İtalya'da Eylül 2019'dan bu yana iktidarda olan koalisyon hükümetinin ortaklarından birinin çekilmesi nedeniyle siyasi kriz yaşanıyor.

Koalisyonun küçük ortaklarından Yaşayan İtalya (Italia Viva) partisi, başta Avrupa Birliği'nin sağladığı pandemi yardım fonunun yönetimi olmak üzere birçok konuda Başbakan Giuseppe Conte ile anlaşmazlık yaşandığı gerekçesiyle hükümetteki iki bakanının istifa ettiğini açıkladı.

Eski başbakanlardan Matteo Renzi'nin liderliğindeki Yaşayan İtalya partisinin desteğini çekmesi koalisyon hükümetinin parlamentodaki çoğunluğunu kaybetmesine yol açacak. Ancak Renzi, pandemi yardımları gibi kararlarda parlamentoda destek vereceklerini de söyledi ve "Mevcut çoğunluk formülünde bir hükümete destek vermeye hazırız" dedi.

Büyük ortakları popülist 5 Yıldız Hareketi ve merkez-soldaki Demokratik Parti olan koalisyon hükümetinin, 315 üyeli Senato'da 166, 630 üyeli Temsilciler Meclisi'nde de 346 sandalyesi bulunuyordu. Senato'daki bu sandalyelerden 18'i, Temsilciler Meclisi'nde de 30'u Yaşayan İtalya'ya ait.

Erken seçim uzak ihtimal

Hükümetin ilk aşamada mevcut parlamentoda yeni bir çoğunluk formülü arayışına girmesi bekleniyor. Karma grup ve merkez sağdan da destek arayışıyla çoğunluğu sağlama çalışmalarına öncelik verileceği tahmin ediliyor.

Ancak Başbakan Conte yeni bir çoğunluk formülüne ulaşamazsa, Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella yeni bir hükümet ihtimalini değerlendirmek için meclisteki diğer partilerle müzakerelere başlayabilir.

Olası senaryolar arasında, geniş katılımlı bir hükümete imkan verecek bir ismin başbakanlığa getirilmesi ihtimali de değerlendiriliyor. İtalyan basınında böyle bir durumda başbakanlığa getirilebilmesi muhtemel isimler arasında, eski Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi'nin de adı geçiyor.

Bu seçeneklerin sonuç getirmemesi halinde erken seçimlere gidilmesi de ihtimal dahilinde. Ancak erken seçim seçeneği şu aşamada uzak ihtimal olarak görülüyor. Gerek pandemi dönemindeki lojistik sorunlar, gerekse iktidardaki partilerin olası bir seçimden zaferle çıkma ihtimalinin düşük görünmesi nedeniyle iktidar partilerinin bu seçenekten kaçınmak için formül arayacağı yorumları yapılıyor.

Anketlere göre şu an seçime gidilirse halen muhalefette olan sağ ittifakın iktidara gelmesi bekleniyor. Sağ ittifak, aşırı sağcı Lig ve İtalya'nın Kardeşleri partileri ile eski Başbakan Silvio Berlusconi'nin liderliğindeki Haydi İtalya'dan oluşuyor.

Hükümet krizinin mimarı Renzi'nin partisi ise son anketlere göre yüzde 3 civarı desteğe sahip.

Başbakan Conte: Halk bu krizi kabul edemez

Matteo Renzi'nin çıkışlarıyla hükümet krizi ihtimali günlerdir konuşulsa da son olarak dün akşam AB tarafından sağlanan 210 milyar euro'luk kurtarma paketinin bakanlar kurulunda görüşülmesi sırasında bu aşamaya gelindi. Renzi, bu fonun kullanılması konusundaki taleplerinin Başbakan Conte tarafından yeterince dikkate alınmadığı gerekçesiyle bugün hükümetteki iki bakanını geri çekti.

Başbakan Conte, bazı başlıklarda Renzi'nin talepleriyle uzlaşma adımları atarak hükümet krizini son ana kadar önleme çabası içinde göründü. Conte, bugün Renzi'nin açıklamasından önce Cumhurbaşkanı ile görüştü ve ardından basına yaptığı açıklamada "Kriz çıkmamasını umuyorum" dedi. Başabakan, halkın pandemi sürerken bir siyasi kriz çıkarılmasını kabul edemeyeceğini söyledi.

Renzi ise bir basın toplantısı düzenleyerek partisinden iki bakanın istifa ettiğini açıkladı. Renzi hükümetten ayrılma kararının gerekçeleri arasında pandeminin yönetim şeklinden duyduğu memnuniyetsizliği ve hükümet temsilcilerinin ABD'de Kongre binasına yönelik saldırıya yeterince güçlü tepki vermemesini de saydı.

Avrupa'da koronavirüs salgınının ilk tespit edildiği ülke olan İtalya'da can kayıpları 80 bini aşmış durumda. 27 Aralık'ta başlayan aşı kampanyası da halen ilk aşamasında.

Bu ortamda çıkan hükümet krizi, pandemi ve kısıtlayıcı tedbirlerden ekonomik zarar gören sektörlere devlet yardımlarını aksatacağı gerekçesiyle de endişe yaratıyor.

BBC TÜRKÇE