İngiltere kritik seçimler için sandık başında: Seçimden çıkabilecek senaryolar

İngiltere AB üyesi olarak kalmayı tercih eder

İngiltere kritik seçimler için sandık başında: Seçimden çıkabilecek senaryolar




İngiltere kritik seçimler için sandık başında: Seçimden çıkabilecek senaryolar

 
İngilizler kritik seçimler için sandık başında -

İngiltere'de milyonlarca seçmen bugün erken genel seçimler için sandık başına gidiyor. Son yayınlanan anket çalışması Başbakan Boris Johnson liderliğindeki Muhafazakar Parti'nin 6 puan farkla en yakın siyasi rakibi olan Jeremy Corbyn liderliğindeki İşçi Partisi'nin önünde olduğunu gösteriyor.

Reuters tarafından ICM araştırma şirketine yaptırılan ankette Muhafazakarlar yüzde 42 oranında oy alırken İşçi Partisi yüzde 36'da görülüyor. Bu sonuçlar bir önceki ICM anket sonuçlarına kıyasla halkın tercihlerinde son bir haftada değişiklik olmadığını anlatıyor.

 

Ne var ki, son iki haftadır çıkan bu 6 puanlık fark bir önceki hafta yapılan diğer tüm anketlerde görülen 8 ile 15 puan arası farklardan daha düşük. Bu da iki ana siyasi akım arasındaki makasın daralmış olabileceğine işaret ediyor.

Liberal demokratlarda düşüş

Bununla birlikte Avrupa Birliği (AB) üyesi olarak kalmaktan yana olan ve Brexit'i iptal etme vaadinde bulunan üçüncü büyük parti Liberal Demokratlar bir önceki ankete göre 1 puanlık düşüş yaşayarak yüzde 12'ye gerilemiş görünüyor. Anlaşmasız olarak 'Sert Brexit' gerçekleştirmek isteyen Brexit Partisi ise yüzde 3 ile daha önceki konumunu korudu.

Yüzde 36'ya göre muhafazakar çoğunluklu meclis ülke çıkarına

ICM araştırması 6-9 Aralık tarihleri arasında 2 bin 11 yetişkin ile yapıldı ve anket çalışmasına katılanların yüzde 36'sı Muhafazakar Parti'nin meclis çoğunluğunu elde ettiği bir senaryonun ülkenin çıkarına olduğuna inandığını beyan etti. İşçi Partisi'nin çoğunluğu elde ettiği takdirde ülkenin çıkarına olacağını düşünenlerin oranı ise yüzde 23'te kaldı.

Senaryolar neler?

Muhafazakarlar çoğunluğu elde eder;

Muhafazakarlar çoğunluğu elde ederse (326 sandalye) İngiltere 31 Ocak'ta AB üyeliğinden Johnson'ın müzakere ettiği anlaşma ile ayrılacak. Bu olduktan sonra Aralık 2020'ye kadar sürecek olan 'geçiş dönemi' başlayacak.

Bu dönem sırasında İngiltere-AB ilişkileri varolan şekliyle devam edecek ve ticaret anlaşması gibi konularda sonuç elde edilmeye çalışılacak. Bu sonuçlar elde edilemezse Aralık 2020'de İngiltere-AB ilişkileri Dünya Tücaret Örgütü (DTÖ) kuralları çerçevesinde devam edecek. Johnson bu geçiş süreci için uzatma alınmayacağını duyurdu.

İngiltere şubat ayında yeni bütçeyi planlayacak ve altyapı için daha fazla kamu harcaması sağlanarak bunun finansmanı daha fazla borç alınarak karşılanacak. Bununla birlikte yeni bir göçmenlik sistemi devreye sokulacak. Göçmenlerin İngiltere'ye yaşamak ve çalışmak için yerleşmesi zorlaşacak.

Bu senaryoda İskoçya'nın ikinci bir bağımsızlık referandumuna gitmesine ve sonuç olarak Birleşik Krallık'tan ayrılmasına kesin gözüyle bakılıyor.

İşçi partisi çoğunluğu elde eder;

İşçi Partisi çoğunluğu elde ederse İngiltere bir kez daha Brexit için 6 aylık uzatma talep edecek ve ülke ikinci Brexit referandumuna gidecek. Bu referanduma gidilmeden önce Corbyn ilk 3 ay içerisinde anlaşmayı bir kez daha müzakere etmeye çalışacak. Eğer değişmişse anlaşmanın son hali, değişmemişse mevcut hali ile AB üyesi olarak kalma arasında halk son kez tercihini yapacak.

Bununla birlikte Corbyn radikal ekonomik reformları hayata geçirecek ve ilk 100 gün içerisinde kemer sıkma uygulamalarını iptal edip özel sektörün hizmet verdiği pek çok alanda millileştirme gerçekleştirecek.

Halk referandumda yeniden Brexit isterse bu senaryoda da İskoçya aynı şekilde ikinci bir bağımsızlık referandumuna gidip Birleşik Krallık'tan ayrılması gündeme gelebilecek.

Kimse çoğunluğu elde edemez

Taraflar mevcut durumda olduğu gibi tek başlarına çoğunluk elde edemezlerse parlamento bir kez daha kilitlenme riski ile karşı karşıya kalacak.

Bu noktada koalisyon kurmak veya istifa etmek için ilk adım hakkı Johnson'da olacak. Johnson'ın istifa etmek yerine koalisyon kurma çabasına girmesi bekleniyor elbette, ancak varolan siyasi arenada bu tür bir koalisyon kurabileceği doğal müttefiki yok. Brexit Partisi dahi Johnson'ın anlaşmasının kabul edilmesini istemiyor.

Eğer Johnson istifa ederse bu kez hükümeti kurma görevi Corbyn'e geçecek. Corbyn İskoç Ulusal Partisi ve Liberal Demokratları koalisyon kurmaya veya azınlık hükümetine güven oyu vermeye ikna edebilirse o zaman İşçi Partisi iktidara gelecek ve muhtemelen ikinci referanduma gidilecek.

İngiltere AB üyesi olarak kalmayı tercih eder

İkinci referandumun gerçekleştiği bir senaryoda AB üyesi olarak kalma seçeneği kabul görürse bu kez Corbyn'i desteklemiş olan küçük partiler onun ekonomik reformlarını desteklemedikleri için Brexit meselesini çözdükten sonra Corbyn'e olan desteklerini çekecekler ve ülke bir kez daha erken seçimlere gitme olasılığı ile karşılaşacak.

Johnson azınlık hükümeti kurar

Johnson çoğunluğu elde edemez ancak muhalifleri ile bir takım anlaşmalar yaparak iktidarı elinde tutmayı başarırsa Brexit'in ve ülkenin geleceği ne tür tavizler verdiğine ve anlaşmalar yaptığına bağlı olarak değişecek. Şu an için şartları öngörülmesi en zor olan senaryo bu.

 

 Sertaç Aktan  / EURO NEWS