İsrail-Filistin çatışmasının temelindeki nedenlere odaklanmalıyız
Uluslararası toplumun muğlak ifadeleri, istikrarlı bir çaba yokken pek bir şey ifade etmeyecek
İsrail-Filistin çatışmasının temelindeki nedenlere odaklanmalıyız
Uluslararası toplumun muğlak ifadeleri, istikrarlı bir çaba yokken pek bir şey ifade etmeyecek
Bu hafta, 2008'den beri Gazze Şeridi'ni perişan eden 4 savaşın (daha geçen hafta yaşanan çatışma da dahil) her birinde evi bombalanıp yıkılan bir aileyle birlikteydim.
Bir kez daha evin babası, elinde evin ön kapısının anahtarıyla Birleşmiş Milletler'e (BM) ait bir okuldaki kampta kalmak zorunda bırakıldı. Aklında tekrarlayıp duran iki soru vardı: Bu neden tekrar yaşandı? Ve ne anlama geliyor? Önceki iki savaşta ziyaret ettiğim aynı morgları, aynı hastaneleri ve taze moloz yığınları altında çiğnenen aynı sokakları ziyaret edince, Gazze'deki başka kişiler de bana bu soruları çok defa tekrarladı.
İsrail'de ikisi çocuk 12 kişi öldürülürken, Gazze'de aralarında 60'tan fazla çocuğun bulunduğu ölü sayısı 200'ü geçti. Şiddetli çatışmada binlerce kişi yaralandı.
En ağır darbeyi Gazze aldı: Kuşatma altındaki şeridin sivil altyapısı bombardımandan etkilendi. Bölge yine 20 saatten uzun süren elektrik kesintilerinin pençesinde ve arıtılmamış pis su bir kez daha toprağa ya da denize dökülüyor. Birden fazla fabrikaya yapılan saldırılar sonucu yükselen duman kuzeydeki havayı mahvediyor.
Son birkaç yıldır Gazze'yi, bölgenin yaşamaya elverişsiz olduğuna dair tatsız BM unvanından kurtarmaya yönelik çalışmaların bir kısmı geri alındı.
Gazze'nin tehlikeli su ve atık sorunlarıyla mücadele çabaları ertelendi. Sağlık görevlileri, militan grup Hamas'ın kontrolü ele geçirmesiyle başlayan 14 yıllık İsrail ve Mısır kuşatmasında felce uğratılan şeritte yaşayan ve çoğunluğu aşılanmamış iki milyon kişi arasında yaşanacak ikinci bir Kovid-19 dalgasından korkuyor.