"İlk kez burada açıklıyorum" dedi ve: "Hasta değildim çekilmeyi düşündüm"

Didem Arslan Yılmaz "Aday olmamayı düşündünüz mü?" 

"İlk kez burada açıklıyorum" dedi ve: "Hasta değildim çekilmeyi düşündüm"




Didem Arslan Yılmaz'ın "Aday olmamayı düşündünüz mü?" sorusuna, "düşündüm" yanıtını veren İnce'den dikkat çeken açıklamalar...

  CHP eski Yalova Milletvekili ve CHP'nin 2018 Cumhurbaşkanlığı Seçimleri adayı Muharrem İnce, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde görüştüğü" iddiaları sonrası yaşananlara ilişkin Habertürk TV'de yayınlanan "Türkiye'nin Nabzı Özel" programında Didem Arslan Yılmaz'ın sorularını yanıtladı.

Didem Arslan Yılmaz'ın "Aday olmamayı düşündünüz mü?" sorusuna, "düşündüm" yanıtını veren İnce şunları söyledi:

“Listeler açıklanınca baktım, benim yanımda duran arkadaşların hepsini harcadılar. Tanju Özcan dahil o da gitmişti. 'Zonguldak mitinginde hastayım' dedim. Doğru değildi, ne hastası. Çekilmeyi düşündüm. İlk kez size açıklıyorum. Bartın milletvekilini listeye koymamışlardı. Ekibini satmış adam oluyorsun. Bütün milletvekillerinin hepsi liste dışı bıraktılar. 'Çekileyim, buyrun kendiniz aday olun' dedim. Sonra 'kamuoyunda Cumhurbaşkanı adayı oldu şımarıklık yapıyor, derler' dedim. Ama çekilsey miydim o zaman? Şimdi tekrar geri dönsem, çekilirdim. Ama ben Cumhurbaşkanı olmayı istiyorum. Kazanmak istiyor, Türkiye'yi yönetmek istiyorum. Eğitimi çağdaşlaştırmak, tarımı ayağa kaldırmak, Suriyeliler sorununu çözmek, yargı düzenini sil baştan yenilemek istiyorum.”

İşte o sözler:

Muharrem İnce’nin açıklamalarının tamamı şöyle:

 

“Bugünkü basın açıklaması sonrası Kılıçdaroğlu'ndan, Genel Merkez'den bir telefon aldınız mı? sorusuna Muharrem İnce,  "Beni Sayın Genel Başkan ya da Genel Merkez yöneticilerinden kimse aramadı. Hiçbir görüşme gerçekleşmedi. Ben namusunu şerefini korumaya çalışan bir adamım. Mağdur edilmiş, üzerine kumpasa edilmiş bir adamım. Olayın hiçbir kısmında benim dahlim yok. Partisini tartıştıran ben değilim. Mağdur edilen benim, şerefine dil uzatılan benim. Partililiğini tartıştırılan benim. Hakaret edilen benim. Bir gazeteci çıkıyor. "CHP'den ünlü bir isim Saray'a gizlice gitti, araçların plakasını değiştirdi." diyor. Bir senaryo, James Bond filmleri gibi. Sıkışınca kaynağını açıklıyor. Sözü edilen kişi benim. Rahmi Turan'da benim cep telefonum var, onun telefonu da benim telefonumda kayıtlı. Beni arayabilir. Hiçbir arama yapmadı. Taraf edilen benim, ortaya sürülen benim, olayın öznesi benim. Beni aramıyorsun. 'Ben CHP'den aldım, Kılıçdaroğlu'na da bunu doğrulattım' diyor.”

"BEN PARTİMİ TARTIŞTIRMAK İSTEMİYORUM"

