İmamoğlu da böyle namaz kıldırır size

İSTİSMARI BIRAK DA FİLİSTİN AJANSININ ÇIĞLIKLARINA BAK

İmamoğlu da böyle namaz kıldırır size




İmamoğlu da böyle namaz kıldırır size

AKİF BEKİ YAZDI

Dünya hayatımızı değil de âhiretimizi kurtarmak için sandığa gidiyormuşuz, seçim değil din savaşıymış, küffar tepeleme niyetine oy atacakmışız, muhalefet din düşmanıymış, iktidar partisine oy vermeyenler cehennemde yanacakmış, belediye başkanı değil de imam seçecekmişiz gibi propaganda yapar, ısrarla dini siyasete alet eder, camiye partizanlık ve ayrımcılık sokmaktan vazgeçmez, cemaati bile böler, Müslümanlığı tekelinizdeymiş gibi gösterirseniz olacağı budur.

Muhalefet partilerine de nefsi müdafaa hakkı doğar. Bir İmamoğlu çıkar, ondan alırsınız en okkalı cevabı, kalkamazsınız altından.

İktidar, muhalefet fark etmez; kim yaparsa yapsın, din istismarı kabul edilemez.

Ama bunca karalama, suçlama ve ayrımcılıktan sonra muhalefetin savunmasız kalmasını da bekleyemem, hakkaniyete sığmaz.

İBB Başkanı İmamoğlu, Avcılar'da cami yaptıracak, bir de bakacak ki imam eksik, müftü atamaya yanaşmıyor... Lâfı yerine oturtmayacak da ne yapacaktı başka!

O da kalktı, "valla gider ben kıldırırım" dedi.

Yaptırdığı camiye bugünden imam atamazsınız sonuçlarından siz sorumlu olursunuz. Adı üstünde, İmamoğlu. O namazı kıldırır mı, kıldırır; benden söylemesi.

CHP'li başkan cami yaptırmış görünürse ezan düşmanı gibi gösterme siyaseti bozulur, diye anlayışla mı karşılayalım?

İlk değil üstelik. Ekrem İmamoğlu, Beylikdüzü Belediye Başkanlığı sırasında da benzer bir kriz çıkarıldığını anlatmıştı. Bu etti iki.

Siyaset fıkralaştı, CHP'lilerin camisinden okunan ezana 'Aziz Allah' bile dedirtmeyecekler neredeyse.

CHP'li siyasetçinin cami yaptıranı sevilmiyorsa, cami cemaatiyle kavgalısı makbulse dava, din davası değildir. Orada dünyevi iktidar mücadelesine din davası süsü veriliyordur.

E o zaman kusura bakmayacaksınız. İmamoğlu da böyle namaz kıldırır işte size.

İSTİSMARI BIRAK DA FİLİSTİN AJANSININ ÇIĞLIKLARINA BAK

İktidar sözcüleri, her fırsatta BM'ye yükleniyor. Gazze için bir şey yapamıyor, diye demediklerini bırakmıyorlar.

Fakat BM'nin Filistinli mültecilere yardım için kurulmuş tek ajansı, boğulmak isteniyor. onu kurtarmak için de hibir şey yapmıyorlar.

Mustafa Karaalioğlu, UNRWA adlı ajansın imdat çığlıklarını ikidir yazıyor Karar'da.

Netanyahu, Hamas'la ilişkisi olduğu karalamasıyla hedefe koydu. Ajansı kapattıracak. Fiilen çalışamaz duruma getirdi bile, insani yardım ulaştıramaz halde.

Ajansın en büyük bağışçıları ABD ile bazı Avrupa ülkeleri. Onlar desteklerini askıya aldı.

Filistin davası, deyince mangalda kül bırakmayan Türkiye ve İslam dünyasının zengin ülkeleri, zaten küçük bağışçı.

UNRWA, destek çağrıları yapıyor, ayakta kalmak için kampanya başlattı. İslam dünyasından ne duyan var ne destek açıklayan.

Netanyahu niye mi taktı bu ajansa? Çünkü bu ajans, insani yardımla kalmıyor, durumu düzenli raporluyor. Filistinli mültecilerin kütük kaydını tutan, haklarını belgeleyen yegâne uluslararası kurum.

İsrail, varlığını geleceğe yönelik tehdit olarak görüyordu. Şimdi de fırsat bu fırsat kapattırmak peşinde.

Kapatılırsa Filistinli mülteci sorununun hafızası, BM kayıtlarından silinecek.

Bu kadar hayati bir kurum, şu kritik aşamada can çekişiyor. Ve sanki bizim elimizden çok şey geliyormuş gibi, Gazze'de BM'yi etkisiz bularak yerden yere vuruyoruz da böyle bir ajansın çığlıklarını duymuyor, duymazdan geliyoruz.

Gazze'ye yapacağımız yardımların kaderi, meğer AK Parti adayı Murat Kurum'un İstanbul seçimlerini kazanmasına bağlıymış. Bir de bu propagandaya maruz kalmıyor muyuz!

İnsaf edin; İstanbul'a belediye başkanı seçiyoruz, Gazze'yi kurtarmaya mücahit değil. Cihat seferi düzenlemeye de gerek yok, UNRWA'nın yanında duralım yeter.

AKİF BEKİ / KARAR