 

Bazı turizmciler bu konuda Türk Tabipleri Birliği’ni ve gerçek rakamların açıklanmasını isteyen sağlıkçıları suçluyor. Eleştirilmesi gereken ise Türkiye kriterleri değiştirirken bu yeni protokolleri Dünya Sağlık Örgütü gibi uluslararası kurumlara bildirmeyen Sağlık Bakanlığı...

Şeffaf bir şekilde bu değişiklik açıklansa yeni bir kriz yaşanmayacaktı. 2020 hem dünya hem de Türkiye turizmi için kayıp bir yıl. Tartışmaları bırakıp geleceği planlamak atılacak en doğru adım!

KOMİSYON KURULSUN, FON OLUŞTURULSUN

Bahattin Yücel eski Turizm bakanlarından. Turizmin geleceğini ve önerilerini ona sordum. Öncelikle yapılması gerekeni “hasar tespiti” olarak vurguluyor ve üç yıl süreceğini söylediği kriz için orta ve uzun vadeli plan yapılması gerektiğini söylüyor. Şu önerilerde bulunuyor:

* Hasar tespiti için hemen uluslararası gözetim kuruluşları, bakanlık denetçileri, meslek örgütleri, rehberler oturup bir kurul oluşturmalı. 

*Tespitten sonra zararlar ortaya konulmalı, banka ve kamu alacakları, çalışanların tazminatları ve alacakları saptanmalı. Bir plan yapılmalı, buna göre fon bulup sektör düze çıkarılmalı. 

Yücel, Türkiye’nin bu sektörde 40 milyar dolarlık yatırımı, 1 milyon 200 bin yatağı olduğunu hatırlatıyor ve bir arama konferansı düzenlenmesini de öneriyor.

AFET DURUMU İLAN EDİLSİN, HİBE VERİLSİN

Turizmde hem otelciler hem de seyahat acenteleri salgının yarattığı büyük krizi nasıl aşacağını düşünüyor. Dün Türkiye Seyahat Acentaları Platformu üyesi turizmciler bavulları ve bayrakları ile eylem yapacaktı. Ancak gece yarısı salgın nedeniyle bu eylem yasaklandı. Onun yerine Turizm Bakanı Mehmet Ersoy seyahat acenteleri ile görüşmeyi kabul etti. 

Eylemin gerekçesini “fors major yani acil durum” ilan edilmesi olarak açıklamışlardı. Bakanla görüşmede ise şu taleplerde bulundular: 

* TÜRSAB üyesi şirketlere hiçbir ticari kısıtlama olmaksızın şirket başına 75.000 TL tutarında hibe verilmesi ve işe devamlarının sağlanması.

* Devlet bankalarından ticari sicili uygun olan turizm şirketlerine bir sene ödemesiz, 36 ay vadeli, düşük faizli KGF destekli kredi çıkartılması.

* Turizm şirketlerinin 2021 sonuna kadar İŞKUR kısa çalışma ödeneği çerçevesinde desteklenmesi.

* Turizm şirketlerinin 2021 sonuna kadar SGK, muhtasar ve kurumlar vergisinden muaf tutulması, kredi taksidi ve ödemelerinin Haziran 2021’ye kadar ertelenmesi.

* Acente kanalının devre dışı bırakılmasına son verilmesi, iki sene süreyle acente belge taleplerinin dondurulması ve yeni acente belgesi verilmemesi.

 Bilindiği gibi TÜRSAB ile Bakan Ersoy’un arası pek sıcak değil. Bakanın bazı üyeleri kabul etmesi bile şaşırtıcı sayılır. Bu görüşmeden bir karar çıkar mı? Zaman gösterir.

CUMHURİYET