Uğur Dündar'la arasındaki görüşmeye ilişkin İnce, "O yazı yazılmadan önce, kendime de toz kondurmadığım için, 'böyle masallar olur' dedim. 'Böyle bir görüşmeniz oldu mu dedi?' 'Olmadı' dedim. Böyle derin bir komplo olduğunu düşünmedim. Böyle bir tezgah olduğunu o anda anlamadım ben. Rahmi Bey de benim telefonum var. Beni aramıyor. Kaynağını aramıyor, kaynağı diyor ki 'Kılıçdaroğlu'na doğrulattım'. Bir de CHP'li var. Talat Atilla'nın söylediğine göre. Ama bir de mağdur edilen kişi var. Adı geçen, eğer böyle bir şey yapan varsa bu şerefsizce bir harekettir. Yani gizlice gidip Sayın Cumhurbaşkanıyla gizlice görüşen, bu konuşma gerçekse ki bence değil, yok öyle bir konuşma. Bu şerefsizce bir olaydır. Bu ne demektir? 'Bunu sen yaptın!' O zaman benim şerefime leke sürüyorsunuz. Ben kendini anlatmaya çalışan birisiyim. Ben partimi tartıştırmak istemiyorum. Sayın Genel Başkan bir TV kanalına çıkıyor. Orada soruyor? CHP'nde birisi Erdoğan ile görüşmeye gitmiş, Şaşırmadım. diyor Sayın genel başkan, bir insan neden şaşırmaz, ya yazının yazılacağını biliyordu önceden ya da Genel Başkan'a söylediler. O da şaşırmadım diyor doğrudur diyor.  Biliyorum ama isim veremem diyor. Bu kişi ben değilim. CHP'de genel başkan adaylığı konuşan birisi varsa o da benim." dedi."

"ÇOK KÖTÜ BİR SENARYO"

"Orda Sayın Genel Başkan böyle bir açıklama yapınca ben yazılı bir basın açıklaması yapıyordum. Tam yazılı bir açıklama metnini yazdık. 21 Kasım Çarşamba 11:23'te Sayın Genel Başkanı aradım. 14 dakika sonra ban döndü. 8 dakika 19 saniye konuştuk. Hislerimi anlattım. Aynen şöyle söyledim. 'Ben açık yüreklilikle söylüyorum. Bu haber yalan bir haber, bu kişi ben değilim. Ben başka arkadaşların da olabilme ihtimalini düşünmüyorum. Yapmaz bunu bir CHP'li. Bir kere çok kötü bir senaryo.' Dedim ki, 'ortada bir oyun var, tezgah var. Bu oyunu ikimiz birlikte bozabiliriz. Kaptan sizsiziniz, genel başkan sizsiniz. Birlikte bir açıklama yapalım, fotoğraf verelim. Ben diyeyim ki bu bir yalan haberdir, CHP'yi karıştırmak istiyorlar.' Siz de deyin ki; 'İnce bizim kardeşimizdir. Benden fazla bu partide emeği vardır. Asla bu kişi İnce değildir. Adı geçen arkadaşların da asla böyle bir şey yapmayacağına kefilim. Bu haber yalandır deyin kapatın' dedim. Eğer kapatmazsanız bu olay çok büyük. dedim. Görüşelim dedim, 'görüşürüz' dedi." 

"YARIN KILIÇDAROĞLU'NA YAPARLAR"

"Haberin yalan olduğu ortaya çıktı. Olmayan bir görüşmeyi tezgahladılar. Başka birisi de görüşmedi. Bu bir masal. Ben sayın genel başkana şunu anlatmaya çalıştım ama herhalde tam anlamadım. Burada hedef benim. Ama bu menfaat grubu bunu bugün bana yapan yarın kendisine yapar. Genel Başkan bunu 'biliyorum' diyorsa kandırmışlar Genel Başkanı." 

Tezgah var mı sorusuna Muharrem İnce, "Var. Sözcü Gazetesi var mı bu tezgahta? Yok. Rahmi Turan var mı? Göbeğinde. 80 yaşında insan torunlarına ne diyecek. Torunları 'Muharrem İnce'ye iftira attın' demeyecek mi? 80 yaşındaki insan gazetecilik hırsı ya da başka menfaatler için başka bir insana iftira atıyorsun. Bu burada kalmayacak, yargı yoluna başvuracağım." dedi. 

TALAT ATİLLA'NIN AÇIKLAMALARI

Talat Atilla'nın açıklamalarına ilişkin İnce, "Talat Atilla kendisi yazmıyor, başkasına yazdırıyor. 'Kaynağı açığa çıkar, işinden olurmuş'. E biz itirafımızdan oluyoruz. Yargı insanların gözünde yerlerde sürünüyor ama gazetecilik de ilk ikiye girer. Rezil bir açıklama bu. Talat Atilla 'Kılıçdaroğlu açıklamazsa ben açıklayacağım' diyor. CHP Genel Başkanı'nı tehdit ediyor. Atatürk'ün kurduğu partinin başkanını tehdit ediyor. Açıklayacaksan açıkla. Bir gazetecinin haddine mi düşmüş bizim genel başkanımızı tehdit etmek. Yalan haberler yapılacak, Türkiye ekonomiyi, Suriye'yi konuşmayacak. Bir yalan haberi konuşacak. Muharrem İnce kendine pay çıkarıyor' diyorlar. Ben pay çıkarmıyorum, şerefimi kurtarmaya çalışıyorum. Beni bilenler, tanıyanlar bana pay çıkarıyor." şeklinde konuştu.

