İsrail’in gözünden koronavirüs salgını sonrası dünya

REKABET ARTACAK

İsrail’in gözünden koronavirüs salgını sonrası dünya




Dünya koronavirüs salgını ile boğuşurken, yaşanan krizin ekonomik, siyasal ve toplumsal sonuçları önceden kestirilmeye çalışılıyor. Sağlık, ekonomi, sosyoloji ve siyaset bilimi alanlarından yetkin isimlerin öngörüleri uluslararası medyada paylaşılıyor.

Deneyimli muhabirin, raporu hazırlatan İsrail Dışişleri Bakanlığı Siyasi Planlama Şubesi Başkanı Oren Anolik’e doğrulattığı belge, koronavirüs salgınına ilişkin “en kötü senaryoların gerçekleşmesi” ihtimalinde küresel jeo-politik sahnede istikrarsızlık yaratabilecek tehditleri analiz ediyor ve yaşanabilecek kaymaları öngörmeye çalışıyor.

REKABET ARTACAK

20 diplomat ve alanlarında uzman ismin mart ayı sonunda tamamlayıp İsrail Dışişleri Bakanlığı’na sunduğu belge, “serbest ticarete dayalı küresel sistemin pandemiden büyük zarar göreceğini” temel varsayım olarak alıyor.

Küresel gelirin mart ayında yüzde 12 gerilediği hatırlatılan belgeye göre dünya, “Büyük Bunalım benzeri büyük bir ekonomik krize” doğru ilerliyor. İsrailli uzmanlara göre “Ekonomik kriz, İsrail’in gelecek yıllarda eğildiği doğalgaz sektöründe talebi düşürerek ihracata büyük bir darbe vurabilir.”

Uzmanlara göre ekonomik kriz ülkeler arasında özellikle sağlık sektörüne ilişkin ürünlerde yoğun bir rekabete yol açabilir.

“Koronavirüs salgınının neden olduğu sağlık malzeme ve donanımına yönelik talep artışı devam edecek ve bu durum muhtemelen uluslararası gerilim kaynağı olacak. Söz konusu gerilim, havacılık sektörünün uçaklarını yere indirmek zorunda kalması gibi uluslararası ekonomideki genel sıkıntılar, uluslararası ticarette yeni kuralların ortaya çıkışına neden oluyor. Uluslar köprüleri atıp, özellikle ulusal güvenlik için hayati önem taşıyan sektörlerde kendi imalat ve tedarik zincirlerini oluşturacak. Üstelik bunun neye mal olacağına bakmayacaklar, bu da uluslararası ticareti değiştirecek.”

Belgede ülkelerin, tıbbı donanım gibi büyük önem taşıyan ürünlere uygulanan gümrük vergilerini artırmak gibi ihracatını sınırlayacak adımlar atabileceği de belirtiliyor.

DENGELER DEĞİŞECEK

Ariel Kahana’nın aktardığı belgede, koronavirüs krizinin Çin’in dünyanın süper güçleri arasına girmesini hızlandırabileceği görüşü de yer alıyor.

“Çin virüsü ‘ihraç etmesine’ rağmen salgından kurtulan ilk ülke oldu ve ABD’ye karşı bir üstünlük elde etti. Pekin’in salgından etkilenen ülkelere sunduğu yardım ve ABD’nin dünya jandarmalığından vazgeçme eğilimi, Çin’in yükselişine hız kazandırıyor.”

Belgede, bu durumun ABD ile Çin arasındaki gerilimi daha da artırabileceği belirtiliyor. İsrail yönetimine ise “ABD ile stratejik iş birliğini sürdürürken Çin ile başta ekonomi olmak üzere pek çok alanda iş birliği fırsatından yararlanılması” öneriliyor.

ORTADOĞU’DA TERÖR VE İSTİKRARSIZLIK

Belgenin Ortadoğu’ya ilişkin bölümlerinde ise istikrarsızlığın daha da artacağı belirtiliyor. İstikrarsızlığın artacağı öngörülen ülkelerin başında İsrail ile görece barışçıl ilişki içinde bulunan Ürdün geliyor.

İsrailli diplomatlar İran için ise daha karanlık bir gelecek öngörüyor.

“Koronavirüs salgını, zaten zayıflamış İran ekonomisinde büyük çöküntüye yol açabilir. Tahran yönetimi, rejimi ayakta tutabilmek adına, hiç düşünmeden nükleer silah geliştirmeye çalışabilir.”

Belgede ayrıca küresel krizin IŞİD ve el Kaide gibi örgütlerin saflarının güçlenmesine de yol açabileceği endişesi dile getiriliyor.

İSRAİL’İN AVANTAJI: YÜKSEK TEKNOLOJİ

Ariel Kahana son olarak İsrail dışişleri uzmanlarının ülkenin koronavirüs krizinde bir dizi avantajı olduğunu düşündüğünü aktardı.

“Dünyada özellikle uzaktan yönetim ve uzaktan takip sistemleri gibi ileri teknoloji ürünlerine bir artış olacak. Bu eğilim hayli ileri bir teknoloji sektörüne sahip İsrail’in yararına olabilir. İsrail pazarının esnekliği ve yeni durumlara uyum sağlama yeteneği de avantajlar arasında sayılıyor.”

İsrailli uzmanlara göre, kişisel özgürlükleri ihlal etmeden büyük veri ve teknoloji kullanarak koronavirüs salgınıyla mücadele eden İsrail cazip hale gelebilir.

Kaynak: Ariel Khana, Israel Hayom

Çeviren: Mustafa Alkan, fikirturu.com