İslam Düşüncesinde Hz. İsa’nın Nüzulü: Said Nursi’nin Görüşleri Üzerine Bir İnceleme

Hz. İsa’nın Göğe Yükseltilmesi ve Nüzulü

İslam Düşüncesinde Hz. İsa’nın Nüzulü: Said Nursi’nin Görüşleri Üzerine Bir İnceleme






İslam Düşüncesinde Hz. İsa’nın Nüzulü: Said Nursi’nin Görüşleri Üzerine Bir İnceleme

YUSUF İNAN / ŞEHİTLER ÖLMEZ / TÜRKİYE

Giriş

İslam dininde Hz. İsa, peygamberlerin en üst mertebesinde kabul edilen Ulul-Azm peygamberlerinden biridir. Hz. İsa (a.s.) da diğer peygamberler gibi Allah tarafından yaratılmış bir beşerdir. Ancak onun babasız dünyaya gelişi, insanlık tarihinde eşsiz bir olay olarak kabul edilir. İslam’a göre Hz. İsa’nın babasız doğumu, Hz. Âdem’in topraktan yaratılması gibi ilahi bir mucizedir, ancak bu mucize onun ilah olmadığına, sadece Allah’ın bir kulu ve peygamberi olduğuna işaret eder.

Müslümanlar Hz. İsa’nın doğumunu ve mucizelerini kabul etmekle birlikte, Hristiyanların aksine, onun ilahlaştırılmasını reddederler. Bu makale, Osmanlı’nın son döneminden Cumhuriyet’in ilk yıllarına kadar yaşamış olan Bediüzzaman Said Nursi’nin Hz. İsa hakkındaki görüşlerini incelemektedir. Nursi, Hz. İsa’nın doğumu, mucizeleri ve özellikle ahir zamanda yeryüzüne nüzulü (dönüşü) konularında İslami perspektifi geniş bir çerçevede ele almıştır.

Hz. İsa’nın Doğumu ve Hristiyanlıktaki İlahlaştırılması

Hristiyan teolojisi, Hz. İsa’nın babasız doğumunu, onun Tanrı’nın oğlu olduğu inancıyla bağdaştırmıştır. Ancak İslam, Hz. İsa’nın bu mucizevi doğumunu Allah’ın kudretine bir delil olarak kabul eder, fakat onu insanüstü bir varlık olarak kabul etmez. İslam’a göre, Hz. İsa da diğer peygamberler gibi bir insandır ve ilah olamaz.

Said Nursi, Hristiyanların Hz. İsa’yı aşırı bir sevgiyle yücelterek ilahlaştırdığını ve bu durumun onları sapkınlığa sürüklediğini belirtir. Ona göre, aşırı sevgi, insanların birini yücelterek ilahlaştırmasına yol açabilir. Bu bağlamda, Hristiyanların Hz. İsa’ya olan aşırı bağlılıklarının, onun insanüstü bir varlık olarak kabul edilmesine neden olduğunu ifade eder. Nursi, bu görüşünü Hz. Peygamber’in (s.a.s.) Hz. Ali’ye yönelik: “Hristiyanların Hz. İsa’yı ilahlaştırdığı gibi, bazı insanlar da seni aşırı yücelterek sapkınlığa düşecektir” şeklindeki hadisine dayandırarak destekler.

İslam’da ise Hz. İsa, bir beşer olarak yaratılmış ve peygamberlik göreviyle insanlığa gönderilmiştir. Nursi’ye göre, Hz. İsa’nın doğumu, Kur’an’da da belirtildiği gibi, Hz. Âdem’in topraktan yaratılması gibidir ve bu mucize, Allah’ın kudretini göstermektedir.

Hz. İsa’nın Mucizeleri ve İslam’daki Rolü

Hz. İsa, İslam’a göre, birçok mucize gerçekleştirmiştir. Körleri iyileştirmesi, ölüleri diriltmesi ve hastalara şifa vermesi gibi mucizeler, onun peygamberliğinin bir delili olarak görülür. Said Nursi, Hz. İsa’nın mucizelerinin sadece dini bir boyutu olmadığını, aynı zamanda insanlık için tıbbi ve bilimsel gelişmelere ilham kaynağı olduğunu savunur. Ona göre, Hz. İsa’nın gerçekleştirdiği mucizeler, insanlığa tıp alanında ilerleme yollarını göstermiştir.