"24 HAZİRAN'DAN BERİ SUSUYORUM"

"Komployu kuranların birçoğunu biliyorum. Kurultay'da bunları anlatacağım." diyen İnce, "24 Haziran'dan beri susuyorum. Gözüm gibi bakıyorum partime, aman yara almasın diye. Ama susarsak temiz siyaset olmaz. Sen kendi partinin evladına kumpas kurarsan nasıl temiz siyaset olsun. Bugün bana bu iftirayı attılar." ifadelerini kullandı. 

"İNCE'NİN ERDOĞAN İLE GÖRÜŞTÜĞÜNE İNANAN YOK"

"Bir hafta oldu. Türkiye'de Muharrem İnce'nin Saray'a gidip Sayın Erdoğan ile görüştüğüne inanan var mı? Yok. Kapandı konu. Gazeteci, yalan, haber yalan, görüşme yalan, plaka yalan. Ben ne yaptın bu partiye? Hizmet ettim. Cebimdeki paramı paylaştım, elektrik su faturasını ödedim. Helal ediyorum hepsini. Onlar beni vekil yaptılar, onlar da helal eder umarım. Ama utanmıyor musunuz beni savunmamaya. Bunu temizlemeden yola devam edemeyiz."

"Benim Cumhurbaşkanlığı mitinglerimi vermeyenler bugün yayınladı. Teşekkürler. Ama beni vermek yerine açlık duyanları, siyanürle kendini zehirleyenleri, çiftçiyi, köylüyü, atanamayan öğretmenleri verseler daha memnun olurdum."

KILIÇDAROĞLU İLE BİRARAYA GELİR Mİ?

Kılıçdaroğlu yanıltılmış olabilir mi? Bir araya gelme ihtimalinizi görmüyor musunuz? sorusuna İnce, "Her zaman bir araya gelebiliriz. Ben il başkanıyken bakanlığımızı yapmış Fikri Sağlar bana düğme iliklemişti. Ben CHP edebini bilirim. Saygısızlık etmem. Ama kimseye de kendimi ezdirmem. Elimizde tarihi bir fırsat var. Sayın Erdoğan'dan kurtulmak istiyor muyuz? İki görüş var. Bir Sayın Kılıçdaroğlu 'ismi biliyorum, söyleyemem, şaşırmadım' diyor. Sayın Erdoğan ne diyor? 'İspatlayın, Cumhurbaşkanlığını bırakacağım.' Biz Erdoğan'a Cumhurbaşkanlığını bıraktırmak istiyor muyuz? Kılıçdaroğlu biliyorsa ismi açıklasın, Erdoğan da gitsin. Görüşen kişi bensem, onu da açıklasın. Muharrem İnce de gitsin. Toptan temizlik olsun. Ama bilmiyorsan o zaman Muharrem İnce'yi savunacaksın." yanıtını verdi.

MİT-CHP İDDİALARI

MİT, CHP için kullanıyor mu? sorusuna ise Muharrem İnce, "Tabi kullanıyor. Bilmediğimiz bir şey mi? Özel hayatımızdan tutun telefonlarımıza kadar. Burada sayın Kılıçdaroğlu ile beraber mağduruz. Ben daha çok mağdurum. Sadece kendi partilisini korumadığı için kızıyorum." dedi.

"Sayın Erdoğan bana haber gönderseydi, 'Seninle görüşmek istiyorum' deseydi. Hemen Sayın Kılıçdaroğlu'nu arardım. Kaptan o çünkü." diyen İnce, "Gideceğim zaman Tweet atardım. 'Şu saatle Sayın Erdoğan ile görüşeceğim' derdim. Yanıma mutlaka birini alırdım. Ben 40 yıllık siyasetçiyim. Acemi miyim ben? Abdullah Gül beni Kazakistan ziyaretine çağırdığında Deniz Baykal'ı aramıştım." dedi.

