“İstanbul’u Rusya’nın etkili olmadığı bir sığınak gibi görüyorum”

‘Savaş bitene kadar İstanbul’da kalmayı planlıyoruz’

“İstanbul’u Rusya’nın etkili olmadığı bir sığınak gibi görüyorum”


“İstanbul’u Rusya’nın etkili olmadığı bir sığınak gibi görüyorum”

Onlar savaşın mağdurları… Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle evlerini, sevdiklerini geride bırakıp ülkelerinden ayrılmak zorunda kalan pek çok Ukraynalı ve Rus, İstanbul’da büyük bir acıyla savaşı izliyor. Aralarında yıkılan şehrini baştan inşa etmek isteyen Ukraynalılar da var, Moskova’daki savaş karşıtı protestolara katılamadığı için utanan Ruslar da… Tarafların en büyük dileği savaşın bir an evvel sona ermesi ve eve dönmek…

UKRAYNALILAR

‘Savaş bitene kadar İstanbul’da kalmayı planlıyoruz’
Inna Kornienko (19), öğrenci

“İstanbul’u Rusya’nın  etkili olmadığı bir sığınak  gibi görüyorum”

Arkamızda çok fazla akrabamızı bırakmak zorunda kaldık. Mesela büyükbabam 67 yaşında olmasına rağmen kalıp savaşmak istedi. Sağlık problemleri olmasına rağmen maalesef onu ikna edemedik. Çünkü Ukrayna’ya kendini derinden bağlı hissediyor. İstanbul’a da annemle birlikte geldik. Annem burada bir Türkle evli.
Savaş başladıktan sonra bir hafta Ukrayna’da kaldık. Yolculuğumuz gerçekten çok zorlu geçti. 11 kişi Kiev’den uzağa kaçtık, akrabamızın sığınağı olan evine saklandık. Bazen bomba sesleri çok yüksekti. Evde halamın çocukları da vardı. Korkunçtu!
Günden güne bomba sesleri saklandığımız eve doğru yaklaşıyordu. Bir gün havanın simsiyah olduğunu gördük. Yağmur damlalarının küllerle birlikte yağdığını fark ettim. O gün orada daha fazla kalmanın güvenli olmadığını anlayıp başka bir yere gitmemiz gerektiğine karar verdik.
Savaş bitene kadar İstanbul’da kalmayı planlıyoruz. Umarım bir an önce biter ve biz de evimize döneriz. Burada bir günüm sürekli haberleri izlemekle ve ‘Savaşa Hayır’ protestosuna katılmakla geçiyor. Savaştan sonra hiçbir Rusla tanışmadım. Pek tanışmak istediğimi de sanmıyorum.
Bu savaş aslında biliyorsunuz ki 2014’te başladı. Tüm bu 8 yıl boyunca Rusya vatandaşları savaşı durdurmak adına hiçbir şey yapmadı. Bunca yıl biz Rusya hükümeti şehirlerimizi elimizden alacak diye korku içinde yaşadık. Rusya vatandaşları harekete geçip rejimi ve hükümeti değiştirebilirlerdi. 2014’te Ukrayna’da bizim devrimimiz gerçekleşti. Biz başardık, milyonlarca kişi sokağa dökülmüştü. Çünkü biz ülkemiz için ölmeye hazırdık. Ruslar bunu yapamıyor çünkü hapse atılmaktan korkuyorlar.
Biz huzur içinde yaşıyorduk. 21’inci yüzyılda böylesine bir savaşla burun buruna geleceğimiz aklımıza gelmezdi. Annem doktor ama savaştan dolayı işini kaybetti. Yaşayabilmemiz için para kazanması lazım, işe ihtiyacı var. Sürekli pozitif kalmak için kendi kendimi motive etmeye çalışıyorum ama zihnimde sürekli ‘ya ileride geri dönecek bir evimiz kalmazsa’ endişesi oluşuyor.

