İktidarla muhalefetin "erken seçim" polemiği
"Çare, milletin meseleye el koymasıdır"
İktidarla muhalefetin "erken seçim" polemiği
CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun MHP lideri Bahçeli’ye erken seçim çağrısı siyasi kulisleri hareketlendirdi. Muhalefet erken seçimi kaçınılmaz görse de, Cumhur İttifakı seçim için 2023’ü işaret ediyor.
Partisinin temmuz ayındaki kurultayında bir sonraki seçim için "dostlarla iktidar" hedefi çizen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun AKP kökenli Gelecek ile DEVA partilerini ziyaretlerinin ardından hükümete "erken seçim" çağrısı yapması dikkat çekti.
Öyle ki Kılıçdaroğlu, 31 Mart 2019 yerel seçimlerinden sonra İstanbul, Ankara, İzmir, Adana ve Antalya’nın da aralarında olduğu 11 büyükşehir belediyesini CHP’nin kazanmasından sonra belediyelerin hizmetlerinin konuşulmasından yana tavır koymuştu. Kılıçdaroğlu, belediyelerin hizmetleri daha çok öne çıktıktan sonra seçim konuşulmasını istemişti.
Ancak Kılıçdaroğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’la yaptığı görüşmenin ardından iktidardaki Cumhur İttifakı ortağı MHP lideri Devlet Bahçeli'ye açık çağrı yaptı. Kılıçdaroğlu’nun "Ülke yönetilmiyor. Bu ülkenin kurtuluşu bir an önce seçime gitmektir. Bunu kime söylüyorum? Sayın Bahçeli’ye söylüyorum. Bu ülkeyi seviyorsan, çık kardeşim yarın sabah, de ki 'Yeter artık'. Türkiye'yi seçime götür" çağrısında bulundu.
Davutoğlu ve Babacan’la Türkiye’de cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin işlemediği, iyileştirilmiş parlamenter sisteme dönülmesi gerektiği konusunda fikir birliğine vardığı siyasi kulislere yansıyan Kılıçdaroğlu’nun neden erken seçim istediği ve bu konuda öncelikle neden Bahçeli’ye çağrıda bulunduğu siyasi kulislerde en çok üzerinde durulan sorular oldu.
"Çare, milletin meseleye el koymasıdır"
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel DW Türkçe’ye Kılıçdaroğlu’nun neden erken seçim istediği sorusunu yanıtlarken, Kılıçdaroğlu’nun “ülke yönetilemiyor” çıkışına gönderme yapıyor. "Türkiye yönetilememekte, adeta savrulmaktadır" diyen Özel, Kılıçdaroğlu’nun neden seçim istediğini şu sözlerle açıklıyor:
"Her derde çare olacağı iddia edilen, tek adam rejimi olduğunu vatandaşın da gördüğü Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi sorun çözmedi, yarattı. İşsizliği düşürme vaadiyle gelenler işsizliğin yükselmesine, bir doları bir lira yapma vaadiyle gelenler doların 9 liraya tırmanmasına ve her geçen gün enflasyon canavarının ortadireğin kanını emmesine çare olamadı. Çare, milletin meseleye el koymasıdır."
Özel, demokrasilerde milletin meseleye el koymasının seçim yoluyla olduğunu anlatırken seçimlerin önünün açılmasının "elzem" olduğuna da vurgu yapıyor.
Özel, erken seçim çağrısını neden Bahçeli’ye yaptıkları konusunda da "MHP’nin ülkenin geldiği sorunlara duyarsız kalması, hükümete izahsız destek vermesi anlaşılır değil. Gerçekten milliyetçilerse, gerçekten ülkelerini seviyorlarsa seçimin önünü açmaları gerekir" diyor.
CHP'de, Kılıçdaroğlu’nun seçim çağrısı için Bahçeli’yi adres göstermesinin ardında Bahçeli’nin 3 Kasım 2002 ve 24 Haziran 2018 seçimlerine giden süreci doğrudan başlatmış olmasına da gönderme yapılıyor. Aynı göndermeyi diğer muhalefet partilerinin de yapması ve seçimi kaçınılmaz görmesi de dikkat çekiyor.
"İktidar gücünü, kapasitesini kaybetti"
Kılıçdaroğlu’nun erken seçim çağrısıyla birlikte Meral Akşener liderliğindeki İYİ Parti’de de "Biz hazırız" sesleri yükseldi. Cumhur İttifakı’na karşı CHP ile Millet İttifakı’nı kuran İYİ Parti’nin yeni seçim sürecinde CHP ile ittifak ilişkisini daha da güçlendirmek istediği siyaset kulislerine yansıdı.
