İYİ Parti meclisin en kritik partisi

TEHLİKENİN FARKINDA MIYIZ?

İYİ Parti meclisin en kritik partisi


Önder Algedik
Önder Algedik
İYİ Parti şimdiye kadar gelen bir kanunu halka duyuran ilk parti olmadı. Bütün komisyonlarda var ama bunu halktan yana kullanmadı. Meclis performansı ise zayıf. Neredeyse hiç oy kullanmamış ya da RED oyu vermemiş vekilleri var. 34 vekille RED oyu verdiği Libya tezkeresi olmasa fark etmeyeceğiz bile. İYİ Parti lideri meclis dışında ve parlamenter sistemi inatla gündemde tutuyor, vekilleri ise karşılığını vermiyor. Verse durum farklı olmaz mı?

İYİ Parti meclisin en kritik partisi. Bir taraftan iktidar blokunun görmezden gelemediği, diğer taraftan muhalefet blokunda olan bir parti. Ama bunlar tabii ki İYİ Parti’yi tam olarak kritik bir parti yapmaz. 1 Ekim 2019’da başlayan ve 29 Temmuz saat 07.14’te sosyal medya sansürü yasası geçirip tatile giren bu yasama döneminde bunu gördük.

MEVCUT DURUM

Erkek egemen siyasette kadın başkanı olan iki partiden biri olması, toplumu birleştiren şeyler söyledikçe ülkedeki siyaseti normalleştirmesi çok önemli. Ancak iktidarın milliyetçilik üstünden bölme çabasına dair zaafı da biliniyor. O yüzden dikkatli olmak zorunda..

Siyaset “sıkışmışlık rejimi” haline geldi. İki kutba indirgenen bu durumda İYİ Parti’nin birleştirici ve yumuşatıcı rolü önemli. Ama yeterli değil. Çünkü ortada halktan kopuk bir iktidar var ve karşısında halktan beslenen bir muhalefet pek yok. Halk bir konuda isyan ederse bunu “konu popüler oldu” diye gören ve öne çıkan muhalefet tarzı var.

Ama burada siyaseten ödevine çalışmış, pozisyonunu belirlemiş ve “toplumu nasıl birleştiririm” diye bakan bir İYİ Parti çok kritik role sahip.

Ama bu da yetmiyor.

TEHLİKENİN FARKINDA MIYIZ?

Meral Akşener parlamenter sistemi gündemde tutan neredeyse tek lider. Ancak parti bunun karşılığını mecliste veremiyor. Dışa kapalı yasama süreçleri, ilgisiz genel kurullar, zayıf komisyon çalışmaları ve sonrasında yüzde 90 ile KABUL oyu ile geçen tasarılardan sonra bazı muhalefet vekillerinin “zaten bu meclisten bir şey çıkmaz” diyerek halkı ülkenin en demokratik organı olması gereken TBMM’den soğutmasına karşı derman olmuyor. 245 vekili olan muhalefet hiçbir zaman 200’e bile varamıyor, ortalama 47 RED ile vasatın altında bir görüntü sergiliyor.

Muhalefet bloku Libya tezkeresine (2 Ocak) 182, paralel baro tasarısına ise 162 vekille RED oyu veriyor. Mafyaya af getiren (13 Nisan) tasarıya 50 vekil RED oyu veriyor. Hatta Türk müteahhitlerine kaynak aktaracak Afrika Kalkınma Bankası tasarısına (25 Mart) sadece 13 RED oyu veriliyor. Termik santrallerin mevzuata aykırı çalışmasına göz yuman tasarıya karşı sadece 36 vekilin RED vermesini hepimiz hatırlarız.

İşte bu yüzden İYİ Parti’nin bu şartları değiştirecek şekilde yerine getirmesi ve de TBMM’nin demokratik özelliklerinin zayıflatılmasına karşı da bir şeyler yapması gerekiyor.

GÜÇLER DENGESİ

1 Ekim 2019’da başlayan ve 29 Temmuz saat 07.14’te sosyal medya sansürü yasası geçince kapanan 27’nci yasama dönemi üçüncü yasama yılında tam 118 birleşim oldu. Bunların sadece 21 tanesinde kanunlar için oylama oldu. Bu dönemde 14, 15 ve 28 Ocak ile 7 Nisan’da sadece uluslararası anlaşmalar oylandı ve bu dört birleşimde toplam 31 uluslararası anlaşma onandı.

Diğer 16 birleşimde 24 kanun, torba kanun meclisten geçti.

