Hürriyet’ten Abdulkadir Selvi, bugünkü köşesinde Muharrem İnce ile yaptığı görüşmeye yer verdi.

Yazının bir kısmı şöyle:

DEAŞ, PKK, DHKP-C gibi terör örgütleriyle mücadele ettiğimiz bir dönemde elbette ki Ekrem İmamoğlu’na yönelik suikast iddiasını ciddiye almalıyız. Ama davul zurna çalarak suikast işi konuşulmaz ki... Her şeyin polemiği olur da bir suikast ihbarından da polemik çıkarılmaz ki... Demek ki çıkarılıyormuş. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na suikast yapılacağı iddiası yeni polemik konusu oldu. Muharrem İnce de yıllardır devlet tarafından korunan isimlerden biri, o yüzden ne düşündüğünü sordum. “Ben devletin ciddiyetine hep inandım” dedi.

Kendi de ihbar almış

Bu vesile ile Muharrem İnce’ye seçim kampanyası sırasında gelen suikast ihbarından haberim oldu. Paylaşmasını istedim. Emniyet müdürü halen o ilde görevde olduğu için isim vermedi. Ama olayı anlattı. “Cumhurbaşkanlığı seçimi kampanyasında bir ilde emniyet müdürü otobüsüme geldi. Suikast ihbarı olduğunu, mitingi iptal etmemiz gerektiğini söyledi. Ben de iptal etmeyeceğimi söyledim. ‘Senin görevinin beni korumak’ dedim. En kısa yaptığım miting odur. 21 dakikadır. Bu tür şeyler ortalıkta konuşulmaz. Ortada bir devlet vardır. Devlet muhalifini de korumaya mecburdur.”

"Türkiye'de bir terör gerçeği var"

Yeni hareketi başlatmasıyla birlikte Muharrem İnce, Türkiye’yi en çok gezen siyasetçilerden biri. Bir güvenlik sorunu yaşadı mı? Muharrem İnce, “Ben bu konuda şu ana kadar kendi açımdan hiçbir sıkıntı görmedim. Zaman zaman uyarıldım. Bana zaman zaman ‘Koruma sayısının artırılmasını ister misin’ diye sordular. 47 ili gezdim. Polis bir il sınırından aldı, diğer il sınırında bıraktı beni. Hiçbir sıkıntı yaşamadım. Ben bu konuda devletin ciddiyetine inandım. Bunlar konuşulmaz. Devletin yetkililerine açarsınız telefonu, durumu sorarsınız. Ayaküstü konuşulacak konular değil. Türkiye’de bir terör gerçeği var. Türkiye’nin içinde bulunduğu bu coğrafyada bir terör gerçeği var” diye konuştu.

 

Hürriyet, Independent Türkçe