IMF ile yeniden ilişki mi kuruluyor?

IMF heyeti Türkiye’ye gelmiş…

IMF ile yeniden ilişki mi kuruluyor?




IMF heyetinin muhalefetle görüşmesi haberi bana bunu düşündürdü…

 

IMF heyeti Türkiye’ye gelmiş…

Türkiye’yi sarsan son haber bu. Ancak bu çok tuhaf bir haber. Tuhaf, çünkü IMF heyeti ülkemize her yıl iki kez geliyor. Programlı gelişler bunlar. Türkiye IMF’nin yönetiminde yer alan bir ülke. Bizden heyetler de en azından yılda bir kez IMF’nin Washington’da yapılan toplantılarına katılıyorlar.

Acaba haberi önemli kılan, hükümet adına açıklamalar yapılmasına sebep olan, Ankara’da bulundukları sırada IMF heyetinin hükümet ve iktidar partisi yetkilileri dışından bazı isimlerle de görüşmesi mi? 

CHP’den Faik Öztrak ve İYİ Parti’den Durmuş Yılmaz’la da görüşmüş IMF heyeti.

Bu isimlerden ilki CHP’den siyasete atılmadan önce Hazine müsteşarlığı yapmış, ikincisi de Merkez Bankası başkanlığı sonrasında MHP’den siyasete girmişti. Devlet görevinde bulundukları sürede herhalde bir çok kez IMF heyetleri ile ülkemiz içi ve dışında görüşmüşlerdir.

Haberlerden hükümetin IMF heyetinin bu iki isimle görüşmesine tepki verdiği anlaşılıyor.

Öyle sanıyorum ki, bu muhalefetten isimlerle IMF heyetlerinin ilk görüşmesi değildir. Eminim, daha önceki yıllarda da, IMF heyetleri Türkiye’ye geldiklerinde muhalif bilinen isimlerle görüşme ihtiyacı duymuşlardır.

Adamların işi budur çünkü.

 

Bir zamanlar Washington’da

IMF kendisiyle borç-alacak ilişkisi bulunmayan -şimdi Türkiye gibi- ülkelerle ilgili de raporlar kaleme alır. Yıl boyu yayımlanan ve devletlerle yabancı yatırımcıların değer verdikleri IMF raporlarında Türk ekonomisiyle ilgili bilgilere de mutlaka yer verilir.

O bilgileri tek taraflı kaynaklardan aldıklarını düşünmüyoruz herhalde.

Acaba verilen tepkilerin çok şiddetli olmasının görünenden farklı bir -veya birden fazla- sebebi olabilir mi?

Yıllar önce, Türkiye’nin henüz IMF ile ilişkilerini koparmadığı bir dönemde, Türk ekonomisinde söz sahibi bir kurumun düzenlediği bir seri toplantı vesilesiyle çıktığımız bir Washington gezisini hatırlıyorum. O gezide, kurumun daha önce devlette ekonomiyle ilgili üst düzey görevler üstlenmiş bazı uzmanları da Türk ekonomisiyle ilgili sunumlar yapmışlardı.

Geziden aklımda kalan en önemli görüntü bir akşam yemeğinde masayı IMF’nin Türk  çalışanlarıyla paylaşmamdır. Daha doğrusu onlardan öğrendiğim bir gerçek… 

“IMF’de maaşlarımızı Türkiye ilişkisi sayesinde alabiliyoruz” demişti bir Türk çalışan; ardından diğerleriyle birlikte bu sözün içini dolduran açıklamalar yapmışlardı.

Evet, IMF’de Türk çalışanlar da var.

 

Ülkemize yılda iki kez düzenli heyet gönderen, hükümet ve ekonomi bürokrasisinden heyetlerle Washington’da yılda en az bir kez görüşen, bu arada Türk ekonomistleri de bünyesinde barındıran IMF’nin, iki farklı muhalefet partisinden geçmişten zaten tanıdıkları isimlerle Ankara’da biraraya gelmesinin haber değeri olmaması gerekir.

Bazıları “Görüşme gizli yapıldığı için bu tepki” diyorlar.

Gerçekten ‘gizli’ yapılsaydı, kimsenin ruhu duymazdı.

Tabii IMF görüşmeyi ‘gizli’ hale getirip sonrasında kendisi haberleşmesini sağlamamışsa…

Sebep şu olabilir mi?

Kuşkumu burada paylaşabilirim: Acaba IMF ile yeniden ilişki kurulacak ve kamuoyunun buna tepki gösterebileceği beklentisi sebebiyle muhalefetle görüşüldüğü bilgisi haberleştirilmiş olmasın? Meclis’te temsil edilen iki partinin -CHP ile İYİ Parti’nin- önemli isimlerinin IMF ile görüştüğü kamuoyu tarafından bilinirse, yeniden ilişki kurulma hükümet açısından daha kolay olabilir gibime geliyor.

Böyle bir kuşku duymamın sebebi, Türk ekonomisinin yeniden IMF ile bir anlaşmaya muhtaç hale geldiği ve hükümetin kamuoyundan çekindiği için bu yolda adım atmaktan çekindiğinin uzun bir süredir tekrarlanagelmesidir.

IMF’den borç alabilen bir ülke olursak daha kolay ve daha ucuz biçimde borç bulabiliriz diye düşünülüyor. IMF borç verince bunu ‘kemer sıkma politikası’ adı verilen bir programı ülkeye dayatarak yapıyor. Program, hükümetleri harcamalarda daha dikkatli olmaya zorluyor. Gelişigüzel kamu harcamaları duruyor, buna karşılık belli aralıklarla IMF’den kredi alınabiliyor. IMF ile programın varlığı ve oradan kredi alınabilmesi başka yabancı kurumların da ülkeye farklı -daha olumlu- yaklaşmasını getiriyor.

“Türkiye’nin böyle bir ilişkiye ihtiyacı var” deniliyor.

İhtiyacı var, ama IMF üzerinden yürütülen aleyhte propaganda yüzünden bu gerçekleşemiyor.

Bir denilen de bu.

Muhalefetin IMF heyetiyle görüşmesi kaçınılan ilişkiyi kolaylaştırabilir (mi?).

Acaba bu yeni gelişmenin Suriye politikasındaki değişim ve muhtemel askeri operasyon ile de bir ilişkisi olabilir mi?

Operasyon demek ek finansman kaynağı ihtiyacı anlamına da geliyor ya…

Basit ve hiçbir başka özelliği bulunmayan bir görüşmenin şimdi yaşandığı türden büyük bir sarsıntıya yol açması bana bunları düşündürdü.

https://fehmikoru.com/imf-ile-yeniden-iliski-mi-kuruluyor-imf-heyetinin-muhalefetle-gorusmesi-haberi-bana-bunu-dusundurdu/

 

FEHMİ KORU