İYİ Partili Yılmaz'dan faiz indirimi değerlendirmesi: Erken seçime hazırlanıyorlar

'DOLARDA GERÇEKTEN ÇÖZÜLME OLDUYSA KURUN DÜŞMESİ LAZIM'

İYİ Partili Yılmaz'dan faiz indirimi değerlendirmesi: Erken seçime hazırlanıyorlar


İYİ Partili Yılmaz'dan faiz indirimi değerlendirmesi: Erken seçime hazırlanıyorlar

İYİ Parti İstanbul Milletvekili ve eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, iktidarın faiz politikasıyla ilgili yaptığı değerlendirmede 2017-2018 yıllarındaki gibi ekonomiyi canlandırarak erken seçim hazırlığı içerisinde olduğunu söyledi. Yılmaz'ın öngörüsüne göre ilkbaharda seçim olabilir.

İYİ Parti İstanbul Milletvekili ve eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, ekonominin gidişatına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Merkez Bankası'nın enflasyona karşı mücadele politikasını terk ettiğini söyleyen Yılmaz, "Önce 'faiz sebep, enflasyon sonuç' idi, şimdi 'cari açık sebep, enflasyon sonuç' diyorlar" dedi.

Faiz politikasını seçimle ilişkilendiren Yılmaz, "Hükümet faizi indirdi, zannedersem 2017-2018'de olduğu gibi ekonomiyi canlandırıp bir erken seçime hazırlanıyorlar" değerlendirmesini yaptı.

'DOLARDA GERÇEKTEN ÇÖZÜLME OLDUYSA KURUN DÜŞMESİ LAZIM'

Sözcü'den Ruhat Mengi'nin sorularını yanıtlayan Yılmaz, Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu'nun “Ters dolarizasyon gerçekleşiyor, şu ana kadar döviz tevdiat hesaplarında 40 milyar dolara yakın çözülme var” sözlerini şu şekilde değerlendirdi:

"Merkez Bankası'nın (MB) bilançosu son derece şeffaftı, tabiri caizse bu bilançoya bakan MB'nın ince bağırsaklarını bile görebilirdi. Bu şeffaflık zarar gördü, kayboldu. Ne oldu; mesela dövize doğrudan müdahalelerle ilgili bilgiler paylaşılmadı. Birçok konu karanlıkta kalıyor. 128 milyar doların nasıl satıldığıyla ilgili herhangi bir kayıt yok. Sayın Başkan'ın dediği gibi bir çözülme varsa bunu biz bankaların bilançolarından, BDDK'nın istatistiklerinden görebiliriz. Bir miktar çözülme var ama 40 milyarlık çözülme söz konusu değil, o dönemde 11 milyar dolarlık bir artış var. Eğer gerçekten 40 milyar dolar çözülme olduysa o zaman bu kurun çok daha aşağı seviyeleri görmesi lazım, kaldı ki Başkan'ın konuşmasından sonra kur tekrar yönünü yukarı çevirdi, Türk Lirası değer kaybetmeye başladı."

Kurdaki yükselişin düşürülmesinin enflasyona bağlı olduğunu söyleyen Yılmaz, "MB'nın enflasyonu kontrol altına alması işin başlangıcı. Bunu yaptığınız zaman kur da kendiliğinden aşağı inmeye, TL değerlenmeye başlayacaktır, dolayısıyla faiz oranları da ona göre aşağıya gelecektir. Buradaki anahtar cümle 'Türk Lirası'nın itibarını korumak ve enflasyonu kontrol altına almak'. Yani yapılabilecek olanlar belli, yapıldı, denendi ve belli ölçüde de bunun sonucu alındı ama şu anda bu politika özellikle son iki aydır fazla itibar görmüyor, MB açıktan söylemiyor ama enflasyon hedeflemesini herhalde bıraktı, onun yerine cari açık hedeflemesine geçti. Önce 'faiz sebep, enflasyon sonuç' idi, şimdi 'cari açık sebep, enflasyon sonuç' diyorlar" şeklinde konuştu.