Özetle meclise sadece 118 defa gelerek bütün genel kurullara katılabiliyor, 21 gün uğrayarak 55 kanuna oy verebiliyorsunuz. Sadece 16 gün gelerek de 24 kanuna oy verebiliyorsunuz. Şimdi bu 24 kanun üstünden meclisteki güçlerin durumuna bakalım.

Bu yasama yılında AK Parti devletin imkanları ile propaganda yaptı, 291 vekili ile mecliste hazır bulundu ve bu 24 oylamaya ortalama yüzde 76 katılım gösterdi.

MHP, AK Parti’nin sağladığı imkanları kullandı, 49 vekili ile mecliste hazır bulundu ve bu 24 oylamaya yüzde 59 katılım gösterdi. Ev sahibi kadar olmasa da ilgisi yüksek.

Peki 37 vekili olan İYİ Parti ne yapmış? Bu 24 oylamada 100 oy kullanabilecek iken sadece 30 oy kullanmış. Yani 37 vekili olan İYİ Parti 11 vekili varmış gibi hareket etmiş! Bu 30 oyun sadece 20’sinin RED olduğunu ekleyelim.

İYİ Parti şimdiye kadar gelen bir kanunu halka duyuran ilk parti olmadı. Bütün komisyonlarda var ama bunu halktan yana kullanmadı. Meclis performansı ise zayıf. Neredeyse hiç oy kullanmamış ya da RED oyu vermemiş vekilleri var. 34 vekille RED oyu verdiği Libya tezkeresi olmasa fark etmeyeceğiz bile.

İYİ Parti lideri meclis dışında ve parlamenter sistemi inatla gündemde tutuyor, vekilleri ise karşılığını vermiyor. Verse durum farklı olmaz mı?

İYİ PARTİ MECLİSİ HALKA AÇIYOR

Vekilleri, danışmanları ve Genel İdare Kurulu ile birlikte parti 200’e yakın kadroya sahip. Bu hali ile ülkedeki bütün düşünce kuruluşlarından büyük. Meclisin ise beşinci büyük partisi. Böylesi bir birikim ile tek bacaklı değil, meclis bacağı da olan bir “güçlendirilmiş parlamenter rejim” tartışması yapsa çok şey değişir.

Örneğin meclise gelen her yasayı ilk 24 saatte halka duyuran parti olsa, her komisyon toplantısını örgütlese ve komisyonları halka açsa fark yaratmaz mı? Üstüne genel kurul süreçlerini de halka açsa, 37 vekili ile katıldığı tam saha ve eksiksiz bir meclis çalışması yapsa bu ülkede fark yaratan bir parti olacaktır.

İşte o zaman “güçlendirilmiş parlamenter rejim” karşılığını bulacaktır.

37 vekili olan İYİ Parti sosyal medya tasarısına 19 vekili ile katıldı. (Fotoğraf: Lütfü Türkkan Twitter hesabı)

250 KABUL, 245 RED!!

Böylesi bir yaklaşım ile İYİ Parti halkın demokratik bir sistem arzusunun sesi olacaktır. Ama sorunu çözmez, Bu onu kritik bir parti yapmaz. Bunları yaparken bütün partileri de bu sürece katması gerekiyor. İşte o zaman meclisin kritik partisi olacaktır.

Bu yasama döneminde iktidar bu 24 tasarıyı ortalama 250 vekil ile geçirdi ve karşısında ortalama 647 vekil buldu. İYİ Parti bu işi örgütlese 47 değil, 245 vekili iktidar karşısında bulacak.

İşte o zaman tasarı geçse bile geçtiğine pişman olacak.

İYİ Parti meclisin en kritik partisi. Bunu, güçlendirilmiş parlamenter sistemin rolünü ve gücünü mecliste göstererek yapabilir. Yaparsa demokrasimiz adına çok iyi olur.


Önder Algedik kimdir?

Proje yöneticisi, enerji ve iklim uzmanı, aktivist. Çeşitli sektörlerde proje yöneticiliği yaptıktan sonra son yıllarda iklim değişikliği ve enerji alanında uzman olarak çalışmaktadır. Tüketici ve İklimi Koruma Derneği yönetim kurulu üyesi olup 350ankara.org iklim aktivist grubunun kurucularındandır. Yaptığı çalışmaları ve değerlendirmeleri daha önce Cumhuriyet Enerji'de kamuoyu ile paylaşırken, aynı zamanda yesilekonomi.com'da da yazmaktadır. Raporlarına ve arşivine http://www.onderalgedik.com/ adresinden ulaşılabilir.