İYİ Parti Sözcüsü Zorlu, "İYİ Parti ve AKP anlaştı" iddiasını yalanladı

"Bir yanlış anlaşılma var"

İYİ Parti Sözcüsü Zorlu, "İYİ Parti ve AKP anlaştı" iddiasını yalanladı




İYİ Parti Sözcüsü Zorlu, "İYİ Parti ve AKP anlaştı" iddiasını yalanladı, Akşener'in gazetecilere tavrına "yanlış anlaşılma" dedi

İYİ Parti Sözcüsü ve Medya İlişkileri Başkanı Prof. Dr. Kürşad Zorlu, eski İzmir Milletvekili Aytun Çıray’ın, yerel seçimlere yönelik İYİ Parti’nin AKP ile anlaştığına dair iddiasını yalanladı. Zorlu, “Bu iddiaların ciddiye alınacak bir yanı yok. Böyle bir şey kesinlikle söz konusu değil. Bu iddiayı ortaya atanlara şu soruyu sormak isterim: CHP’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı belli mi? Bu konuda bazı kafa karışıklıkları var.” dedi.

İYİ Parti Sözcüsü ve Medya İlişkileri Başkanı Prof. Dr. Zorlu, Başkanlık Divanı toplantısı ardından genel merkezde basın mensuplarının karşısına geçti.

Gazze’de yaşananlar sonrası milli yas dolayısıyla ertelenen İYİ Parti’nin 6. kuruluş yıl dönümü etkinliğinin 28 Ekim Cumartesi günü Ankara Atatürk Spor Salonu’nda düzenleneceğini belirten Zorlu, “Bunun bizim için önemli bir yanı var. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’ndan bir gün önce büyük Atatürk, Çankaya Köşkü’nde “Efendiler, yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz” demişti. Ve artık Cumhuriyetimizin ikinci asrına adım atmaya kısa bir süre kaldı. Bu vesileyle Cumhuriyetimizin yeni yüzyılında Milli Yükseliş’in coşku ve kararlılığını hep birlikte göstereceğimiz buluşmamıza vatandaşlarımızı davet ediyoruz” dedi.

"Cumhuriyet’in 100. yılı kutlamaları sönük, amacında uzak ve Atatürk'ün adı geçmiyor"

Cumhuriyet’in 100. yılı kutlamalarının sönük ve amacından uzak bir şekilde gerçekleştiğini savunan Zorlu, İletişim Başkanlığı’nın açıkladığı programın kutlamadan ziyade anma etkinliği olduğuna dikkat çekti.

Cumhuriyet’in 100. yılı ana tema olması gerekirken, “Türkiye Yüzyılı” kavramının öne çıkarıldığına işaret eden Zorlu, Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün programında Atatürk’ün adının da geçmediğini söyledi. Zorlu, “Oysa böyle bir hafta içerisinde tüm diplomatik temsilcilikler sürece yoğun şekilde dahil edilmeli, yurtdışından devlet başkanı düzeyinde davetlerle, Cumhuriyet’in nasıl kazanıldığı ve onun bize bıraktığı kazanımlar dünyaya anlatılmalı.” diyen Zorlu, “Türk gençliğine yön verebilmek için büyük bir coşku ve inançla kutlamamız gereken Cumhuriyet’in 100. yılı programları, siyasi iktidarın kendi propagandasını yapabildiği ölçüde gerçekleştirilir durumda. Örneğin devletin kanalı bu konuda bir film hazırlayabilirdi. Platformlar Atatürk dizisini yayınlamıyor diye konuyu Meclis’in gündemine getirenler, aynı hassasiyetle ‘Peki biz özel olarak bu konuda ne yaptık?’ diye sormuyorlar. Bu süreçte önemli olan, Cumhuriyet’in anlamını ve ruhunu gerek ülkemizde gerekse dünya kamuoyuna yansıtabilmek” şeklinde konuştu. 

