İtalya, Macaristan ve Slovakya hukukun üstünlüğündeki gerileme nedeniyle mercek altına alındı

Macaristan'da sorun 'sistematik'

İtalya, Macaristan ve Slovakya hukukun üstünlüğündeki gerileme nedeniyle mercek altına alındı




İtalya, Macaristan ve Slovakya hukukun üstünlüğündeki gerileme nedeniyle mercek altına alındı

Avrupa Komisyonu, basın özgürlüğü alanında süregelen sorunları ortaya koyan Hukukun Üstünlüğü Raporu'nda İtalya, Macaristan ve Slovakya'yı hedef aldı.

İtalya, Macaristan ve Slovakya, yolsuzluğun etkin bir şekilde kovuşturulmasını, yargı sisteminin bağımsızlığını ve gazetecilerin güvenliğini tehdit eden demokratik standartlardaki düşüşün devam etmesi nedeniyle eleştiri oklarının hedefi oldu.

Üç Avrupa Birliği (AB) ülkesi, Avrupa Komisyonu tarafından her yıl yayınlanan Hukukun Üstünlüğü Raporu'nun 2024 verilerine göre kötü bir performans sergiledi. Kapsamlı rapor tüm üye ülkeleri inceleyerek, eksikliklerin giderilmesi ve boşlukların kapatılması için tavsiyeler sunuyor.

Komisyon'un değerler ve şeffaflıktan sorumlu Başkan Yardımcısı Vera Jourová çarşamba günü yaptığı açıklamada hukukun üstünlüğünü korumanın "sürekli bir iş" olduğunu belirterek "Hala daha fazla eyleme ihtiyaç olduğunu görüyoruz" dedi.

Raporun "ne kimseyi isimlendirmek ya da utandırmak ne de övmek" olduğunu belirten Jourova, raporu diyaloğu teşvik etmek ve farkındalığı arttırmak için "önleyici bir araç" olarak nitelendirdi.

Rapor, AB normlarından uzaklaştığından şüphelenilen ülkeleri mercek altına alıyor.

Raporda İtalya'dan, medyanın uygun şekilde finanse edilmesi, gazetecilerin mesleki gizliliğinin korunması ve hakaret konusunda düzenlemeler yapılması için daha fazlasını yapması isteniyor.

Avrupa Komisyonu'nun yaptığı uyarı, İtalya'da medya sektöründe artan siyasi etki, sansür iddiaları, eleştirel seslerin susturulması ve AGI haber ajansının aşırı sağcı bir parlamenter tarafından satın alınma ihtimali gibi endişelerin yaşandığı bir dönemde geldi.

Mayıs ayında İtalya'nın ulusal televizyon kanalı RAI'deki muhabirler, Giorgia Meloni hükümetinin editoryal içerik üzerinde uyguladığı "boğucu kontrol" olarak tanımladıkları durumu protesto etmek için grev kararı aldı.

Başbakan Meloni, kendisi hakkında ağır ifadeler kullanan bazı gazetecilere karşı dava açtı. Geçtiğimiz hafta bir gazeteci, sosyal medyada başbakanın boyuyla alay ettiği için 5.000 euro tazminat ödemeye mahkum edildi.

İtalya ile ilgili bir soru üzerine Jourova, "Yıllardır (gazetecilik) güvencelerine duyulan ihtiyacı dile getiriyoruz," dedi. "Ancak paydaşlar tarafından bildirilen yeni olaylar ve bütçe kesintileri nedeniyle bu çok acil bir hal alıyor" diyerek ekledi.

Macaristan'da sorun 'sistematik'

Komisyon'un sürekli başını ağrıtan Macaristan'la ilgili olarak rapor, lobicilik, üst düzey yolsuzluk davalarının kovuşturulması, devlet reklamlarında şeffaflık, medyanın bağımsızlığı ve sivil toplum kuruluşlarına koyulan engeller de dahil olmak üzere çeşitli alanlarda hiçbir ilerleme kaydedilmediğini gösteriyor.

