İzmir Adliyesi'nde Ak Parti'ye ve Başkan Erdoğan'a bir operasyon mu hazırlanıyor?
YUSUF İNAN YAZDI...
İzmir Adliyesi'nde Ak Parti'ye ve Başkan Erdoğan'a bir operasyon mu hazırlanıyor?
Başlıktaki soruyu hafife almayın. İzmir'deki oyun çok büyük. Böyle büyük bir oyunu bir kaç gazeteci bozamaz. Ak Parti ve MHP'ye operasyon için stratejik suç dosyaları hazırlayabilen bir yapıyla bizim gibi bir kaç gazeteci baş edemez.
İnanılmaz kozmik bir yapının ipliğini bir kaç gazeteci pazara dökemez!
Çünkü, bu yapıların elinde devlet gücü var.
Siz bir dosya ortaya çıkarsanız, onlar devlet gücüyle önünüze tüm dünyanın çöpünü toparlayıp döküyor. Ailenize saldırıyor. Çocuklarınızı babasız bırakıyor.
Ak Parti Yönetimi, devletin emniyet güçleri, güçlü Türk İstihbaratı titiz bir çalışma yapmadığı sürece yozlaşmış devlet görevlilerini kullanan inanılmaz profesyonel darbeci illegal örgüt ortaya çıkarılamaz.
Ak Parti Genel Merkezi, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, Başkan Erdoğan'ın özel ekibi, Türk Milleti'nin gözbebeği Milli İstihbarat Teşkilatı ve MİT Başkanı İbrahim Kalın, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve Adalet Bakanı Yılmaz Tunç bir kaç dakika durup, İzmir üzerinden Türkiye ve dünya gündemine taşınan olayları ve haberleri düşünebilir mi?
Monaco'da yenen bir porsiyon ıstakozun, Ak Parti Genel Merkezi'ni, tüm Türkiye'deki il ve ilçe başkanlıklarını, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ni, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın oturduğu koltuğu, Cumhurbaşkanlığı Kabinesini ve Türk Milleti'ni aynı anda vurması tesadüf olabilir mi?
Bir porsiyon ıstakozun, 15 Temmuz Hain Darbe Girişimi ve 17 – 25 Aralık Operasyonlarının ötesinde Türkiye'ye, Ak Parti'ye ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne atom bombası gibi düşmesi ve tahribat yapması ne anlama geliyor?
Düşünmek gerekmez mi?
İzmir Adliyesinde Adalet Komisyon Başkanı bir hakimin makam odasının dışında özel bir bölmede cephaneliğinin ortaya çıkması tüm Türkiye'nin bu olayı konuşması tesadüf olabilir mi?
Adalet Komisyon Başkanı hakimin altında Porsche Taycan, makamında 7’si uzun namlulu 20 silah çıkması normal bir olay mıdır?
Adalet Komisyon Başkanı hakimin; “Hepsi ruhsatlı. Yargıtay Başkanı beğenip takdir etti. Borsada işlem yapıyorum” açıklamasını Türk Milleti nasıl yorumladı acaba?
Odatv'ye yaptığı açıklama ve özel demecine bakalım;
"BİR YARGIÇ 7 MİLYONLUK ARABAYA BİNEBİLİR"
Hakim vasatını yükseltmemiz lazım, ülkenin karşı karşıya olduğu sorun çok açık ortadadır. Bu ülkenin bir adalet ve liyakat sorunu var ise, Bir adalet deklarasyonuyla bu tüm kamuoyunu da tatmin edecek şekilde örnekleriyle gösterilmelidir. Fakat işini doğru yapan insanları bu çarkın içerisinde harcayarak yapılacak bir süreç değildir. Bir hakimin arabası 7 milyonluk, 10 milyonluk olabilir 28 yıldır ben hakimlik yapıyorum. 17 yıllık aracımı değiştirip yaptığım doğru yatırımlarla risk alarak ve birazda şansın yardımıyla borsada kazandığım parayla değiştirdiğim araba bu olmuştur. Bu da kimseyi rahatsız etmemeli.
