İslam Müslümanlara adil olmayı emreder

“Düşmanlarına sulhkârâne muamele etmektir.”

İslam Müslümanlara adil olmayı emreder


İslam Müslümanlara adil olmayı emreder

İslam dininde, yalnız dost ve kardeş olan Müslümanlara karşı değil, gayr-ı Müslimlere karşı da haksızlık yapılmaması, adaletin zedelenmemesi tavsiye edilmiştir. ‘Sizi Mescid-i Haramın ziyaretinden alıkoydukları için bir topluluğa duyduğunuz kin, sizi adaletsizliğe sevk etmesin’ mealindeki ayette bu gerçeğin altı çizilmiştir.

PROF. DR. NİYAZİ BEKİ

Allah mutlak adalet sahibi bir ilah, bir sultan olarak, insanlık camiasında adaletin tesisi için toplumların temel harcı olan ferden ferda bireylerin içine bu çarkı yerleştirmiştir. İmtihan gereği olarak zulme sevk eden öfke kuvveti ile her türlü ahlaksızlığa yönlendiren şehvet/iştiha kuvveti ve adalet mekanizmasını çalıştıran akıl kuvvetini insanın fıtratına, vicdanına zerk etmiştir.

-İnsanda nefis, kuvve-i şeheviye, kuvve-i gazabiye ve bu iki asıldan kaynaklanan yüzlerce hissiyat ve duyguların yer aldığı bir mekanizmadır. Bütün insanlarda yaratılıştan var edilen bu mekanizmada potansiyel bir güç olarak yerini almış olan bu duygular, insanın büyümesine paralel olarak büyür ve gelişir.

-Fakat bu duyguların farklılığı imtihanın adalet ölçüsü olan fırsat eşitliğini zedeleyecek bir derecede değildir. Hatta nefsin güçlü olması, duyguların kuvvetli olması, zamanla bazı iyi şeylerin başarılmasına imkân verse de bunları dizginlemenin zorluğu da söz konusudur.

İslam dininde, yalnız dost ve kardeş olan Müslümanlara karşı değil, aynı zamanda İslam düşmanı olan ve Müslümanlara her türlü zulmü reva gören müşriklere ve diğer gayr-ı Müslimlere karşı da haksızlık yapılmaması, adaletin zedelenmemesi tavsiye edilmiştir. “Sizi Mescid-i Haramın ziyaretinden alıkoydukları için bir topluluğa duyduğunuz kin, sizi adaletsizliğe sevk etmesin”(Maide,5/2) mealindeki ayette bu gerçeğin altı çizilmiştir.

İkinci yol ise, “Düşmanlarına sulhkârâne muamele etmektir.” Yani düşmanlarına karşı barış içinde olmaktır. Husumet ve kinciliği bırakıp, düşman da olsa insanlarla barış içinde yaşamak gerekir. Çünkü iki cihanda da mutlu olmanın yolu; dost ve kardeş olan dindaşlarına karşı mürüvvetli ve vefalı olmak ve –düşman da olsa- diğer insanlarla sürekli barışık yaşamaktır.

KARAR