Enflasyon hedefinin yükseltildiğini hatırlatan Yılmaz, bunun fakirlik ve hayat pahalılığını artıracağını belirterek, "Bu para politikası tercihi ve fiyatlara yapılan zamlar vs. dikkate alındığında, kim ne derse desin senenin son iki ayı kaldı, enflasyonun aşağı geleceği söyleniyordu, Merkez Bankası Başkanı yatırımcılarla, piyasa oyuncularıyla bir araya geldiğinde 'yılın dördüncü enflasyon raporu' sunumunda enflasyon tahminini yukarı doğru revize etti. Bu durumda Türk Lirası'nın daha da değer kaybedeceğini, bunun dolar fiyatları üzerinden, ithal girdileri üzerinden maliyetlere yansıyacağını söylüyorum. Dolayısıyla, daha fazla hayat pahalılığı, fakirlik, ödenemeyen faturalar, sefalet diyorum.

'SEÇİMLERİ ERTELEMEYİ GÖZE ALACAKLARINI SANMIYORUM'

Irak ve Suriye tezkeresine, partisinden farklı olarak 'hayır' oyu vermesi ile dikkat çeken Yılmaz, Şimdi, 2 yıllık bir süre bir kere çok uzun, benim şahsen buna itirazım var, İYİ Parti de bu tezkerenin artılarını ve eksilerini dikkate alarak eylemde bulundu. Fakat ben 2 yıllık bir sürede bir askeri harekatta bulunup ulusal coşkuyu harekete geçirip buradan siyasi çıkar devşirilmek istenebilir, böyle bir şeyin olma ihtimali sıfır değil, onu söyleyeyim. Ama şuna inanıyorum, darbe dönemlerinde bile Türkiye seçim yapmaktan vazgeçmedi, bu 2 yıllık sürenin belki böyle bir amacı olabilir, ben toplumun bugün geldiği nokta itibarıyla seçimleri ertelemeyi göze alacaklarını düşünmüyorum. Seçimler mutlaka yapılacak, demokrasi deneyimimiz bunu gösteriyor, toplum buna izin vermez. Niyetleri uzun bir süre alıp seçimi ertelemek ise bile" diye konuştu.

Yılmaz, tezkere konusunda CHP ve İYİ Parti'nin farklı tutumlarının olmasının Millet İttifakı'nda çatlak anlamına gelmeyeceğini sözlerine ekledi.

Sosyal medyada tartışılan 'dövizlere el konulabilir mi' sorusuna ise Yılmaz,, Hiçbir yerde ihtimal sıfır değildir ama aklıselim bunun yapılmaması gerektiğini söylüyor. Böyle bir şey yapılırsa felaket olur. Onun bedeli çok ağır olur" diye konuştu.

'BU KADAR YATIRIMLA ORTA GELİR TUZAĞINDAN ÇIKAMAYIZ'

2022 bütçesini de değerlendiren Yılmaz, planlanan yatırımla orta gelir tuzağından çıkılamayacağını belirterek, 2022 bütçesi TBMM'ye sunuldu. Hükümet 1.7 trilyon dolarlık harcama ve 1.3 trilyon dolarlık gelir öngörüyor. Bütçe açığı var. Bütçenin önemli bir kısmı; memurların maaşı, sosyal güvenlik giderleri, faiz giderleri, artı cari transferler. Cari transfer nedir; okulların, hastanelerin, diğer kamuya ait malların bakımı, onarımı. Yani burada bir alan ayırıp da kalanıyla ben fakir fukaraya destek vereyim veya ihracatı desteklemek için bir yardımda bulunayım diyecek hali yok. 84 milyon yurttaş şu andaki bütçenin içine sığamıyor! Bütçenin ancak % 7'si yatırıma gidiyor. Bu kadar yatırımla orta gelir tuzağından çıkamayız" dedi.

'İLKBAHARDA SEÇİM OLABİLİR'

"Ekonomideki bu gidişle seçimin bir yıl daha bekleyebileceğini düşünüyor musunuz" sorusu yöneltilen Yılmaz şu şekilde konuştu:

"Hükümet faizi indirdi, zannedersem 2017-2018'de olduğu gibi ekonomiyi canlandırıp bir erken seçime hazırlanıyorlar. Diğer taraftan da diyorlar ki 'Seçim zamanında yapılacak', zamanı 2023 Haziran ayı. Merkez Bankası'nın ve kamu bankalarının faiz indirmesi ve kredi genişlemesine gitme niyeti seçim açısından düşünüldüğünde seçimin çok daha yakın olduğunu gösteriyor. Belki de önümüzdeki ilkbaharda seçim olabilir."

KARAR