İyi Parti Genel Başkan Yardımcılarından Yavuz Ağıralioğlu, Kılıçdaroğlu’nun seçim çağrısı üzerine yaptıkları değerlendirmeler hakkında DW Türkçe’ye bilgi verirken, "Muhalefet olarak halkla her buluştuğumuzda iktidara ilişkin şikayetlerin daha da arttığını görüyoruz. İktidar sorun çözme gücünü, kapasitesini yitirdi. Hükümet yönetemiyorsa, muhalefetin de iktidara talip olması normaldir. Bunun yolu da seçimdir. İktidarla değil, koalisyonla yönetiliyoruz. Ve koalisyonda seçim iradesi de Bahçeli’de olduğuna göre, ona çağrı yapılması çok mantıklı" diye konuşuyor.
Gelecek ve DEVA 2021 diyor
Türkiye’nin erken seçime ihtiyacı olduğu konusunda Gelecek ve DEVA partileri de CHP ile hemfikir. Eski başbakan Ahmet Davutoğlu’nun liderliğindeki Gelecek Partisi, halkın nabzını tutmak için ülke genelindeki organizasyonlarını sürdürürken halkın da erken seçim istediğinin ortada olduğunu öne sürüyor.
Gelecek Partisi genel başkan yardımcılarından Selçuk Özdağ, DW Türkçe’ye "Türkiye’deki mevcut koalisyon hükümeti ülkeyi yönetemiyor. İnsanlar fakirleşiyor. Sokakta tufan var. Sosyal patlamanın eşiğindeyiz" derken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın aynı zamanda AKP genel başkanı da olduğuna gönderme yaparak, "Ülkeyi kamplaştırıyor. Bir erken seçimin zaruri olduğunu düşünüyoruz. Türkiye, 2021 Mayıs ayından itibaren alınacak bir kararla kendini toplamalı" diyor.
Eski başbakan yardımcılarından Ali Babacan’ın liderliğindeki DEVA Partisi’nde Seçim İşleri Başkanı olan İdris Şahin de, Türkiye için 2021 Mayıs ya da sonbaharında seçim öngördüklerini söylüyor. Şahin, "Muhalefetin seçim talep etmesi son derece meşrudur. Ekonomideki karanlık tabloyu görmezden gelemezler. Eminiz, AKP ile MHP de erken seçimin nasıl gündeme getirileceğinin formülü üzerinde çalışıyor" görüşünü paylaşıyor.
AKP ile MHP: Seçim 2023'te
Muhalefetin erken seçim isteğine AKP ile MHP ise sıcak bakmıyor. AKP’li Hüseyin Yayman "Erken seçimi gerektirecek bir siyasi atmosfer, yeni bir toplumsal arayış yok. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi de ülkenin seçim yorgunluğundan kurtulması, istikrar için devreye girdi zaten. Seçimin zamanında, yani 2023'te yapılacağını düşünüyorum" diyor.
MHP Genel Başkan Yardımcılarından Feti Yıldız da DW Türkçe’ye Türkiye’yi seçime ya cumhurbaşkanının ya da meclisin götürebileceğinin anayasa değişikliğiyle hükme bağlandığını hatırlatıyor. Yıldız, "İki koşulda da seçim olmuyor. Yani cumhurbaşkanı istemiyor, mecliste gereken nitelikli çoğunluk sağlanamıyor. CHP, içine düştüğü çıkmazdan kurtulmak için atak peşinde. Onun fantezilerini ciddiye almıyor, Türkiye’nin sorunlarıyla ilgileniyoruz" çıkışında bulunuyor.
Kılıçdaroğlu’nun hükümeti çözüm üretememekle suçladığını hatırlatan Yıldız, "Kendisi sorunlara çözüm üretmiş midir? Salgınla mücadele edilirken, kahvehanelerde kağıt oynanırken destelerin her seferinde yenilenmesini önermişti. Onu anladık da, bir de okey oynayanlar var. Onlar da her seferinde taşları ve ıstakaları mı değiştirsin? Kahvehane sahipleri, müşterileri dahiyane fikirlerini merak ediyor" söyleminde bulunuyor.
AKP ile MHP'den ortak teklif
Erken seçim tartışmalarını elinin tersiyle iten AKP ile MHP’nin Siyasi Partiler Yasası ve Seçim Yasası’nı değiştirmek için ayrı ayrı çalışma yapması ise siyaset kulislerinde her iki partinin de seçim konusunu sürekli gündemde tuttuğunun işareti olarak algılanıyor.
Ayrı ayrı yapılan çalışmaları sonrasında birleştirip ortak bir teklife dönüştüreceklerini söyleyen AKP’li yetkililer, siyasi kulislerde konuşulan yüzde 10 seçim barajının düşürüleceği bilgisini doğruluyor. "Yüzde 7 de olabilir, yüzde 5 de. Erdoğan ile Bahçeli değerlendiriyor" görüşündeki aynı yetkililer, her iki liderin de mecliste daha çok partinin temsil edilmesinden yana olduğunu söylüyor.
Hilal Köylü / Ankara
Deutsche Welle Türkçe