İnsan çürüdü, her şeyi çürüttü!

İnsan kendisine fayda veren her şeyin celladı. 

İnsan çürüdü, her şeyi çürüttü!


İnsan çürüdü, her şeyi çürüttü!

İnsan, bu gezegenin efendisi.

Tüm canlılar ve cansızlar efendiye hizmet edecek şekilde dizayn edilmiş.

Efendi uyuyor, uyanıyor, canı bir şey istiyor.

Denizin serin sularında yüzmek istiyor. 
Denizde ki balığı öldürüp yemek istiyor. 
Bahçelerdeki eriği, bağlardaki üzümü, bostandaki domatesi, patlıcanlı, biberi, karpuzu, kavunu koparmak istiyor.

Koyunun sütünü içmek istiyor.

Kuzusu az büyüyünce, eti körpe diye kesip yemek istiyor.

Ağaçların meyvesinden yemek istiyor. Gölgesinde uyumak istiyor. 

Meyvesinden yediği, gölgesinde uyuduğu ağacı, kesmek istiyor.

Üzerine bindiği atı, çift sürdüğü öküzü kesmek istiyor!

Sütünü içtiği ineği kesmek istiyor.

İşte insan bu.

Kendisine fayda veren her şeyin celladı. 

İnsan, bir kez cellat olunca, hayvanları kestiği gibi, insanları da öldürüyor.

Hayvanları hapsettiği gibi, insanları da hapsediyor.

Kendisine fayda veren herşeyi hoyratça kullandığı gibi, hemcinsi kadınları da hoyratça kullanıyor.

İnsan bu.

Alemin efendisi. 

Acımasız yaratık.

Hak tanımıyor, hukuk bilmiyor.

Gücü eline geçirince, efendilik yetmez deyip ilah olmaya hevesleniyor.

Kendi evine sığamıyor. 

Evler, siteler, gökdelenler istiyor.

Sonra şehirler, daha sonra ülkelerin peşine düşüyor.

Savaşlar başlıyor. 

Ülkeler savaşıyor.

Gözü doymayan insan, kendisi dışında öldürdükleri yetmiyormuş gibi, hemcinsini de öldürmeye başlıyor.

Dindarı da aynı.
Dinsizi de aynı.
Hıristiyanı da aynı.
Müslümanı da aynı.

Musevisi de aynı.

Müslümanlar, Hz. Muhammed'in yolunu unutup, hariciliğe sapıyor.

Hristiyanlar, Hz. İsa’nın yolunu unutup, merhametsizliğe sarılıyor.

Museviler, Hz. Musa’nın, Hz. Süleyman’ın saltanatını unutup bir duvarın önünde ağlıyor.

İnsan, bu alemin efendisi.

Her şey onun için var edilen kutsal ruh.

Efendiliği kaybedince, efendilikten köleliğe terfi ediyor.

Paranın kölesi.
Kadının kölesi.
Hırslarının kölesi.
Şöhretin kölesi.
Makam ve mevkinin kölesi.

İnsan çürüyünce, efendilikten köleliğe terfi ediyor.

İnsan köle olunca, efendiliği kaybediyor.

İnsan çürüyünce her şey çürüyor.

Kötü mikrop Corona Virüs, insanın terk ettiği  efendilik makamına gelip oturuyor.

Köle insan, efendi Corona Virüs’ün kılıcının altında ölümlerin en acısını tadıyor.

Korkuttuğu varlıklardan bin beter korkudan tir tir titriyor.

Koyun sürüsü gibi, sürüler halinde ölümü tadıyor.

Teker teker öldürülen koyunlar gibi, hastahane odalarında tek başına ölüyor.

Cesedi gizlice toprağa gömülüyor.

Efendi insan, köleliği tercih edince, sonu böyle oluyor.

Köleliğin acısını tadan insan, efendiliğin kıymetini bilebilir mi?

Kaybettiği efendilik makamını geri alabilir mi?

Bilmiyoruz.

Merhameti yeniden hatırlarsa,
Şefkati yeniden hatırlarsa,
Hoyratlıktan vaz geçerse,
Öldürmezse,
Yaşatmak için mücadele ederse,
Evini severse,
Eşini severse,
İşini severse,

İnsanları severse,

Çalmazsa,
Haksızlık yapmazsa,

Kısaca, insan olursa,

Efendilik makamı yine insanındır.

İnsan, efendi olduğunu hatırlar, köleliğin sefaletini anlarsa, Corona Virüs o makamdan hemen kalkar.

Hüznün yerini sevinç alır.
Hastalığın yerini sağlık alır.

Eskiden olduğu gibi güneş yine gülerek doğar.
Hava zerrecikleri mikrop taşımaktan vaz geçer,  yeniden efendi insanın emrine girer. 

Ey insan kararını ver!

Efendi olup, mutlu ve huzurlu bir hayat mı istiyorsun?

Köle kalıp, Corona Virüs, AIDS benzeri mikropların tankları altında ezilmek, yok olmak mı istiyorsun?

Karar senin.

YUSUF İNAN / ŞEHİTLER ÖLMEZ

www.sehitlerolmez.com

Twitter@Yusufinan2023

İnstagramyusufinan2023

E-Mail: [email protected]