Nursi, Hz. İsa’nın gerçekleştirdiği mucizeler ile onun nüzulünü kabul etmenin birbiriyle tutarlı olduğunu savunur. Hz. İsa’nın doğaüstü mucizelerini kabul eden birinin, onun göğe yükselişini ve ahir zamanda yeryüzüne dönüşünü de kabul etmesi gerektiğini belirtir. Aksi takdirde, bu kabulde bir çelişki olacağını ifade eder.

Hz. İsa’nın Göğe Yükseltilmesi ve Nüzulü

İslam’da en çok tartışılan konulardan biri Hz. İsa’nın ref’ edilmesi, yani göğe yükseltilmesidir. Hristiyanlar, Hz. İsa’nın çarmıha gerildiğini, öldüğünü ve daha sonra dirilerek göğe yükseldiğini savunur. Ancak İslam, Hz. İsa’nın ne öldüğünü ne de çarmıha gerildiğini, aksine Allah tarafından göğe yükseltildiğini belirtir.

İslam alimleri arasında Hz. İsa’nın ruhen mi yoksa bedenen mi göğe yükseldiği konusunda farklı görüşler vardır. Said Nursi, çoğunluk görüşüne katılarak Hz. İsa’nın hem ruhen hem de bedenen göğe yükseltildiğini ve hala hayatta olduğunu savunur. Ona göre, Hz. İsa gökte melekler gibi bir hayat sürmektedir ve ahir zamanda yeryüzüne geri dönecektir.

Hz. İsa’nın Ahir Zamandaki Görevleri

Hz. İsa’nın ahir zamanda yeryüzüne dönüşü, İslami eskatolojide önemli bir yer tutar. İslam’a göre Hz. İsa, kıyametten önce yeryüzüne inecek, Deccal’ı öldürecek ve İslam’ın hükümranlığını yeniden tesis edecektir. Said Nursi, Hz. İsa’nın dönüşünü sadece fiziksel bir olay olarak değil, aynı zamanda dini ve toplumsal bir dönüşümün başlangıcı olarak yorumlar. Ona göre, Hz. İsa’nın dönüşü, Hristiyanlık dininin bozulmuş inançlarının düzeltilmesi ve İslam’a tabi olması sürecini başlatacaktır.

Nursi, Hz. İsa’nın nüzulünü, Hristiyanlık ile İslam’ın birleşmesi ve materyalizme karşı ortak bir mücadele vermesi olarak görür. Bu birleşmenin sonucunda dünya barışı ve adaletin sağlanacağını, Deccal’ın temsil ettiği kötülüklerin ise ortadan kaldırılacağını ifade eder.

Sonuç

Bediüzzaman Said Nursi, Hz. İsa’nın doğumu, mucizeleri ve ahir zamanda yeryüzüne dönüşü konularında İslami öğretileri derinlemesine ele almış bir alimdir. Nursi, Hz. İsa’nın hayatındaki mucizelerin insanlığa bilimsel gelişmeler için ilham verdiğini savunurken, onun ilah olarak kabul edilmesinin aşırı sevgiden kaynaklandığını vurgular.

Nursi’ye göre Hz. İsa’nın nüzulü, sadece dini bir olay değil, aynı zamanda toplumsal ve siyasal bir dönüşümün başlangıcıdır. Hz. İsa’nın dönüşü ile Hristiyanlık, İslam’ın hakikatlerine tabi olacak ve bu birleşme, dünyada barış ve adaleti sağlayacaktır. Nursi’nin bu yorumları, İslam eskatolojisinde Hz. İsa’nın rolünü ve İslam-Hristiyanlık ilişkilerini yeniden düşünmemize olanak tanır.

www.sehitlerolmez.com