İstanbul şehrinin göç açısından çekiciliği son 35 yılda yüzde 33 oranında azaldı

"İstanbul Perspektifleri Söyleşi Serisi"nin Ocak ayı konuğu Murat Güvenç:

İstanbul şehrinin göç açısından çekiciliği son 35 yılda yüzde 33 oranında azaldı




Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi’nin (İPM) İstanbul kültür-sanat hayatının şekillenmesinde etkin rol oynamış aktörler ve İstanbul kentini farklı boyutlarıyla araştıran akademisyenlerle izleyicileri buluştur   "İstanbul Perspektifleri"

söyleşi serisinin 11’incisine Kadir Has Üniversitesi İstanbul Çalışmaları Direktörü Murat Güvenç konuk oldu. Güvenç, “Göç Perspektifinden İstanbul: 1980-2017 Dönemi” başlıklı konuşmasında geçen 35 yılda İstanbul’un destinasyon olarak çekiciliğini %33 oranında kaybettiğini söyledi

İstanbul’un kültürel dokusunun 1980’lerden bu yana nasıl şekillendiğini ve dönüştüğünü anlamlandırabilmeyi mümkün kılacak bir tartışma platformu yaratmayı amaçlayan "İstanbul Perspektifleri Söyleşi Serisi"nin 11’incisinde Kadir Has Üniversitesi İstanbul Çalışmaları Direktörü Murat Güvenç ağırlandı. Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi’nin (İPM) İstanbul kültür-sanat hayatının şekillenmesinde etkin rol oynamış aktörler ve İstanbul kentini farklı boyutlarıyla araştıran akademisyenlerle izleyicileri buluşturan söyleşilerinde; kentin kültürel dokusunun dönüşümü, mimarlık, görsel sanatlar, sanat piyasası, festival kültürü, sahne sanatları, göç, yeme-içme kültürü, kentin sanatsal temsilleri, tüketim kültürü gibi boyutları içeren farklı perspektiflerden ele alınıyor.

“Göç Perspektifinden İstanbul: 1980-2017 Dönemi” başlıklı Ocak ayı İstanbul Perspektifleri buluşmasının bu ayki konuğu Murat Güvençkonuşmasında:

  • Toplum bilim alanında* uluslararası (ulus-aşırı) göçlerin ağırlık kazandığı, buna karşılık iç göç araştırmalarının yükselen hareketlilik çalışmaları altında yeniden tanımlandığı kapsamlı bir dönüşüm sürecini örneklerle anlattı.
  • Yoğun uluslararası göç daha popüler bir konu olduğundan, Türkiye'deki “iç göç” alanının sergilediği dönüşümlerin gündemin ilk sıralarına yükselemediği, oysa toplumsal, mekânsal, kültürel, siyasi ve iktisadi sonuçları itibariyle, “iç göçün ”, en az “dış göç” kadar önemli bir araştırma alanını oluşturduğu vurguladı.
  • “İç göç” alanında yeni bakış açıları ve yeni veri tabanlarına ilişkin kısa bir girişin ardından “İstanbul Kentsel Bölgesi”ni şekillendiren göç görüntüleri “Türkiye Göç Alanı”nın sergilediği değişim ve süreklik eğilimlerine referansla, ilçe düzeyinde, 1980-2000 dönemi için Genel Nüfus Sayım Örneklemleri, 2012-13 ve 2016-17 yılları için Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi verileri üzerinden değerlendirdi.
  • İstanbul Kentsel Bölgesiyle ilgili tamamlanma aşamasındaki TÜBİTAK Projesinden elde edilen bulgularla desteklenen sunuşu 1980 sonrası Göç ve Bölge içi hareketlilik örüntüleriyle akım haritaları eşliğinde gerçekleştirdi.

Göç istatistiklerine bakıldığında Türkiye’nin yeni bir beşeri coğrafyanın eşiğinde olduğunun ve meselenin hem kantitatif hem de kalitatif sonuçları olduğunu ifade eden Güvenç, “İstanbul’a gelen göçün üç bileşenli bir iş pazarı katmanlaşmasına katıldığını vurguladı. Bu yapıda “yapmak için beceri gerektiren” işgücünün Metropollerden (özellikle Ankara), kimsenin yapmak için rekabet etmediği işlerin Güney Doğu illerinden gelenlerce tutulduğunu, nihayet mütevazi beşeri kapital sahiplerine görece yüksek getiri ve birikim olanağı sağlayan işlerin ise hemşerilik ağları üzerinden elde edildiğini vurguladı.

 

Göçün, bölgesel siyasi ve sosyal eğilimleri tadil ettiğini vurgulayan Güvenç, “Göç akımlarının izlerinin şehrin gen haritası yorumlanabileceğini vurguladı. 1985 yılında Türkiye’de hareket eden 3 kişinden biri İstanbul’a geliyordu. İstanbul’un iç göçte bir destinasyon olarak çekiciliği 35 yılda %33 oranında azaldığına, İstanbul çıkışlı göçün %18’inin İstanbul ili dışına çıktığına işaret etti. Geçtiğimiz 35 yılda düzenleyici bir göç politikasının olmamasına rağmen yerleşme sisteminin kendi kendini düzenleyen niteliğinin ağırlık kazandığını vurguladı. İstanbul’un dışarıya verdiği göçün aldığından fazla olduğunu, bu dönüşümün kendi kendine hiçbir planlama olmadan gerçekleştiğini vurguladı. “İktisadi kültürel ve sosyal açıdan İstanbul günümüzde eskisinden çok daha karmaşık bir oluşumdur” dedi.

Söyleşinin moderatörlüğünü gerçekleştiren Asuman Suner, “İstanbul Perspektifleri” konuğu olarak 27 Şubat’ta Boğaziçi Üniversitesi’nden Zafer Yenal’i ağırlayacakları duyurusunu yaptı.