“İSÜ”, Türkiye’nin ilk Dijital Hemşirelik Kongresini düzenledi

“Prof. Dr. Theofanis Fotis”in onur konukluğunda gerçekleştirdi.

“İSÜ”, Türkiye’nin ilk Dijital Hemşirelik Kongresini düzenledi


“İstinye Üniversitesi, ülkemizin ilk Dijital Hemşirelik Kongresini, “Digital Nursing” ifadesinin dünyadaki isim babası “Prof. Dr. Theofanis Fotis”in onur konukluğunda gerçekleştirdi.

Bünyesinde Liv Hospital ve Medicalpark hastanelerini barındıran MLP Care Grubu’nun eğitimdeki gücü olarak, sağlıktaki başarılı çalışmaları ile öne çıkan İstinye Üniversitesi (İSÜ), yine bir ilke imza attı. İSÜ, MLP Care işbirliğinde, “Digital Nursing” ifadesinin dünyadaki isim babası “Prof. Dr. Theofanis Fotis”in onur konuğu olduğu, ülkemizin ilk “Dijital Hemşirelik Kongresini” gerçekleştirdi.

Kongrenin açılış töreninde, İSÜ Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Muharrem Usta, ilkini gerçekleştirdikleri Dijital Hemşirelik Kongresi’nin, dijital dönüşümün, sağlık sektörünün önemli paydaşlarından biri olan hemşirelikteki etkilerinin ele alınması bakımından önemli bir eksikliği gidereceğine inandıklarını belirterek; “Dijital kelimesini kullanmaya başladığımızda gözümüzün önüne getirmemiz gerekenlerden ilki data, ikincisi yazılımlar ve algoritmalar. Bizim her zaman dönüp dolaşacağımız şey datalar olacaktır. Tıp bireysel olduğuna göre datalarında bireysele doğru ilerlemesi gerekir. Dijital dünya hepinize öncelikle şunu sundu: ‘Hidrokarbon yataklarından daha değerli bir şey ister misiniz?’ Dijitale dair bir şey konuşuyorsak, datanın bilinmediği yerde hiçbir şey ifade etmez. Hemşirelerimizin, doktorlarımızın bunun bilincinde olması gerekiyor. Yapay zekâ dünyasında hangi datalara ihtiyacımız olduğunu bilip, buna göre bir birikim yapmalıyız. Bu sebeple sistemin geliştiricisi olmamız büyük öneme sahip. Tarih, yeni dünyaya şekil verenleri yazacaktır.” dedi.

İSÜ Rektörü Prof. Dr. Erdal Karaöz ise, İstinye Üniversitesi’nin dijital dönüşümde öncü olduğunu ve önceliklerinin araştırma-geliştirme olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: “1 yıl önce açılan Tıbbi Yapay Zekâ Araştırma Merkezi’yle mühendislik ve tıp alanını bir araya getirdik ve bu alanda önemli çalışmalar yaptık. Bugün burada ise, “tıp ve sağlık bilimlerindeki dijital gelişmeler”, “dijital dönüşümün hemşirelik alanında yaratacağı etki, fırsat ve avantajlar”, “dijitalleşmenin etkisiyle hızlanan ve değişen süreçlerin, özellikle tıp ve sağlık bilimlerinde nerelere ulaşacağı” ve “ülkemizin bu süreçlere ne kadar hazır olduğu ve neler yapılması gerektiği” gibi hayati konular; bu alanda uzman yerli ve yabancı akademisyenlerin katılımıyla ilk kez ele alınacak.”

“Büyük dip dalgasının gelişiyle dijitalleşiyoruz. Bazıları dibe batacak bazıları ise gerçekleşen tsunamide sörf yapacak.” diyen İSÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı ve Kongre Başkanı Prof. Dr. Engin Ulukaya sözlerine şöyle devem etti:Bizim üniversitemiz dijitalleşme konusunda ilk uyanan üniversite oldu. Dijital dünya, sadece süreçlerin hızında varlığını hissettirmekle kalmıyor; bizzat hayatı dönüştürüyor. Ve bu dönüşümün en göze çarpıcı unsuru yapay zekadır. Yakın bir gelecekte tıp ve sağlık bilimlerini kökten dönüşümler beklemektedir. En temel dönüşüm kişiselleştirilmiş sağlık olacak. ‘Hastalık yoktur, hasta vardır’ sözü, temeli çok eskilere dayanıyor olsa da; ancak yeni yeni pratik dünyada yer etmeye başladı.”

Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Türker Kılıç ise, yaşamın en küçük yapı taşının ortam değil, enformasyon olduğunu vurgulayarak; “Herhangi bir yeni bilgi paradigması yeni bir kültür geliştirmektedir. Kültürleri esas yaratanlar; bilim insanlarıdır. Beyin yaşam yaratan bir organdır. Bunu tümevarım ve tümdengelim olmak üzere iki yöntemle ele alabiliriz.Hiçbir şey tek başına anlamlı değildir. Özgür irade yoktur onun yerine bağımlı olmak vardır. Bütünü anlayabilmek için parçayı anlayabilmek önemli değildir. Bilgi işleyen her sistem kendine ait bir zeka oluşturur. Yeni uygarlıkta çalışma ve zeki olmanın yanı sıra iki yeni özellik görürüz; yaratıcılık ve iyilik.” dedi.

Aynı kafa tasında iki farklı zihin olduğundan da bahseden Kılıç, sözlerini şöyle tamamladı: “En yetkin bilgi işleyen sistem beyin değil yaşamın kendisidir. Zihnimizde bilgi enformasyon ırmağı şeklinde akar. Bizim zihinsel yapımız aynı yapı içinde yıkanamaz çünkü nöronlar birbirini her zaman yeniler. Her şey içinde bulunduğu ağ ile anlamlıdır. Hiçbir şey tek başına anlamlı değildir, bağlantısal bir bütünsellik vardır ve bu yeni bir kültür doğurur. Parça değil parçaların birbirleriyle olan bağlantısallığı önemlidir. Bu bize yeni kültürler verir. Yaşam iç içe varlık bulan bir kodlar bütünüdür. Bilgi; içinde bulunduğu sistemden bağımsızdır. Her birimiz kendimizi bir yaprak gibi eşsiz hissederiz. “Orman yaprak için ya da yaprak orman için var olmaz. Yani yaşam insan içindir”

Kongre konuşmacılarından İstinye Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Neriman Akyolcu ise, doğru zamanda doğru insana doğru bilgiyle yaklaşmak için bilişim ve teknolojiden yararlanmanın önemine dikkat çekerek; “Bilim ve bakım girişimlerini bütünleştirerek bakımı böyle sürdürmeliyiz. Karşımızdakinin insan olduğunu unutmamalıyız. Bakımın odağı insandır.” dedi.

Kongrede ayrıca, Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç Dr. Yurdanur Dikmen, “Hemşirelik Eğitiminde Yenilikçilik Teknolojilerin Kullanılması ile Yeterlilik Kazandırma” konulu bir konuşma yaptı.