İstanbul'da gözaltına alınan Uygur Türkü aktivist İhsan Çin'e mi iade edilecek?
İhsan'ın son durumunu avukatı Prof. Dr. İlyas Doğan anlattı.
İstanbul'da gözaltına alınan Uygur Türkü aktivist İhsan Çin'e mi iade edilecek?
Çin'in, Doğu Türkistan'da yaptığı insan hakkı ihlallerini dünyaya duyurmaya çalışan Uygur Türkü aktivist İhsan, İstanbul'da gözaltına alındı. 6 gündür Geri Gönderme Merkezi'nde tutulan İhsan'ın son durumunu avukatı Prof. Dr. İlyas Doğan anlattı.
Uygur Türkü aktivistin avukatı Prof. Dr. İlyas Doğan, Geri Gönderme Merkezi'nde tutulan müvekkili hakkındaki son gelişmeleri paylaştı.
Prof. Dr. İlyas Doğan
"BAŞVURUM İŞLEM ALINDI ANCAK..."
Kırım Haber Ajansı'na konuşan Doğan, gözaltı süresi ile ilgili "İhsan Bey'in serbest bırakılması için avukatı olarak dün sabah İstanbul Adliyesi Sulh Ceza Hakimliğine giderek başvuru yaptım ve mahkemeden yazılı talepte bulundum. Başvurum işleme alındı ancak Cuma gününe kadar karar verilmesi gerekiyor, belki Pazartesi'ye sarkabilir. Sulh Ceza Hakimliği 5 gün içinde karar vermek zorunda.
"DİREKT SINIR DIŞI ETMEK İÇİN YAKALAMIŞLAR"
İhsan Bey'in dosyasını inceledim ve dosyasında hiçbir şekilde o televizyon kanallarında belirtildiği şekilde terörle ilgili isnat edilen suçların herhangi birine dair tespit yok. Anlaşılan o ki İhsan Bey'i direkt sınır dışı etmek amacıyla yakalamışlar. Dosyasında kimin ihbar ettiğine dair bir bilgi de yok. Daha sonra öğleden sonra Binkılıç Geri Gönderme Merkezi'ne gittim. Orada, tutulduğu yerde İhsan Bey'i avukatı olarak ziyaret ettim. Pazartesi öğleden sonra buraya gönderilmiş. Birebir görüştüm" açıklaması yaptı.
"TEORİK OLARAK BURADAN SINIR DIŞI EDİLİYORLAR"
Uygur Türklerinin tutulduğu Geri Gönderme Merkezi hakkında da konuşan Doğan, buradaki Uygur Türklerinin Çin'e iade edilip edilmediği ile ilgili soruya şu cevabı verdi:
"Evet, teorik olarak öyle, bu merkeze getirilenler haklarında sınır dışı verilir, eğer verilen kararı dava etmeyerek yargı yoluna götürmezlerse hemen sınır dışı edilirler. Yargı süreci sonundaki karara göre sonuç belli olur.
Türkiye, Uygurları fiilen sınır dışı etmiyor ancak geçmişte sınır dışı edilenler oldu. Fiilen hemen sınır dışı edilmeseler de bu Geri Gönderme Merkezlerinde tutulanlar yarı hapislik sürecine tabi oluyorlar. Kurallar eskisi kadar sıkı değil ancak tutukluluk süreci yaşanıyor."
Uygur aktivist Abdülşükür Abdülbasit, 20 Kasım'da Sefaköy'deki evinde yapılan polis baskınıyla gözaltına alınmıştı. Uygur Türkü aktivist, Türkiye'de Çin zulmünü dünyaya duyurmaya çalışan kişiler arasında yer alıyordu.
"SUÇU VE SUÇ KAYDI YOK..."
