İsrail'in Büyük Stratejisi: Bölgesel Dinamikler ve Geleceğe Dair Senaryolar
Hasan Nasrallah’ın Ölümü ve Bölgedeki Etkiler
İsrail'in Büyük Stratejisi: Bölgesel Dinamikler ve Geleceğe Dair Senaryolar
ŞEHİTLER ÖLMEZ / TÜRKİYE
Ortadoğu’da süregelen gerilimler, özellikle İsrail’in bölgedeki stratejik hamleleri, tüm dünya tarafından yakından takip ediliyor. Bu bağlamda, Siyaset Bilimci Dr. Öğr. Üyesi Fehmi Ağca, İsrail'in uzun vadeli planlarını ve bölgedeki denge değişimlerini değerlendirerek önemli tespitlerde bulundu.
Vadedilmiş Topraklar ve İsrail’in Hedefleri
İsrail’in kuruluşundan bu yana değişmeyen ana stratejisinin, “vadedilmiş toprakları” ele geçirmek olduğunu belirten Ağca, bu toprakların Türkiye’nin güneyindeki Hatay, Osmaniye, Kahramanmaraş ve Gaziantep gibi vilayetlerin bir kısmını da kapsadığını ifade etti. İsrail'in bu hedefi gerçekleştirmek için yalnızca kendi askeri gücüne güvenmediğini, başta ABD olmak üzere Batılı güçlerin desteğine ihtiyaç duyduğunu vurgulayan Ağca, bu planın uluslararası arenada da dikkat çektiğini belirtti.
Arap Baharı ve İsrail’in Elini Kolaylaştıran Faktörler
Arap Baharı’nın, İsrail’in vadedilmiş topraklar üzerindeki hedeflerine ulaşmasını kolaylaştıran bir zemin hazırladığını söyleyen Ağca, bu sürecin bölgedeki engelleri zayıflattığını ifade etti. Terör örgütlerinin sahada varlık göstermesiyle birlikte bölgenin istikrarsızlaştığını ve bu durumun İsrail’in işgal stratejileri için uygun bir ortam yarattığını dile getirdi. Gazze ve Batı Şeria’nın kontrol altına alınmasıyla, İsrail’in gelecekteki büyük saldırıları için önemli bir hazırlık yaptığını belirtti.
Hasan Nasrallah’ın Ölümü ve Bölgedeki Etkiler
Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın ölümü, Ortadoğu’daki dengeleri ciddi şekilde etkileyebilir. Nasrallah’ın suikastla ortadan kaldırılmasının, İran’ın bölgedeki nüfuzunu baskı altına aldığını belirten Ağca, Lübnan’da da Hizbullah’ın etkisinin azalabileceğini ve bunun İsrail’in bölgesel üstünlüğünü artırabileceğini söyledi. Nasrallah’ın ölümünün ardından, Hizbullah’ın stratejik değişiklikler yaparak daha ılımlı politikalara yönelebileceği öngörülüyor.
Suriye ve İran’ın Rolü
Suriye'nin, İsrail ve Lübnan arasında olası bir savaşa doğrudan müdahil olmayacağını belirten Ağca, Esad rejiminin Arap dünyası ile yeniden bütünleşmeye çalıştığını ifade etti. İran ise, Nasrallah’ın ölümü sonrasında bölgedeki stratejilerini gözden geçirerek, İsrail'e karşı doğrudan büyük çaplı bir savaş başlatmaktan kaçınabilir. Ancak, bölgedeki gerilimlerin ve karşılıklı saldırıların sürmesi muhtemel.
İsrail’in Gelecekteki Taarruz Planları
İsrail’in bölgedeki askeri stratejisini genişleterek, Lübnan’ın güneyinden başlayarak Fırat Nehri'ne kadar olan toprakları ele geçirme planı yaptığı belirtiliyor. ABD’nin desteğiyle PYD terör örgütüyle iş birliği yaparak bu bölgeyi kontrol altına alma planlarının, İsrail’in dini ve siyasi hedeflerine ulaşma yolunda önemli adımlar olduğu vurgulanıyor.
Batılı Güçlerin Rolü
ABD ve diğer Batılı güçlerin, İsrail’in saldırgan politikalarını kayıtsız şartsız desteklemeye devam edeceği öngörülüyor. Bölgedeki stratejik çıkarları doğrultusunda İsrail’in varlığını güçlendiren bu destek, Ortadoğu’daki dengeyi değiştiren en önemli unsurlardan biri olmaya devam edecek.
Bu değerlendirmeler ışığında, İsrail’in bölgedeki büyük stratejileri, uluslararası güçlerin desteğiyle şekillenmeye devam ediyor ve gelecekte Ortadoğu’da daha büyük gerilimler yaşanabileceği öngörülüyor.