İMAMOĞLU, İZMİR’DE: “DEPREM, TÜRKİYE’NİN BAĞIMSIZLIK SORUNUDUR”
İMAMOĞLU: “ALLAH, BETERİNDEN KORUSUN”
İMAMOĞLU, İZMİR’DE: “DEPREM, TÜRKİYE’NİN BAĞIMSIZLIK SORUNUDUR”
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 30 Ekim’de 6.9’luk deprem felaketi yaşayan İzmir’i, kurmaylarıyla birlikte ziyaret etti. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e “Geçmiş olsun” dileklerini ileten İmamoğlu, “Burada sıkı raporları var arkadaşların. Biz, İstanbul’a endeksleyerek görmeye çalıştık biraz da manzarayı. Zaten İstanbul açısından, her daim gündemimiz olan bir durum, deprem. Tabii ki İzmir için de önemli ama İstanbul’da gerçekten tehdidi büyük bir iş bu. Bir bilim insanı da bu lafı kullandı, ben de öyle düşünüyorum; Türkiye’nin gerçekten bağımsızlık sorunudur İstanbul depremi. Hem ekonomik açıdan hem moral açısından hem canlı kaybı açısından bir bağımsızlık sorunudur. O denli sıkıntılı bir iştir.”
KONAK / İZMİR
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, 30 Ekim günü, saat 14.51’de 6.9’luk şiddetinde depremle sarsılan İzmir’i, kurmaylarıyla beraber ziyaret etti. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’le İzmir Sanat Çalışma Ofisi’nde bir araya gelen İmamoğlu’na, İBB Sözcüsü ve Başkan Danışmanı Murat Ongun, Başkan Danışmanı Yiğit Duman, İBB Genel Sekreter Yardımcıları Mahir Polat, Gürkan Alpay, İmar ve Şehircilik Daire Başkanı Gürkan Akgün, Deprem Risk Yönetimi Daire Başkanı Tayfun Kahraman, İmar A.Ş. Genel Müdürü Onur Soytürk, KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt, İstanbul Planlama Ajansı Başkanı Emrah Şahan ile İBB Meclis üyeleri Tarık Balyalı, Fidan Aslan Eroğlu, Önder Turmuş eşlik etti.
İMAMOĞLU: “ALLAH, BETERİNDEN KORUSUN”
İmamoğlu, yaşanan deprem felaketi nedeniyle “Geçmiş olsun” dileğinde bulunduğu Soyer’den, “Size de geçmiş olsun” yanıtını aldı. “Bugün teknik heyetimiz ve meclis üyelerimiz, ‘Beraber gözlem yapalım’ diye bana eşlik etmek istediler” diyen İmamoğlu, depremle ilgili gelişmeleri, Kovid-19 tedavisi gördüğü hastane odasından takip ettiğini belirtti. İmamoğlu, “Allah, beterinden korusun diyoruz. Güzel bir duamızdır; ama bunları da yaşamamak lazım aslında. Rahmet diliyoruz, bütün can kayıplarımıza. Hepimizin başı sağ olsun. Kurtulanlar bizi elbette mutlu etti; hele hele çocuklarımız çok mutlu etti” dedi.
SOYER’DEN İBB’YE TEŞEKKÜR
Dün, hastane ziyareti gerçekleştirdiğini aktaran Soyer de “Enkazdan kurtulan 5-6 tane çocuğumuz var. Çok şükür, hepsinin sağlığı gayet iyi. Enkazda 114 vefatımız var, 107 de canlı kurtardık. Neredeyse yarı yarıya. Enkazların toplanması da bitti” bilgilerini paylaştı. İBB’nin süreç içinde verdiği desteğe teşekkür ettiğini kaydeden Soyer, “İlk anda hem Genel Sekreter hem de Genel Sekreter Yardımcıları geldiler. Sağ olsunlar. En can alıcı noktalarda, en fazla nasıl faydalı olabilirsek diye büyük gayret ettiler” ifadelerini kullandı.
İMAMOĞLU: “HEPİMİZ EMRE AMADEYİZ”
Soyer’in adından tekrar söz alan İmamoğlu, şöyle konuştu:
“Biz dedik; ‘Başkan’ımız ne talimat veriyorsa, hepimiz emre amadeyiz.’ O bilinçle geldi hepsi. Bir yandan bizim için de önemli gözlemler yaptılar. Burada sıkı raporları var, arkadaşların. İzmir için olsa da biz, aslında biraz da İstanbul’a endeksleyerek görmeye çalıştık manzarayı. Zaten İstanbul açısından, her daim gündemimiz olan bir durum, deprem. Tabii ki İzmir için de önemli; ama İstanbul’da gerçekten tehdidi büyük bir iş bu. Bir bilim insanı da bu lafı kullandı, ben de öyle düşünüyorum; Türkiye’nin gerçekten bağımsızlık sorunudur, İstanbul depremi. Hem ekonomik açıdan hem moral açısından hem canlı kaybı açısından, bir bağımsızlık sorunudur. O denli sıkıntılı bir iştir.”
SOYER: “İZMİR’İN BİLDİĞİMİZ FAYLARI KIRILMADI”
Kendileri için de benzer bir durumların geçerli olduğunu belirten Soyer şunları dedi:
“Bu, İzmir depremi değil aslında. Yani İzmir’in bildiğimiz fayları kırılmadı. 70 kilometre ötede, Ege Denizi’nde bir fay kırıldı. Üstelik çoğu bilim insanının da bilmediği bir fay kırıldı. Buna rağmen bu kadar büyük bir hasarla karşı karşıya kaldık. İzmir’in karasında, bildiğimiz faylardan biri kırılsaydı bu şiddette, kim bilir ne büyük felaket olacaktı. Biz de bunu sadece bir uyarıcı depremi olarak alıyoruz. Bu, hepimiz için çok hayati bir mesele. Çok ucuz atlattık diye bakıyoruz.”