"Kutlamalar için hazırladığımız kanun teklifi, AKP ve MHP oylarıyla reddedildi"

Kutlamaların bir kanun çerçevesinde yapılması için hazırladıkları kanun teklifinin AKP ve MHP oylarıyla reddedildiğini hatırlatan Zorlu, “Kanun teklifimiz kabul edilseydi kutlamalar ülke sathında 23 Ekim saat 13.00’de başlayacak ve 30 Ekim saat 24.00’te sona erecekti. Cumhuriyetimizin 100. yılına yakışan da buydu. Onlar bilmiyor ya da hatırlamak istemiyorlar ancak Cumhuriyet’in 10. yıl dönümü için 11 Haziran 1933’te 1305 sayılı kutlama kanunu çıkarılmıştı. Onuncu Yıl Marşı da burada doğmuştur” ifadesini kullandı.

Mustafa Kemal Atatürk’ün “Ey yükselen yeni nesil! İstikbal sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk; onu yükseltecek ve sürdürecek olan sizlersiniz” şeklindeki sözlerini hatırlatan Zorlu, 25 Ekim’deki grup toplantısı ardından bu çerçevede Anıtkabir’de Atatürk’ün huzuruna çıkacaklarını ekledi.

"AK Parti iktidarının yanlış kararları, öğretmenlik mesleğini parçalara böldü"

Atanamayan öğretmen sorunu ve mülakat tartışmalarına değinen Zorlu, “Köy enstitüleri, köy okulları, öğretmen okulları bu ülkenin çağdaş bireyler yetiştirmesi yönünde büyük işlevler gördü ancak geçmişten bugüne gelinen noktada ve özellikle AK Parti iktidarının istikrarsız ve yanlış kararlarıyla milli eğitim sistemimiz öğretmenlik mesleğini parçalara bölmüş, toplumdaki saygınlığı zedelenmiş ve yoksulluk sınırının altında yaşamaya mahkum etmiştir” dedi.

Bir zamanlar yetenekli öğrencilerin tercih sırasına girdiği eğitim fakültelerinin de büyük bir çıkmazla karşı karşıya kaldığını kaydeden Zorlu, “Çünkü bu kutsal mesleğin ayırt edici özelliğine darbe vurulmuş ve siyasallaşmanın gölgesinde bırakılmıştır. Artık siyasallaşma öyle normalleştirilmiş ki, göreve atanan idareciler açıktan iktidar partisinin milletvekillerine teşekkür ediyor” şeklinde konuştu.

Yıllardır konuşulmasına rağmen atanamayan öğretmenler sorununun çözülmediğini belirten Zorlu, “Atanamayan öğretmenlerin bu konudaki gösteri ve eylemleri sonuç getirmediği gibi ağır ithamlarla da karşı karşıya kalmaktadırlar. Toplumda taksi şoförlüğünden tutun da çaycılık, kargoculuk, kasiyerliğe kadar çeşitli alanlarda atanamayan öğretmenleri görmemiz mümkündür. Onlar yüksek tahsilli işsizler ordusuna katılmanın bedelini ödüyorlar. Hak etmedikleri yerlerde çalışarak da geleceklerinden umutlarını yitirmek üzereler” ifadesini kullandı.

Zorlu, “Mülakat sistemini kaldıracaklarını taahhüt etmelerine rağmen bunu perçinleyecek adımlar atıyorlar. Oysa öğretmenlerimiz mülakat konusunda endişeliler. Siz ne kadar içeriğini çeşitlendirseniz de geçmişteki kötü uygulamalarınız sebebiyle adalet duygusu sarsılmış ve güven kalmamıştır. Yapmanız gereken bu okullarımızın kalitesini artırarak, öğrenim dönemleri boyunca varmak istediğiniz donanımı kazandırmaktır. İşte o vakit hem öğretmenlik mesleğini hak ettiği konuma hem de eğitim sistemini öğrencilerimize yakışır bir noktaya taşımış olacaksınız.” değerlendirmesini yaptı.

