İran Latin Amerika yakınlaşması bölge için bir tehdit mi?
ABD’ye karşı ortak mücadele vurgusu yaptı
İran Latin Amerika yakınlaşması bölge için bir tehdit mi?
CARACAS —
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Venezuela, Nikaragua ve Küba’dan oluşan Latin Amerika turunu enerji, madencilik, tarım ve sanayi gibi başlıkları içeren 35 yeni anlaşma ile tamamladı.
Reisi, uluslararası yaptırımların uygulandığı bu ülkelerde ABD’ye karşı ortak mücadele vurgusu yaptı
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin, ABD tarafından yolsuzluk, insan hakları ihlalleri gibi gerekçelerle yaptırım uygulanan Venezuela, Nikaragua ve Küba’dan oluşan Latin Amerika turu, 35 yeni anlaşma ve ülkelerarası entegrasyonun geliştirilmesine yönelik programlarla tamamlandı. İmzalanan anlaşmalar arasında enerji, ticaret, tarım, madencilik ve ulaşım gibi çok sayıda başlık bulunuyor.
Reisi’nin bakanlar, üst düzey bürokratlar, ekonomistler ve bilim adamlarının da dâhil olduğu kalabalık bir heyetle yaptığı ilk Latin Amerika ziyareti, yaptırım uygulanan ülkelerin kendi aralarındaki ticareti geliştirme çabasının yanı sıra jeopolitik, güç dengeleri ve Amerika kıtasındaki bölgesel ilişkiler açısından da önem taşıyor.
İran’ın Güney Amerika’daki Venezuela, Orta Amerika’daki Nikaragua ve Karayipler’deki Küba’yı stratejik ortaklar olarak nitelendirmesi ve buralardan ABD’ye karşı ortak mücadele vurgusu yapması, başta ABD olmak üzere birçok uluslararası aktör tarafından dikkatle takip ediliyor. Washington'da Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü John Kirby, Reisi’nin bölgeye ziyaretine dair Pazartesi günü “Bu davranışları azaltmak için adımlar atmaya devam edeceğiz” açıklaması yapmıştı.
Venezuela’nın eski Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Milos Alcalay, Venezuela, Nikaragua ve Küba’nın İran ile stratejik bir ilişki kurarak ABD’ye karşı yapılan jeopolitik bir çatışmada taraf olmasının, bölgedeki demokrasi, insan hakları ve barışa yönelik bir provokasyon tehlikesi taşıdığını iddia ediyor.
VOA Türkçe’ye konuşan Alcalay daha önce de İran ile çok sayıda mutabakat zaptı imzalandığını ve şeffaf olmayan bu anlaşmaların onlarcasının, hayata geçirilmediğini söylüyor. Alcalay “Beni asıl endişelendiren imzalanmayan ancak kapalı kapılar arkasında nükleer kullanıma destek, istihbarat mekanizmalarının ortak kullanılmaya başlanması gibi süreçlerin, tehlikeli İran güçlerinin bölgeye geri dönüşünün önünü açma ihtimali” diye konuştu. Alcalay, 1994 yılında Arjantin’deki Musevi cemaate yönelik yapılan ve Arjantin resmi kurumlarınca İran devletiyle ilişkisi olduğu açıklanan bombalı terörist saldırıya da atıfta bulundu.
İran’ın ilişkilerini derinleştirdiği üç Latin Amerika ülkesinin diğer bölge ülkeleriyle iyi ilişkilerinin, İran’ın bölgedeki etkinliğini arttırmasının önünü açabileceğini kaydeden Alcalay, İran’ın Latin Amerika turunu diplomatik olmayan ve son derece çatışmacı bir ziyaret olarak değerlendiriyor.
Venezuela, Nikaragua ve Küba ise İran ile kurdukları ilişkinin karşılıklı çıkar ve ulusal egemenliğe saygı çerçevesinde, eşitlik esasına göre kurulduğunu belirtiyor.
VOA