İsrail'in Türkiye'den isteği budur
HEPSİ ULVİ BİR AMAÇ UĞRUNA
İsrail'in Türkiye'den isteği budur
Başbakan Naftali Bennet özellikle Cumartesi günü (Şabat) günü başında kippa ile uçağa binmesi ve Rusya ile Ukrayna arasında BARIŞ tesis edebilmek adına koşuşturması aslında hepimizi duygulandırdı.
Dindar Yahudiler Şabat günü yani Cumartesi günü değil uçağa binmek evde yemek bile ısıtmazlar ve ışık yakmazlar. ON Emir'de yazılı olan Cumartesi çalışmayacak ve köleni hayvanını bile çalıştırmayacaksın emrine uygun olarak her türlü elektrikli alet ve araç kullanma yasağı vardır. Bunlar kullanılırken bir iş yapılmış olmaktadır.
Ancak amaç hayat kurtarmak ise bu yasak ortadan kalkıveriyor.
Ünlü tiyatro adamı Alber Anah'ın 30 yıl önce yazıp sahneye koyduğu Yedi Eteklikli Gelin oyununda bu konu esprili bir şekilde anlatılmaktaydı.
Yahudi köyünde isterseniz Anatevka deyin isterseniz Hasköy Mahallesi bir eşek kuyuya düşmüş bütün köy halkı eşeği kurtarmak için seferber olmuş ama her kafadan bir ses bugün Şabat bunu yapamazsınız derken bazıları da başlarım Şabatınıza hayvan ölecek demiş. Oradan aklı evvel biri ne kavga ediyorsunuz gidip köyün Hahamına soralım der ve köyün aklı evveli kekeme oyuncu Beto Kamondo hahamın yanına giderek olayı kendi uslubu ile anlatır. Haahahaam efendi bugün Şabat eşeğin biri kuyuya düştü çıçıçıkarabilir miyiz diye sorar. Haham istifini bozmadan olmaz der bugün Şabat iş yapılmaz.
Kekeme oyuncu aaaa ama haham efendi kuyuya düşen eşek sizin eşek deyince. Haham telaşa kapılır çabuk kurtarın bu hayat kurtarma sınıfına girer ve Şabat konusu kenara konur der.
Tabii bu espride bazı yasaların menfaatler karşılığında esnetilebileceği anlatılmaktadır.
HEPSİ ULVİ BİR AMAÇ UĞRUNA
Naftali Bennet de başında kippası ile dini bütün bir Yahudi imajı verirken insan hayatı kurtarma sebebi ile Şabat'a bakmadan Moskova’ya gidip Putin ile görüşebilmekte Zelensky ile telefonda görüşebiliyor ve oradan da Almanya'ya devam edip çiçeği burnunda şansölye Shultz ile görüşebiliyor. Tabii hepsi ulvi bir amaç uğruna.
Arada İsrail'in Suriye hava sahasında hareket serbestîsi gündeme gelip sağlama alınıyor ve Belki de Türkiye'nin talip olduğu arabuluculuk konusu da ucundan da olsa konulmuş olabilir. Tabii bu konuda kesin bilgiler henüz açıklanmamakta ama umarım herkese yararlı neticeler alınır.
Dün İsrail Devlet Başkanı Sayın Herzog Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan ile görüştü. Benim aklımdan geçen Sayın Erdoğan'a onun da çok beğeneceği bir BARIŞ ELÇİSİ olma imkânı sunulabileceğidir. Mesela Filistin veya daha doğrusu HAMAS ile İsrail’in arasının bulunması ve savaş halinin bitirilerek iki taraf arasında kalıcı ve uzun süreli bir barış ortamı kurulmasına yardımcı olması istenebilir.
İstenebilecek bir başka konu ise belki henüz erken ama belki de tam zamanıdır İsrail ile İran arasında olası bir uzlaşma sağlanması için Erdoğan’dan aracı olması istenebilir. Bence de en uygun ülke Türkiye’dir.
Gaz satışı tabii ki gündemde olacaktır ve satılacaktır. Daha daha birçok ortak proje gündeme gelecektir.
Sayın Erdoğan'ın neler diyeceğini de duyar gibiyim. İsrail ile uzlaşıyor olmamızın esas sebebi Filistin Devletinin kurulmasına yardımcı olmak ve mazlum Filistinlilerin acısını dindirmek olacaktır. Her ne derse desin olumsuz bir şey demeyecektir ve bu İsrail tarafından da olumlu karşılanacaktır.
Böylesi bir barış elçiliği sayesinde Sayın Erdoğan da 2023 seçimlerini sağlama almış olacak hatta belki de bir NOBEL BARIŞ ÖDÜLÜ bile hak edebilecektir. Tabii Rusya Ukrayna arasında da arabulucu olması da olasıdır ve bu barış elçiliği statüsü Türkiye’ye oldukça olumlu bir konum kazandıracaktır. Tabii kendisine de.
Ne diyebiliriz ki yeter ki insanlar ölmesin.
Hayırlı olsun.
Rafael Sadi
Odatv.com