Sayıştay’ın 2019 raporuna göre; 138 bin 393 öğretmen açığı tespit edildiğini, o tarihten sonra 103 bin 925 öğretmen ataması yapıldığını, 43 bin 266 öğretmenin emekliye ayrıldığını söyleyen Zorlu, 77 binin üzerinde öğretmenin atamasına ihtiyaç olduğunu vurguladı.

Zorlu, "Yaklaşık bir milyona yakın atanamayan öğretmen adayı var. Hal böyleyken sadece İstanbul’da 16 binin üzerinde ve Türkiye’de 80 bine yakın ücretli öğretmenin görevlendirilmesi nasıl izah edilebilir? Böyle bir planlama olur mu?” sorularını yöneltti.

Atatürk’ün “En önemli ve verimli vazifelerimiz milli eğitim işleridir. Milli eğitim işlerinde kesinlikle zafere ulaşmak lazımdır. Bir milletin gerçek kurtuluşu ancak bu şekilde olur” şeklindeki sözlerini hatırlatan Zorlu, “İYİ Parti olarak öğretmenlerimiz adına şu talepleri paylaşmak istiyoruz:

Öğretmen ihtiyacı ve ücretli öğretmen sayısı kadar öğretmen atamasının yapılması gerekmektedir. Aksi taktirde sorun katlanarak büyüyecek ve bunun bedelini de ülkemiz eğitimi daha fazla niteliksizleşme ile ödeyecektir. Cumhuriyet’in 100.yılına yakışır şekilde öncelikle 68 bin öğretmen atamasını gerçekleştirin. Kararı 29 Ekim’den önce milletimizle paylaşın. Öğretmen alımlarında seçim öncesi verdiğiniz “…mülakatı kaldıracağız!” sözünüzü tutun. Mülakatı adayların önüne koyarak onları kinle, nefretle, geleceksizlikle sınamayın. Vatanlarına ve milletlerine olan güvenlerini sarsmayın. Aksi durumda tarih sizi affetmez” diye ekledi.

"Netanyahu yönetimi meşru müdafaa hakkını bir terör kötülüğüne çevirdi"

İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına değinen Zorlu, “Ne yazık ki gelinen aşamada İsrail; kadınları, çocukları, masum sivilleri hedef alarak olayı savaş olmaktan çıkarmış, asıl kendileri teröre alan açmışlardır. Netanyahu yönetimi meşru müdafaa hakkını bir terör kötülüğüne çevirmiştir.  İsrail’in ve destekçilerinin bu katliamları aklarcasına yaptıkları savunmalar ise ilerleyen süreçte daha kanlı saldırılara kalkışabileceklerinin göstergesidir.” dedi.

İnsanların acımasızca katledilmesine sessiz kalamayacaklarını vurgulayan Zorlu, “Türkiye ve başta bölge ülkeleri olmak üzere, tüm dünya bu duruma son vermek adına harekete geçmelidir. Mehmetçiğin konumu ise bizim açımızdan tartışmaya kapalıdır. Mehmetçiğin sınırların dışında görevlendirilmesi ancak vatanımızın bölünmez bütünlüğüne bir tehdit olması halinde değerlendirilir. Elbette uluslararası kuruluşlar nezdinde ortak bir tavır alınacaksa Türkiye’nin güvenliği esas alınarak belirli bir destek söz konusu olabilir. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin yapısı sebebiyle karar alması mümkün değildir. Zira dünyaya barış getireceğini söyleyerek okyanus ötesinden ülkelere, sınırlara çöreklenenler teröre su taşımaları yetmiyormuş gibi bir de Netanyahu terörüne destek vermektedir” ifadesini kullandı.