ÇAVUŞOĞLU İLE GÖRÜŞTÜĞÜ İDDİALARI

Mevlut Çavuşoğlu ile görüştüğü iddialarına ilişkin ise İnce, "İstanbul'da Beşiktaş'ta siyasetçilerin kaldığı bir otel var. Oğlumun evine çok yakın. Ben de oğluma yakın olduğundan arkadaşlarımla oranın kafeteryasını kullanıyorum. Bir gün Dışişleri Bakanı oradaymış ama ben oğlum ve arkadaşlarımla görüşmüştüm. Ankara Kuşu diye biri var, 'yok görüşmüşüz'. Karşılaşsan selamlaşırım, konuşurum. Ama olmadı." dedi.

"BURADAN GÜÇLENEREK ÇIKACAĞIZ"

"Üç beş kişilik grup için koca partiyi zan altında bırakmam." diyen İnce, "Temizleyebiliriz. Temizleyebileceğimizi düşünüyorum. Ben partimin bu şebekeden arınmasını istiyorum. Arınacak bu, çaresi yok. Bundan da güçlenerek çıkacağız." ifadelerini kullandı.

"DİSİPLİNLİK BİR ŞEY YAPMADIM"

Disipline sevk edileceğinizi düşünüyor musunuz? sorusuna İnce, "Ben disiplinlik bir şey yapmadım. Mağdurun, şerefini korumak bir insanın disipline verildiği nerede görülmüş? Disipline gidecek olan kişi şu... Talat Atilla'ya yalan bilgiyi verecek kişi tespit edilecek ve açılacak. Öyle bir şey olacağını sanmıyorum. Beni disipline vermek ayaklarına sıkmak olur. Partiyi bilirim, disiplini bilirim, asla o konuda hata yapmam. Saygı gösteririm ama saygı da isterim." dedi.

ÖZTRAK'IN AÇIKLAMALARI

İnce'nin bugün yaptığı basın açıklaması sonrası CHP parti sözcüsü Faik Öztrak'ın yaptığı açıklamalara ilişkin konuşan Muharrem İnce, "Partinin yöneticileri iki yıllığına seçilmiş kiracılarıdır. Biz onların marabaları değiliz. Parti Sözcüsü çıkacak, 'Muharrem İnce bizim arkadaşımız, böyle bir şey yapmamıştır' diyecek." dedi.

"KOMPLO KURUYORSAN ADAM GİBİ KUR"

"FETÖ'nün kaset komplolarıyla bu olay arasında benzerlik görüyor musunuz?" sorusuna ise İnce, "Hayır. Bana bu komployu düzenleyenler daha cahil, kafaları daha az basıyor. Komplo kuruyorsan adam gibi kur, bir tutar tarafı olsun" şeklinde yanıt verdi.

"MİLLET İTTİFAKI DEVAM EDECEKTİR"

Millet İttifakı'na ilişkin ise İnce, "Parlamenter sisteme her geçilmediği sürece Millet İttifakı devam edecektir. Sayın Kılıçdaroğlu'nu da Akşener'i de kutluyorum ama bunları sürdürmek zor. Koalisyon hükümetlerinden seçim önce koalisyona geldik. Türkiye'nin parlamenter sisteme dönmesi lazım. Eskisine değil, eskiden çok sıkıntı vardı." ifadelerini kullandı.

2020'DEKİ KURULTAY'DA ADAY OLACAK MI?

Arslan'ın "2020'deki CHP Kurultay'ında Genel Başkan Adayı olacak mısınız?" sorusuna İnce, "Delegeler seçilmeden bunu söylemek doğru olmaz. İddiamdam vazgeçmiş değilim. Tekrar söylüyorum, CHP'nin Genel Başkanı Cumhurbaşkanı adayı olmalıdır. Başka birinin aday olmasını yürümüyor. Bunu denedik bir kere. Sayın Genel Başkan olmadı, ben oldum. İşler yürümüyor. Bir kere Genel Başkan sıfır morelle seni kampanyaya başlatıyor. Seni destekleyen milletvekillerinin hepsinin üstünü çiziyor. Senin kolunu kanadını kırıyor. Olmasan 'şımarık çocuk' derler. Olsan, arkadaşların harcanmış, gitmiş. Olmuyor." dedi. 

Odatv.com