"Ben yargıdan serbest bırakılacağı yönünde olumlu bir sonuç alacağımızı ümit ediyorum. Çünkü herhangi bir geçerli suçu veya suç kaydı yok. Türkiye'de uzun süre oturma iznine sahip biri. Türkiye’ye geldikten sonra herhangi bir ülkeye gitmemiş ve herhangi bir suça karışmamış" diyen Doğan, Uygur Türkü aktivist İhsan hakkında çıkan haberler için de şunları kaydetti:
"Bazı televizyon kanalları onun Suriye’den kaçak yollarla gelmiş olduğu yönünde gerçekle hiçbir ilgisi ve dayanağı bulunmayan haberler yaparak bu durumu lanse ettiler, onun görüntüsünü verdiler. Bu çok büyük bir haksızlık. Ben gerekli işlemleri yaptım ancak yayımlanıp yayımlanmayacağı henüz belli değil. Bu tarz girişimler sürelere bağlı gelişiyor ve ancak öyle ilerleme kaydediliyor. Ben de gelişmeleri takipteyim ve beklemedeyim. Gelecek hafta bu konuya ilişkin her şey netleşir."
3 YILDA 380'DEN FAZLA TOPLAMA KAMPI
Çin'in Uygur Türklerine yönelik kıyıcı politikaları uluslararası basına da yansıdı, Doğu Türkistan'da 3 yılda 380'den fazla toplama kampı kuruldu.
Avustralya Stratejik Siyaset Enstitüsü, görgü tanıklarının ifadelerini, medyada yer alan haberleri, gazeteci ve araştırmacıların bulgularını, yerel yönetiminin resmi inşaat tedarik ilanlarını ve uydu fotoğraflarını birleştirerek hazırladığı raporu 26 Kasım'da kamuoyu ile paylaştı.
'Sincan Veri Projesi' adlı rapora göre, Doğu Türkistan'da 'eğitim kampı' ve 'gözaltı merkezi' olduğundan şüphelenilen 380'den fazla bina ve tesis tespit edildi.
Raporda şu ifadeler yer alıyor: "Toplama kampları genellikle fabrika kompleksleriyle aynı yerde bulunuyor. Bu durum, Doğu Türkistan'daki keyfi gözaltılar ile zorunlu çalıştırma arasındaki girift ilişkiyi gösteriyor."
Rapora göre, tesislerin birçoğu sanayi bölgelerine yakın. Bu, toplama kamplarındaki mahkumların zorunlu çalıştırıldıklarına dair raporları da kanıtlar nitelikte.
ÇİN ASLA VERİ AÇIKLAMIYOR
Çin'in 'mesleki eğitim merkezleri' olarak adlandırdığı ancak uluslararası kamuoyunun 'yeniden eğitim kampları' diye tanımladığı yerlerde, BM verilerine göre, en az 1 milyon Uygur Türkü kendi rızası dışında tutuluyor.
Pekin yönetimi, Doğu Türkistan'da kaç kamp bulunduğuna, buralarda kaç kişinin olduğuna ve söz konusu kişilerden ne kadarının sosyal hayata döndüğü ile ilgili bilgi vermiyor.
22 ÜLKEDEN PEKİN YÖNETİME ÇAĞRI
BM İnsan Hakları Konseyi'ne üye 22 ülke, Temmuz 2019'da, Çin'in, Doğu Türkistan'da Uygur Türkleri ve diğer azınlıklara yönelik muamelesini eleştiren ve kitlesel gözaltıların durdurulması çağrısında bulunan mektubu imzalamıştı.
İNCELEME TALEPLERİ REDDEDİLİYOR
BM ve diğer uluslararası örgütler, kampların incelemeye açılması çağrılarını yinelerken, Çin şu ana kadar kendi belirlediği birkaç kampın az sayıda yabancı diplomat ve basın mensubu tarafından kısmen görülmesine izin verdi.
Çin makamları, BM yetkililerinin doğrudan bilgi almak amacıyla bölgede serbestçe inceleme yapma talebini ise geri çeviriyor.
KARAR / QHA