İsrail de şaşırdı... Erdoğan bizim düşmanlarımızı vuruyor

Aniden kendimizi Türklerin yanında buluyoruz.

İsrail de şaşırdı... Erdoğan bizim düşmanlarımızı vuruyor




Hepimiz seçimler ile meşgulken son saatler etrafında gelişen olaylar oldukça dramatik bir durum sergiliyor...

Hepimiz seçimler ile meşgulken son saatler etrafında gelişen olaylar oldukça dramatik bir durum sergiliyor.

Aniden kendimizi Türklerin yanında buluyoruz. Ve eski “dostumuz” Vladimir Putin’in yanında olmadığımızı görüyoruz.

Son 24 saat içersinde Hizbullah Suriye’den Lübnan’a sessizce ve ilan etmeden ve sayısı bilinmeyen onlarca askerinin tabutunu İdlib’teki Türk bombardımanı sonucu Lübnan’a taşıdı. Olay Suriye’nin kuzeyindeki İDLİB bölgesinde cereyan etti.

Beyrut’ta ve Lübnan’ın güneyindeki bazı yerleşim bölgelerinde ve Bekaa yöresindeki şehit ailelerinin feryatları ve evlatlarını Başer Esad’ı kurtarmak için kurban eden örgüte karşı gazapları tespit edilmiştir. Bizce de malum olan örgüt lideri Hasan Nasarallah’ın bu konuda izahat vermesi talep edilecektir kuşkusuz. Lübnan’daki Şiilere artık İran ve Rusya’nın korunmasını istedikleri lideri omuzlarında taşımaktan gına geldi.

Türk Ordusu ilk defa İran tarafından yönetilen bu milisleri böylesi bir şiddetle Suriye’de vurmuştur. Hizbullah İran’ın ağır baskısı ile Suriyeli İsyancıların elinde kalan son bölgeye asker (Milis) göndermeyi kabul etmişlerdi. Diyebiliriz ki: Bereketli Hilal bölgesindeki, rekabet, hükümranlık İran ile Türkiye arasında direkt bir çatışmaya neden olabilecek boyutta bir tehdit oluşturmaktadır.

 

(Ehud Yaari)

Suriye’deki Türk Askerleri aslında ARAP olmayan bu iki önemli ve büyük güç yıllardır savaşmadan ama karşı karşıya gelerek yaşamayı öğrenmişlerdir. İşte şimdiki gibi Suriye’de bu iki devlet karşı karşıya savaşın eşiğine gelmişlerdir. İdlib konusundaki karmaşa ve karışıklığa girmeyeceğim. Daha kısa bir süre önce Erdoğan Rusya’dan savunma sistemleri alarak ABD ve NATO ile bozuşmuştu. Ve şimdi de Amerika’nın acil yardımını talep etmektedir. Türkiye’ye yaptırım kararları çıkartan Trump’ın ekibi Erdoğan’a yardım etmeye hazırlanmakta ancak Pentagon buna karşı çıkmaktadır.

Erdoğan Avrupa’ya taze bir Suriyeli mülteci dalgası sevk etmekte ve Esad’tan da 30’dan fazla askerinin öldürülmesinin intikamını alacağını belirtmektedir.

Daha düne kadar Erdoğan’ın arkasından kur yapan Putin Suriye hava sahasına girecek olan her Türk uçağını düşüreceğini beyan etmiş ve Türkiye’yi bu konuda uyarmıştır. Ve bu sadece kısa bir bakkal listesi olarak anlaşılmalıdır. Devamı da gelişecektir.

Esad’ın kara propagandası ise sosyal medyada yayın yapmakta ve İsrail’in Türkiye’ye askeri yardım teklif ettiğini yaymaktadır. Bu kesin bir yalandır tabii ki. Ancak Suriyeliler bunu gayet iyi kullanıyorlar. Ve doğal olarak Erdoğan İsrail’in doğal müttefiki haline getirmektedir. Ne kadar zaman için bilemeyiz tabii ki.

İran’ın Suriye’deki konuşlanması iki ülkeyi de rahatsız etmektedir. Böylesi bir durumda İsrail çok dikkatli olmak zorundadır. İran ile Türkiye arasında bir kavga bizi kesinlikle rahatsız etmeyecektir.

Kavga’dan sonraki barışma sürecindeki Tahran Ankara işbirliği bizim menfaatlerimize pek hizmet etmeyecektir. Bizim açımızdan Erdoğan’ın Batı ile ilişkilerini düzeltmesi Rus Ayısı ile oynamasına yeğdir. Esad’ın ise bulunduğu bataklıkta daha fazla batmasını, cihadçılar ile birlikte İdlib’te herhangi bir tehdit oluşturmadan yok olması en hayırlısıdır. İDLİB savaşının önümüzdeki günlerde nasıl yuvarlanacağını henüz bilmiyoruz. Olabilir ki Putin Erdoğan’ı ikna edecek ve Esad ile Hizbullah’ı durduracak veya Putin, Türkler’e güney sınırındaki ev sahibinin kim olduğunu öğretmeye kalkacak. Belki de Trump Rusların ve Suriyelilerin İdlib hava sahasını kullanmalarına izin vermeyecek ve belki de göz yumacaktır.

Erdoğan’ın da büyük bir taarruza bölgede güçlendirilmiş kuvvetlerini hazırladıktan sonra kalkışması da olasıdır. Bu taarruzun korkutmasının da başarılı olmaması da olasıdır.

Ne olacaksa ilginç olacaktır.

Ehud Yaari

Çeviri: Rafael Sadi

Odatv.com