İş Bankası Müdürü: Vatandaş bir gecede 1 milyar 750 milyon dolarlık döviz bozdurdu
'KREDİ FAİZLERİNDE HIZLI DÜŞÜŞ OLACAK'
İş Bankası Müdürü: Vatandaş bir gecede 1 milyar 750 milyon dolarlık döviz bozdurdu
Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın açıkladığı 'Kur korumalı TL mevduatı' düzenlemesini değerlendiren İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, vatandaşın pazartesi akşamından bu sabaha kadar 1 milyar 750 milyon dolarlık döviz bozdurduğunu belirtti. Yeni kararların hızlı bir şekilde kredi faizlerine de yansıyacağını ifade eden Aran, "Dünkü kararlar öncesine göre kredi faizlerinde çok daha uygun bir ortam var. Ben kredi faizlerinde hızlı bir düşüş beklerim." dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıkladığı dövize endeksli Türk Lirası (TL) mevduat sisteminin ayrıntılarını paylaştı. Yeni sistemle; hesaplar 3,6,9 ve 12 ay vadeli açılabilecek. Merkez Bankası her gün saat 11'de dolar döviz alış kuru yayınlayacak. Sisteme, isteyen her banka katılabilecek.
İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran Bloomberg HT - HaberTürk ortak yayınında Türk Lirası'nı özendirici yeni sistemi değerlendirdi.
''Hazine'ye yük bir iki çeyrek sürebilir, sonrasında normalleşme olur.'' diyen Aran, yeni düzenlemeye ilişkin, ''Dün bize yeni modelin başarısı için bir fırsat penceresi açıldı. 90 günlük bir fırsat penceresi açılmış oldu. Umarım bu sefer bu fırsatı iyi kullanırız.'' yorumunda bulundu.
Aran'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
'KREDİ FAİZLERİNDE HIZLI DÜŞÜŞ OLACAK'
Bu dönemi elbirliğiyle yönetmeye çalıştık. Dilimiz döndüğünce yeni ekonomik modeli anlamaya çalıştık ve desteğimizi sunmaya çalıştık. Kısa vadede bu model için yapılacaklar üzerinde çaresiz kalıyoruz. Bu önemli bir açmazdı. Bildiğimiz tek enstrüman faiz olduğu için hep faizi konuştuk.
Dün akşamki tedbirlerle birlikte Dövizdeki kazanımı TL'de kalarak sağlayacak bir enstrüman oldu. Biz Dolmabahçe'deki toplantıda dövize endeksli tahvil diye not almıştık. Yeni ekonomik modelin başarısı için ortam yaratıldı. Dün tarihi bir gün oldu, trendin kırıldığı bir gün oldu.
"90 GÜNLÜK FIRSAT PENCERESİ"
Hazine'ye yük bir iki çeyrek sürebilir, sonrasında normalleşme olur.
Yatırım araçlarını çeşitlendirmek bizim görevimiz. Sürekli kamunun bir finansal ürün tasarlaması doğru değil. Sanırım faiz dışında bir imkan olduğunu göstermek için böyle bir enstrüman yaratıldı. Ama bankacılık için bizim görevimiz yaratıcı olarak yatırım araçlarını çeşitlendirmek.
En uzun vadenin 60 gün olması çok doğru değil. Eğer bunu 90 güne çıkarıp müşterilerimizi ikna edersek önemli bir kazanım olur. Çünkü vade uyumsuzluğu baskı yaratıyordu. Fakat bunu yaşayarak göreceğiz. Vatandaşın 90 günlük mevduata nasıl tepki vereceğini bilmiyoruz. Aslında müşterilerimizin yapmadığı bir şey değil. Ama kararlılık göstermeleri gerekiyor. Bu öngörülebilirliğin bir testi olacak.
"1,75 MİLYAR DOLAR BOZULDU"
Dün akşamdan sabah 10'a kadar 1,75 milyar dolarlık döviz bozuldu. İhtiyaç sahiplerinin almasıyla kur 13'te dengelendi. Sağlıklı bir durum. Yıl sonuna kadar bu dengede gider ve kura bakmayız diye umut ediyorum.
Son düşüş yabancı para sahiplerinin TCMB'den daha güçlü olduğunu gösterdi. Asıl önemli olan piyasanın ikna olması. Biz bize kaldığımızda bir sorun görmüyorum. Yabancılar bile olsa artık döviz üzerinde bir risk yok.
Fırsat penceresi açıldı ama iletişime dikkat etmemiz gerekiyor. Vatandaşın doğru bilgilendirilmesi gerekiyor.
"EN BÜYÜK KIRILGANLIĞIMIZ ENFLASYON"
En büyük kırılganlığımız enflasyon ve enflasyon beklentileri. Getiri eğrisini mutlaka lehimize dönüştürmemiz gerekiyor. 90 günlük süre kabul edilirse vatandaş tarafından geliştireceğimiz araçların sayısı ve çeşitliliği de artacak. Bu noktada bankacılığın enflasyonun ineceğine katkı sunacağına inanıyorum. Yüksek enflasyon ile faiz arasındaki uçurum enstrümanları sınırlıyordu.
Bankalar kur korumalı ürün dışında enflasyon korumalı ürünler de çıkarmalı.
Enflasyonu bir hastalık olarak nitelendiriyorum. Faiz yüksek ateş. Ama asıl çözmemiz gereken hastalık enflasyon. Enflasyonu çözmeden yatırımcıyı ikna etmemiz mümkün değil. Birinci önceliğimiz enflasyonun ve beklentilerinin düşmesi olmalı.
Bütün bankalar bu ürüne katılacaktır. Katılmamak için daha iddialı bir ürününüz olması gerekiyor. Toplantılarda böyle bir enstrümanı önermememiz bizim ayıbımız. Bu gibi durumlarda yaratıcılığımızı artırmamız gerekiyor. Bu şartlar altında bizler daha uygun daha sürdürülebilir ürünler çıkarmamız gerekiyor.''
KARAR