Geçtiğimiz yıllarda Brüksel, Budapeşte'ye karşı pek çok ihlal prosedürü başlattı. Avrupa Komisyonu, son olarak yeni kurulan Egemenliği Koruma Ofisi'nin Avrupa'nın demokratik değerlerini ve temel haklarını ihlal ettiğini belirterek Macaristan'a karşı yasal işlem başlattı.

Demokratik gerilemedeki ısrarlı eğilime tepki olarak Komisyon, Macaristan'ın uyum ve kurtarma fonlarından aldığı 30 milyar euro'yu dondurdu ve bu durum Başbakan Viktor Orban tarafından defalarca "mali şantaj" olarak nitelendirildi.

Ancak geçen yıl Budapeşte'nin AB tavsiyeleri doğrultusunda bir yargı reformu gerçekleştirmesinin ardından yürütme 10.2 milyar euroluk uyum fonlarının blokajını kaldırdı. Bu karar büyük bir tepkiye yol açmış ve Avrupa Parlamentosu'nun Komisyon'a açmasına neden olmuştu.

Jourova'nın yanında konuşan Avrupa Komisyonu'nun Adaletten Sorumlu Üyesi Didier Reynders, "Durumu analiz ederken adil olmaya çalışıyoruz," dedi. "Ancak Macaristan'ın Komisyon için hukukun üstünlüğü konusunda gerçek bir sistem sorunu olduğunu söyleyebilirim."

Slovakya'ya ilişkin belirsizlik

Benzer bir sonuç yakında Slovakya için de gelebilir.

Slovakya, Başbakan Robert Fico hükümetinin öncülük ettiği ve Brüksel'i alarma geçiren bir dizi yasal değişiklik nedeniyle aylardır mercek altında. Temmuz ayı başında devlet televizyonu RTSV'nin kapatılarak yerine STVR adıyla faaliyet yürütecek yeni bir medya kuruluşu yayın hayatına başladı.

Fico'ya göre bu reform, "Slovak hükümetiyle çatışma halinde" olarak tanımladığı RTVS'nin siyasi duruşunu ele almak için gerekliydi. Bu iddialar yayın kuruluşu tarafından reddedildi ve "Kara Perşembe" protestolarını tetikledi.

Komisyon'un da dahil olduğu eleştirilerin ardından hükümet, yayını denetleyecek konsey kurulmasını iptal etti, ancak iktidar, çoğunluğun SVTR'nin yönetim kurulunu kontrol etmesine izin veren bir hükmü korudu.

Brüksel ayrıca, kamu parasının kötüye kullanımına ilişkin soruşturmaları tehlikeye atabilecek ve AB bütçesine zarar verebilecek Ceza Kanunu'nda önerilen değişiklikler ve Özel Savcılığın feshedilmesi konusunda da endişeli. Yurtdışından 5,000 euro'dan fazla yardım alan STK'ların "dış destekli kuruluşlar" olarak etiketlenmesini öngören yasa tasarısı da endişeleri arttırıyor.

Nisan ayında Bratislava'ya yaptığı bir ziyaret sırasında endişelerini dile getiren Jourová, Fico hükümetiyle görüşmelerin devam ettiğini ve "yoğun bir şekilde" yasanın son halini beklediklerini söyledi. Komisyon'un, bu yasalardan herhangi birinin AB standartlarını ihlal etmesi halinde ihlal prosedürlerini başlatacağını belirtti.

Peki Brüksel, Macaristan'a yaptığı gibi fonları dondurmaya cesaret edebilecek mi?

Reynders, "Sorunu çözmek ve (AB fonları konusunda) gerçek bir korumaya sahip olduğumuzdan emin olmak için mümkün olduğunca ileri gideceğiz" dedi.

"Sonunda, gerçek bir korumaya sahip olduğumuzu düşünmek için farklı değişiklikler üzerinde anlaşmanın ya da başka araçlar kullanmanın mümkün olup olmadığını göreceğiz" diye devam etti. "Ancak şu an için önceliği diyaloğa vermeye çalışıyoruz" diyerek ekledi.

EURO NEWS