İşte MHP'de Bahçeli sonrasına hazırlananlar!

Darbe tartışmaları, MHP'li Semih Yalçın'ın Devlet Bahçeli'nin 2011'deki sözlerini Twitter'da gündeme getirmesi, Meral Akşener'in "Memleket Masası" çağrısı ve HDP eski milletvekili Sırrı Süreyya Önder'in İYİ Parti'ye yönelik iddiaları...

Siyasetin gündemi, korona salgınını bile ikinci plana atacak derecede kaynıyor. Hepsi ayrı bir değerlendirme isteyen, başlı başına bir yazı konusu olan hususlar... Ancak içlerinden en ilginç olanı, MHP cephesinde yaşananlar olarak göze çarpıyor.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın'ın, "Üç Hilal'in tek başına iktidarı artık bir zorunluluktur..." ifadesinin de yer aldığı Devlet Bahçeli'nin 2011 yılında yaptığı konuşmadan bir bölümü Twitter hesabında yeniymiş gibi aktarması, izaha muhtaç halini koruyor.  

 Yalçın'ın söz konusu paylaşımı ilk anlarda, doğal olarak "Cumhur İttifakı'nda neler oluyor?" sorusunu akıllara getirdi? Ancak konuşmanın 'mazide hoş bir seda' olduğunun anlaşılmasının ardından yeni bir tartışma başladı: Bahçeli'nin bir zamanlar iktidarı hedefleyen sözleri neden hatırlatıldı?

Bu sorunun cevabından önce şunu belirtmek gerekir; Devlet Bahçeli'nin AKP iktidarına sert şekilde muhalefet ettiği dönemler de dâhil olmak üzere hiçbir zaman iktidar olma gibi bir hedefi olmadı. Bahçeli'nin kendi ajandası açısından şartlar bir dönem AKP'ye muhalefeti gerektiriyordu, bir süredir ise açıktan desteği!

Sorunun cevabı olarak ise, siyaset ve medya dünyasında, bu satırların yazarına ait geçtiğimiz hafta yayınlanan bir haber referans alınarak, iktidar partisinin yüzde 50+1 barajını aşağı çekme eğilimine karşı MHP'nin uyarıda bulunduğu dile getirildi.

Açıkçası ben de kendi haberimi baz alarak aynı değerlendirmeyi yapıyordum ki, MHP kulislerinden gelen bilgiler bu tezimi çürüttü. MHP içerisinde, Semih Yalçın'ın maziye bir bakıp özenle seçtiği Bahçeli'ye ait o sözleri paylaşmasının nedeninin, partide yaşanan güç mücadelesi ile ilgili olduğuna dair yorumlar yapılıyor.

Semih Yalçın ve İsmet Büyükataman'ın arası gergin!

MHP'de Bahçeli sonrasına hazırlanan birkaç grubun ortaya çıktığı, hatta bu gruplardan bazılarının genel başkan adayını bile belirlediği aktarılırken, Semih Yalçın'ın da gruplardan birine öncülük ettiği bilgisi var.

Yalçın, grubun sadece başını mı çekiyor yoksa aynı zamanda genel başkan adaylığına mı oynuyor bu konuda bir bilgi yok ama Bahçeli'nin sözlerini MHP tabanını diri tutmak adına gündeme getirdiği ve MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman'ın ekibiyle arasının gergin olduğu iddiası da mevcut.

Zaten Yalçın'ın gündeme oturan paylaşımı yaptığı sıralarda, İsmet Büyükataman ve MHP'li TBMM Başkanvekili Celal Adan'ın Bahçeli'nin liderliği üzerine aynı paylaşımları yapması, karşı atakta bulunduklarını ve parti içerisinde kılıçların çekildiğini gösteriyor. 

Sinan Ateş'i Semih Yalçın mı görevden aldırdı?

Asıl çarpıcı bilgiler ise, Semih Yalçın'ın ekibinin Bahçeli sonrası için şimdiden tabanda teşkilatlanmaya başladığı ve İsmet Büyükataman'a yakınlığı ile bilinen Sinan Ateş'in bir süre önce Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı görevinden ayrılmasında da Yalçın'ın etkili olduğu yönünde.    

Sizin anlayacağınız; Devlet Bahçeli'nin 9 yıl önceki "manidar" sözlerinin sosyal medyada gündeme getirilmesi, MHP'nin Cumhur İttfakı'na "balans ayarı" yapmasından, AKP'ye, "yüzde 50+1 yoksa ben de yokum" demesinden çok daha farklı bir arka plana sahip.

Bu arada, Semih Yalçın'ın gündeme getirdiği Bahçeli'nin yıllar önceki ifadeleri, 28 Ocak 2011'de MHP'nin Seçim Beyannamesi'nin açıklandığı programda yapılan konuşmadır.

Bahçeli o konuşmada, konuşmanın Yalçın'a ilham olan bölümünün tam ortasında şu ifadeleri de kullanıyor; "Dava arkadaşlarıma katil, faşist, mafya bozuntusu, kovboy, kafatasçı, şerefsiz diyen; sonra da dönüp rahmetli dava şehidimizin mektubunu okuyarak sahte gözyaşı döken zihniyetlerin ömrü hayatında beddualar peşlerini hiç bırakmayacaktır."

Ne var ki Semih Yalçın bu bölümü paylaşım yaparken makasladı... Haklı tabii, beddualar yerine şimdilerde kendileri bu zihniyetin peşinden gidiyorlar ne de olsa...