İmamoğlu ve Yavaş Cumhurbaşkanı Yardımcısı Olabilir mi?
“CHP'nin Anayasa hassasiyeti dikkate alındığında sorun olmaz”
İmamoğlu ve Yavaş Cumhurbaşkanı Yardımcısı Olabilir mi?
ANKARA —
Millet İttifakı’nın olası iktidarında, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) Başkanı Mansur Yavaş’ın eş zamanlı Cumhurbaşkanı Yardımcılığı görevlerini yürütüp yürütemeyeceği tartışılıyor
CHP ile İYİ Parti arasında, Kemal Kılıçdaroğlu’nun ortak Cumhurbaşkanı adayı ilan edilmesi konusunda yaşanan gerilimi aşmak için İmamoğlu ve Yavaş’ın Cumhurbaşkanlığı Yardımcısı olabilmesi seçeneği hukuki tartışmaya yol açtı.
Millet İttifakı’nın dün akşam kamuoyuna açıkladığı 12 maddelik “Geçiş Süreci Yol Haritası”nda da İmamoğlu ve Yavaş’ın “uygun zamanda” Cumhurbaşkanı Yardımcısı yapılabileceği maddesine yer verildi. Altı liderce kamuoyuna Millet İttifakı’nın iktidar olması halinde nasıl hükümet kurulacağını anlatan bu metinde, “İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanları, Sayın Cumhurbaşkanı’nın uygun gördüğü zamanda ve tanımlanmış görevlerle Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak atanacaklardır’ denildi.
Buna göre Millet İttifakı’nın ortak adayı CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı seçilirse uygun göreceği zamanda İmamoğlu ve Yavaş’ı Cumhurbaşkanlığı hükümetine dahil edebilecek. Ancak bunun 2024 yılı Mart ayından önce gerçekleşmeyeceği ifade ediliyor. Aksi takdirde anayasal ve idare hukuku açısından eş zamanlı olarak hem Cumhurbaşkanlığı hükümetinde hem de belediye başkanlığı koltuğunda görev yapılmasında sıkıntı doğacağına işaret ediliyor. CHP’nin Anayasa’nın ruhuna aykırı hareket etmeme yaklaşımı ve hukukun üstünlüğü ilkesini savunduğu hatırlatılıyor.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum ise, iktidardaki AKP cephesinden dün henüz konu öneri aşamasındayken ilk tepkiyi gösteren isim oldu. Uçum, belediye başkanlarıyla ilgili eş zamanlı bu şekilde görevlendirme yapılamayacağı görüşünü Anayasa’nın 127. maddesine dayandırdı. Aynı zamanda Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili olan Uçum, “Anayasa'ya göre vesayet makamı ile belediye başkanlığı asla birleşemez (m.127/5). Aynı kişinin hem Cumhurbaşkanı Yardımcısı hem Belediye Başkanı olması Anayasa’nın açık ihlalidir. Küresel sömürgecilerin planları ve dar çıkarlar için hukuk dışı ve abes çözüm arayışları boştur. Halk hesabını sorar” mesajını paylaştı.
Uçum’un açıklamasına karşı sosyal medyada “AKP Anayasa'yı hatırlattı” tepkisi gösterilmesi dikkat çekti.
‘Eş zamanlı görev alınması sıkıntılı’
Anayasa hukukçusu Doç. Dr. Ozan Ergül, VOA Türkçe’ye yaptığı değerlendirmede, mevcut Anayasa ve mahalli idareler mevzuatı boyutuyla idari hukuk açından eş zamanlı belediye başkanlığı ile Cumhurbaşkanı Yardımcılığı yapılamayacağı görüşünü aktardı.
Ergül, değerlendirmesinde, “Belediyeler mahalli idare kuruluşları ve bunların ayrı tüzel kişiliği var. Oysa Cumhurbaşkanı Yardımcılığı merkezi idarenin başkent teşkilatını oluşturan cumhurbaşkanlığı içinde bir makam. Hatta bakanlıkların dahi üstünde bir makam. Doğrudan Cumhurbaşkanı’nın sağ kolu gibi ülkemizdeki idari teşkilatlanma yapısını gösteren bir kişinin hem vesayet makamı olan merkezi idarenin Cumhurbaşkanlığı makamında Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak oturması ve vesayet makamı olarak işlemlere müdahale edebilmesi hem de devlet tüzel kişiliği dışında bir tüzel kişiliği olan bir mahalli idarenin başında bulunması eşyanın doğasına aykırıdır. Çünkü bir kişi hem bir mahalli idarenin başında olup hem de onun vesayet makamı olan Cumhurbaşkanlığı Yardımcılığı makamında oturamaz bence. Yani bu bana göre mümkün değildir. Burada bir bağdaşmazlık vardır. Dolayısıyla bunu düşünmemek bile gerekir” dedi.
“CHP'nin Anayasa hassasiyeti dikkate alındığında sorun olmaz”
Anayasa hukukçusu Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, VOA Türkçe’ye değerlendirmesinde, CHP'nin her zaman hukukun üstünlüğü ve Anayasa'ya riayet edilmesine önem verdiğini vurguladı.
Kaboğlu, “İki büyükşehir belediye başkanının Cumhurbaşkanı Yardımcılığı’na ilişkin mutabakat kaydı da yazılış itibariyle yerindedir çünkü hemen Cumhurbaşkanı Yardımcısı atanmaları durumunda görevlerinden istifa etmeleri beklenir. Ama Mart 2024’te yapılacak olan seçimlerden sonra onların atanmaları, böylece belediye başkanlığı görevi bittikten sonra cumhurbaşkanlığı yardımcılığı görevini üstlenebilecek olmaları da bu bakımdan anayasal açıdan, yasal açıdan tartışmalara neden olmayacağı için öyle bir tercih de yerinde olacaktır diye düşünüyorum” dedi.