"BM Güvenlik Konseyi’nde veto yolunu bertaraf etmek için Genel Kurul toplanmalı"

Birleşmiş Milletler’in sadece bir ülke ret oyu kullandı diye katliama sessiz kalmaması gerektiğinin altını çizen Zorlu, “BM Güvenlik Konseyi’nde veto yolunu bertaraf etmek için Genel Kurul toplanmalıdır. Güvenlik Konseyi üyelerinin en az 9'unun veya BM Genel Kurul devletlerinin yarıdan bir fazlasının oy çoğunluğu bu talep için yeterli olmaktadır. Türkiye hemen bugün bu girişimleri başlatmalıdır. Tüm kamuoyumuz ve siyasi partilerimiz de bunun en hızlı şekilde gerçekleşmesi için gereken desteği vermelidir” şeklinde konuştu.

Refah Sınır Kapısı açılsa da Gazze’de yaşanan trajedinin büyüdüğüne dikkat çeken Zorlu, “Toplu yaşam merkezlerine yoğunlaşan saldırılar toplu katliamları beraberinde getiriyor. Hastane, ibadethane, okul, pazar yeri demeden insanlar hedef alınıyor. Masum çocuklar hayatını kaybediyor. Elektrik ve suyun olmaması, gıda tedariğindeki yetersizlikle birleşince ne yazık ki tablo daha da vahimleşiyor” dedi.

İYİ Parti Toplumsal Politikalar Başkanlığı tarafından Gazze’ye ulaştırmak üzere, Genel Başkan Meral Akşener’in himayesinde bir yardım çalışması başlattıklarını açıklayan Zorlu, “Dış ilişkiler başkanlığımız ve ayrıca Balıkesir Milletvekilimiz Turhan Çömez de süreci hızlandırmak üzere görüşmelere başlamıştır. Partimizin Gençlik Kolları ve İstanbul İl Başkanlığı da bu ilde toplanmak üzere yardımların toplanmasını koordine edecek. Bu kapsamda bir kargo uçağı kiralamak üzere THY ile görüşme halindeyiz. Mısır üzerinden karayolu ile, Refah Kapısı’na ulaşımın imkanları da araştırılmaktadır.  Şartların uygun olması durumunda Gazze’de bir sahra hastanesi kurabilmek için koordinasyon çalışmalarımız sürmektedir. AFAD ile görüştük. Kendilerinin cevaplarını bekliyoruz” diye ekledi.

Zorlu, basın toplantısı ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Eski İzmir Milletvekili Aytun Çıray’ın, yerel seçimlere yönelik İYİ Parti’nin AK Parti ile anlaştığına dair iddiası sorulan Zorlu, “Bu iddiaların ciddiye alınacak bir yanı yok. Böyle bir şey kesinlikle söz konusu değil. Bu iddiayı ortaya atanlara şu soruyu sormak isterim: CHP’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı belli mi? Bu konuda bazı kafa karışıklıkları var. Bu konuyu daha fazla irdelemelerini tavsiye ediyorum” dedi.

"Bir yanlış anlaşılma var"

Genel Başkan Meral Akşener’in, geçtiğimiz haftaki grup toplantısı sonrası bir gazeteciye verdiği cevap ardından bazı meslek örgütlerinin kınama mesajları yayımladıkları hatırlatılan Zorlu, “Bir yanlış anlaşılma olduğu kanaatindeyim. Genel Başkanımızın gazetecilik mesleği ile bu görevi yapan sizler gibi emektarlarla hiçbir sorunu olamaz. Aksine çok daha önem verdiğini yakından bilen biri olarak söylüyorum. Arkadaşımızın “gizli” ifadesi ile yönlendirme gayesine karşı gösterilmiş bir tepkiydi. Ancak son noktada, bu yemek konusunda, Ankara adaylığı ile seslendirilen iddialar tamamen gerçek dışıdır. Son derece nezaket çerçevesinde gerçekleştirilmiş bir yemektir” yanıtını verdi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun İstanbul’da Altılı Masayı oluşturan partilerin il ve ilçe yöneticileriyle bir araya geldiğine yönelik haberler hatırlatılan Zorlu, “Bizim hiçbir yetkilimiz, temsilcimiz bahsedilen toplantıda yer almadı. Herhangi bir davet de tarımıza gönderilmemiştir” dedi.

T24