‘Evimiz, yurdumuz paramparça oldu’
Olga Belogub (32), pazarlamacı

“İstanbul’u Rusya’nın  etkili olmadığı bir sığınak  gibi görüyorum”


Kocam Harkov’da gönüllü olarak kaldı. Ukrayna’dan ayrılamayan insanlara Yemek ve ilaç konusunda yardım ediyor. Biz savaş bitene kadar İstanbul’da kalacağız. Hiçbir planımız yok. Sürekli haberleri takip edip bir an evvel savaşın sona ermesini diliyoruz. Rus vatandaşlarına kızgın değilim. Bu savaşın en büyük sorumlusu Putin ve onun hükümetidir. Savaş bitince Harkov’a dönüp oradaki insanlarla şehri yeniden inşa edeceğim. Savaştan dolayı kendimi berbat hissediyorum çünkü evimiz, yurdumuz paramparça oldu.

‘Ruslarla bir sorunum yok ama konuşmaya çok da hevesli değilim’
Margarita Polivinko (27), grafik tasarımcı

“İstanbul’u Rusya’nın  etkili olmadığı bir sığınak  gibi görüyorum”


Savaştan önce Kiev’de sanat projelerim üzerine çalışıp garsonluk yaparak geçimimi sağlıyordum. Şubat başında İstanbul’a geldim, ardından savaş çıktı. Yollar kapandığı için Ukrayna’ya dönemedim, burada kaldım. Ailem Ukrayna’ya dönmemi istemiyor. Ben de Kiev’e dönüp Batı Ukrayna’daki mülteci kamplarında kalmak istemiyorum. İstanbul’daki günlerimi çoğunlukla iş arayarak ve Ukrayna’daki arkadaşlarımla konuşup uzaktan da olsa onlara yardım etmeye çalışarak geçiriyorum. İstanbul’da bazı Ruslarla tanıştım. Onlarla bir sorunum yok ama konuşmak için çok da hevesli değilim açıkçası. Her gün ailem ya da arkadaşlarımı bir daha göremeyeceğim için endişe ediyorum. Bu savaş bir arkadaşımın canını aldı. Bir başka arkadaşımsa Mariupol’da Rus
ablukası altında. Bir haftadır onunla iletişime geçemiyoruz.

‘İşgal başlamadan hemen evlenip buraya geldik’
Mykhailo Marchenko (33), bilgisayar mühendisi

“İstanbul’u Rusya’nın  etkili olmadığı bir sığınak  gibi görüyorum”


İstanbul’a 15 Şubat’ta geldim. 14 Şubat’ta çalıştığım şirket bütün çalışanlarına “Harkov ve Kiev’de kalmak çok tehlikeli; ya Güney Ukrayna’ya gidin ya da Bulgaristan, Polonya gibi başka ülkelere gidin” diyen bir e-posta yolladı. Kız arkadaşımla mayısta evlenmeyi planlıyorduk. Vize ve çeşitli bürokratik işlemlerde kolaylık sağlaması adına hemen evlendik. Ama hâlâ savaştan sonra ailemiz ve arkadaşlarımızın da olacağı büyük bir düğün planlıyoruz.
İstanbul’a geldik ve 24 Şubat’ta savaş başladı. Bazı arkadaşlarım Harkov ve Lviv’de kaldı, bazıları Polonya ve Macaristan’a gitti. Annem 67 yaşında, hâlâ Harkov’da ve hiçbir yere gitmeye niyeti yok.
Telegram’da İstanbul’daki Ukraynalılar için bir grup var. İlk üye olduğumda 200 kişi vardı, kısa bir sürede 2 bin kişi oldu. Gruptaki pek çok kişi kalacak yer, iş ve Ukrayna’daki ailesini buraya getirtebilmek için yardım yolları arıyor. İstanbul’a ilk gelen Ukraynalılardan biri olarak ben de insanlara yardım ediyorum. Ukrayna Dayanışma Derneği’yle insani yardım topluyoruz. Her gün saat 15.00’te Odakule Meydanı’nda toplanıp ‘Savaşa Hayır!’ diyoruz. Burada ne kadar kalabalık olabilirsek sesimizi o kadar duyurabiliriz. Türkiye’nin Rus savaş gemilerine Boğaz’ı kapatması ve Bayraktar SİHA’lar için minnettarız. Rus tanklarını yok eden Bayraktar videolarını izlemekten büyük keyif alıyorum. Ama Türklerin burada bizimle omuz omuza durması, Türkiye’nin Rusya’yla ilişkilerini kesmesi adına çok önemli. Çünkü eğer bütün ülkeler Rusya’dan desteğini çekerse bu Ukrayna’nın zaferi kazanması için önemli bir adım olacaktır.

