Saray'ın İYİ Parti planı

Aslında bu tartışma yeni değil. Zaman zaman bilinçli olarak ısıtılan ve siyasetin gündemi haline getirilen bir konu...

Özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "illet, zillet ittifakının parçası" konumundan, "yerli ve millî" seviyesine yükseltmesinin ardından da İYİ Parti üzerinde Cumhur İttifakı'na katılabileceği yönünde bir algı, hatta bir basınç oluştu...

Üstelik İYİ Parti lideri Meral Akşener'in her fırsatta kesin ve çarpıcı ifadelerle yaptığı reddiyelere rağmen...

Bu da gayet normal aslında. Çünkü Türk toplumunun siyasi psikolojisinde yakın geçmişte yaşadıklarının etkisi sürüyor.

Süleyman Soylu ve Numan Kurtulmuş'un AKP'ye geçmesi, iktidara en sert eleştirileri yapan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin iktidar partisine sistem tedarik etmesi ve ittifak kurması, tabiri caizse bir travma, bir paranoya etkisi yaptı toplumda...

Sadece toplumda mı? Bazı siyasilerde de aynı durum söz konusu...

Hal böyle olunca, siyasetin doğası gereği yaşanan en ufak bir gelişmeye dahi mevcut siyasi denklemlerde değişiklik anlamı yüklenebiliyor.  

Her ne kadar İYİ Parti içerisinde bir grubun partiyi Saray'a yaklaştırma çabasında olduğuna dair iddialar olsa da, partinin siyasetinde böyle bir göz kırpma şu ana kadar görünmedi...

İYİ Parti'nin Saray'a yönelik tavrında bir değişiklik yok ama Saray'ın İYİ Parti'ye karşı tutumunda neden değişiklik yaşanıyor? Dahası, İYİ Parti ile ilgili hedef gerçekten Cumhur İttifakı'na dâhil edilmesi mi?

Gelin önce biraz beyin fırtınası yapalım, ardından Ankara kulisleri ne diyor ona bakalım...

Cumhuriyet Gazetesi'nden Deniz Yıldırım, "6 maddede İYİ Parti'nin artan önemi" başlıklı yazısında "İYİ Parti'nin muhalefet cephesinde yer alması, sağdan ve soldan neredeyse tüm milliyetçi siyasal aktörleri, partileri etrafında kenetleyen Saray'ın "milliyetçi cephe" stratejisinde boşluk yaratıyor. Dolayısıyla iktidar, İYİ Parti'yi kazanarak ya da etkisiz kılarak "milliyetçi sağ" siyasetleri firesiz etrafında kenetleme ve tutma arayışında." dedi.

Bu görüş neredeyse bir yıldan fazla bir zamandır yazılarımda benim de ifade ettiğim bir durumdur.

MHP, AKP ile ittifak kurdu, muhalefetteki MHP'nin etki yerini ise İYİ Parti aldı. İYİ Parti'nin varlığı CHP'ye yapılan ithamlardan, CHP'nin şeytanlaştırılmasından istenilen oranda prim devşirilmesini engelliyor. Geniş seçmen kitlelerinin HDP'nin Millet İttifakı'na entegre olduğu iddiasına ikna edilmesini de...

AKP'nin tek başına iktidarı kaybettiği 7 Haziran 2015 seçimlerinin propaganda sürecini hatırlayın. Stratejiyi, CHP, MHP, HDP, FETÖ ve PKK'nın AKP'yi devirmek için blok oluşturduklarını işlemişlerdi. Bu algı, "karşı blokun" içine MHP'yi de dâhil ettikleri için tutmamıştı...

AKP bu hatayı yerel seçimlerde de yaptı. Çünkü bu sefer karşı blokta MHP'nin yerinde İYİ Parti vardı. İYİ Parti'nin varlığı, özellikle büyükşehirlerde toplumsal muhalefetin de etkisiyle sağ seçmenin Millet İttifakı'na oy vermesini kolaylaştırdı...

Şimdi ise toplumsal muhalefet daha da yükselmiş durumda. AKP oyları tarihinin en düşük seviyelerinde. İktidar olma barajı yüzde 50+1'in çok uzağındalar...

Onun için MHP'nin yaşadığı zemin değişimini İYİ Parti'nin de yaşamasına muhtaç bir durumda Saray. Ama illa MHP'nin yaptığı manevra gibi değil...

AKP kulislerinden gelen bilgiler de bunu destekliyor. Kulislerde Saray'ın temel hedefinin İYİ Parti'nin Cumhur İttifakı'na katılmasından ziyade Millet İttifakı'ndan ayrılması olduğu konuşuluyor.

Bu tabloda madalyonun diğer yüzü, CHP'nin HDP'ye mecbur bırakılması, bu sayede de toplumdaki CHP paronayasının uyandırılmasıdır.

Bunun için izlenen strateji, CHP ve İYİ Parti arasında farklılıkların kaşınarak, çizgi uyuşmazlığının belirginleştirilmesi ve bir fay hattı ortaya çıkarılması... Kulisler şu an bu plana kilitlenmiş durumda...

Diğer yandan, başka odaklar da CHP, DEVA, HDP'nin aynı ittifakta buluşması için siyaset mühendisliğine soyundu.

Yani CHP'nin HDP'ye muhtaç edilmesi için, Saray ve muhalefetteki bazı lobiler İYİ Parti'ye muhtaç...

Şurası bir gerçek ki, erken ya da vaktinde yapılacak ilk seçimin kaderini İYİ Parti'nin nerede duracağı belirleyecek...