RUSLAR

‘Karanlık günlerin yaklaştığı belliydi’
Kirill Eliseev (26), aydınlatma tasarımcısı

“İstanbul’u Rusya’nın  etkili olmadığı bir sığınak  gibi görüyorum”


Savaş başlamadan önceki geceyi çok iyi hatırlıyorum. Yatmadan birkaç dakika önce haberlerde Putin tarafından imzalanmış bir belge gördüm. Karanlık günlerin yaklaştığı belliydi. Yepyeni bir dünyaya uyanma fikri, öldürülen siviller ve Rus birlikleri tarafından merhametsizce yok edilen şehirler… Çocukça kâbustan uyanmamayı dileyerek uyuyakaldım. Ertesi gün parlamentonun her iki meclisinin aynı gün toplantı yapacağını duyduk. Bunu en son yaptıklarında Putin’in yarattığı savaşın öncülüğünü oybirliğiyle desteklemişlerdi. Bu yüzden sıkıyönetim, askeri seferberlik ilan etmek, ekonominin kitlesel olarak millileştirilmesi gibi olabilecek en kötü ihtimalleri bekliyordum. Böylece amaç Rusya’yı bir savaş makinesine dönüştürmekti. Benden karşı çıkmama rağmen savaşın bir parçası olmam talep edilebilirdi. Bu yüzden Rusya’dan kaçmaya karar verdim.
İstanbul’a gelmem konusunda bir arkadaşım bana yardımcı oldu. Arkadaşlarımı, kedimi ve meslektaşlarımı Moskova’da, ailemi başkente yakın bir yerde bıraktım. İstanbul’u yeni bir ev gibi görmektense Rus hükümetinin doğrudan etkisinin olmadığı bir sığınak gibi görüyorum. Buraya geldikten birkaç gün sonra müdürümle masabaşı işimden ayrılmam konusunda açıkça konuştum. Ya uzaktan çalışacaktım ya da kovulacaktım. Karşı karşıya kaldığım bilinmezlik ve endişeyle başa çıkmaya çalışıyorum. Visa ve MasterCard’ın aldığı karar sonucu Rus banka hesaplarımı ülke dışında kullanamamak beni çok zorluyor. Rusya’yla tüm bağımı kesmedim. Protestolar, ekonomi ve iç durumu hâlâ takip ediyorum. Geri dönmem için iki senaryonun oluşması lazım: Ya savaş bitip Putin iktidardan düşerse ya da Rus muhalif Navalny’nin geçen yıl yaptığı gibi diktatörlüğe karşı çıktığım için hapse atılma fikrini kabullenebilirsem Rusya’ya dönebilirim. Savaş öncesi Rusya’ya dönüş yok artık… Çökmekte olan ekonomi ve hayatımda görmediğim siyasi şiddet seviyesiyle uğraşan yeni bir ülke var.

‘Bir Rus olarakUkrayna’yı destekliyorum’
Vlad Ketkovich (50), film yapımcısı

“İstanbul’u Rusya’nın  etkili olmadığı bir sığınak  gibi görüyorum”


Rusya’da çoğunlukla belgesel çektim ve uluslararası yapımlarda çalıştım. Filmlerim bazı festivallerde başarılı oldu ve Avrupa ülkelerinde televizyonlarda yayımlandı. Rusya, doğa, etnografi ve siyaset hakkında çok sayıda tarafsız Film yaptım. Savaş başlayana kadar işimle ilgili hiçbir problem yaşamadım. Ülkemi savaş karşıtı olduğum için terk ettim. Bu savaşı korkunç bir hata olarak görüyorum. Çocuklarımı korku içinde diktatörlükle yönetilen bir ülkede büyütmek istemiyorum.
İstanbul’a karım ve iki çocuğumla geldim. İki köpek ve bir kedimizi Moskova’daki arkadaşlarımıza bırakmak zorunda kaldık. Savaş başlar başlamaz birkaç gün içinde plan yapmadan İstanbul’a kaçtık. Sonra Paris’e gitmeyi planlıyoruz. Avrupa’nın her yerinde birçok arkadaşımız var. Rus bankaları MasterCard ve Visa ile çalışmayı bırakınca parasız kaldım. Ukrayna’da birçok arkadaşım var ve hepsi Putin’in radikal jeopolitik görüşlerine katılmadığımı biliyor. Bir Rus olarak Ukrayna’yı destekliyorum. Utanç veya suçluluk hissetmiyorum. Putin’e hiçbir zaman oy vermedim. Hippi müziği dinleyip özgürlük ve savaş karşıtı fikirlerle büyüdüm. Kendimi Rusya vatandaşından daha çok bir dünya vatandaşı olarak görüyorum ve bu eski tip savaşçı düşünce yapısından nefret ediyorum.

‘Vergilerim Ukrayna’daki akrabalarımı öldürmek için harcanıyordu’
Polina Ilina (26), proje yöneticisi

“İstanbul’u Rusya’nın  etkili olmadığı bir sığınak  gibi görüyorum”


Savaşın üçüncü gününde bunun bir Rüya ya da yalan haber olmadığını anladım ve Rusya’dan ayrılma kararı aldım. İstanbul’a arkadaşlarımla geldim. Birçok akrabamı, arkadaşımı, ailemi ve evimi geride bıraktım. Vergilerimin Ukrayna’daki akraba ve arkadaşlarımı öldürmek için harcandığı gerçeğiyle karşı karşıya kaldım. Bu durumdan kurtulmanın tek çıkış yolu parayı alıp ülkeyi terk etmekti. Arkadaşlarımla Rusya’dan çıkamayacağımız için korkmaya başlamıştık. Artık Rusya’da savaş ve insan hakları ihlali olmadan yaşanacak bir hayat kalmamıştı. İstanbul’da kalacağım süre, ekonomik durumum ve politik sonuçlara bağlı. Ukrayna’daki arkadaşlarımla iletişim kurmaya devam ediyoruz ve bu savaşı desteklemediğimi biliyorlar.

‘Savaş karşıtı protestolara katılamadığım için utanıyorum’
Andrei Bazhenov (30), oyun tasarımcısı

“İstanbul’u Rusya’nın  etkili olmadığı bir sığınak  gibi görüyorum”


İstanbul’a eşim ve köpeğimle geldim. Annem, kız kardeşim, tüm akrabalarım Rusya’da kaldı. Sekiz arkadaş birlikte kurduğumuz bir oyun şirketimiz var. İş arkadaşlarımın dördü zaten İstanbul’da. Bundan sonra Rusya’da çalışmaya devam edemeyiz çünkü Google ve Apple’dan paramızı alamıyoruz. Bunların dışında beni en çok endişelendiren şey, Rusya’nın Kuzey Kore gibi korkutucu bir yere dönüşecek olması. Kısa süre idare edecek kadar param olsa da banka kartlarım artık çalışmıyor. Rusya’dan ayrılmak çok korkutucuydu. Havaalanında bazıları o kadar uzun sorgulanıyor ki uçağa yetişecek zamanları kalmıyor. Şimdi İstanbul’dayım ama Moskova’da kalıp savaş karşıtı protestolara katılamadığım için utanıyorum. Bu süreçte ekibime ve karıma yardım etmeyi seçtim ama geride birçok insan bıraktım. Kendimi biraz karmaşık hissediyorum. Henüz uzun vadeli bir plan yapmadım. Bir Avrupa ülkesinde oturma izni almak istiyorum ama ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.
HÜRRİYET