Şimdi ben soruyorum özel sektör, siz gazeteciler de dahil olmak üzere ‘Ortalama bir zekada insanların servet sahibi olabildiği bir ortamda Üniversite okumuş, yüksek lisans yapmış yurt dışında görevlerde bulunmuş aydın bir kişinin bu serveti, bu parayı kazanmış olması sizce tuhaf mıdır?
Herkes şöyle bir etrafına baksın bakalım kimler kimler aynı servetin misli misli fazlasıyla nasıl bir hayat yaşıyorlar… Ama biz hâkime yakıştıramıyoruz, hakim ezik olmalı, yaklaşılabilir olmalı, dokunulabilir olmalı hakim ezik olmalı gibi bir beklentimiz mi var acaba?
Evine ekmek götüremeyen, fırından bayat ekmek almak için sıraya giren, pazar tezgahlarından dökülen çürük sebze ve meyveleri toplayan Türk Milleti'nin bir hakimi, "7 – 10 milyonluk arabaya binmek normal, hakim vasatını yükseltmemiz lazım" derse, bu fakir ve gariban halk ne yapsın?
"Oktay Tabur: FETÖ'nün hedefi oldum"
Bu hakim ve Adalet Komisyon başkanı kendini savunmak için FETÖ'nün hedefi oldum. Benim adımı FETÖ ortaya attı diyor.
FETÖ, İzmir Adliyesi'nden istediği kararları çıkartabiliyor. Kendileri için tehlikeli gördüğü gazetecileri FETÖCÜ ilan ettirebiliyor. FETÖ yöneticilerine çıkarılmayan Kırmızı Bülteni FETÖ ile defalarca mahkemelik olmuş gazeteci için çıkartabiliyor.
FETÖ'nün milyon dolarlık adak ve kurban pazarını çökerten iş insanına operasyon yaptırabiliyor.
Milyon dolarlık adak ve kurban pazarını İzmir Adliyesi üzerinden verilen kararlarla koruma altına alabiliyor.
Hiçbir suç ve suç kanıtı olmadan, FETÖ'nün finans kaynaklarını çökerten iş insanı yaklaşık 6 yıldır Ukrayna'daki evine, ailesine ve şirketlerinin başına dönemiyor.
FETÖ, İzmir Adalet Komisyon Başkanı Oktay Tabur'dan daha ne istesin?
FETÖ, bir liraya muhtaç olduğu bir dönemde İzmir Adliyesi üzerinden milyon dolarlık para kaynağını elini sıcak sudan soğuk suya sokmadan kasasına aktarıyor.
Oktay Tabur bu açıklamalarında samimi ise, kendisinin de sorumlu olduğu FETÖ kumpasını beş dakikalık bir araştırma ile ortaya çıkarabilir.
Oktay Tabur vasat bir insan değil. O borsada çok büyük paralar kazanabilecek ticari zekaya sahip bir hakim.
O zaman bu anlattıklarımı çok kolay anlaması gerekir...
FETÖ'nün dünya genelinde kolay para toplama yöntemi adak ve kurban pazarını, bir iş insanı kurduğu e-ticaret sitesinde 30 – 40 dolara adaklık canlı hayvan satışı yaparak bozuyor.
Hem de öyle bozuyor ki, adak ve kurban pazarını FETÖ'nün elinden alıyor. FETÖ, Türkiye, Amerika ve Avrupa'da adak ve kurban adı altında para toplayamaz hale geliyor. (FETÖ kurumları 150 - 250 EURO'ya adak ve kurbanlık satışı yaparken, iş insanın kurduğu e-ticaret sitesi 30 - 40 dolara tüm dünyaya satış yapıyor. )
Tam da böyle bir dönemde İzmir Adliyesi bu iş insanına operasyon yapıyor, usule aykırı Kırmızı Bülten çıkararak e-ticaret sitesini kapattırıyor. FETÖ'nün imdadına yetişiyor.
Yaklaşık 6 yıldır da yasalara aykırı bir şekilde yurt dışına çıkış yasağı koyarak, FETÖ'nün adak ve kurban pazarını koruma altına alıyor.
Oktay Tabur gibi zeki bir hakim, borsacı ve iş insanının bu kadar basit bir denklemi kolayca çözmesi gerekir diye düşünüyorum.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Hakimler Savcılar Kurulu ve İzmir Adliyesi Adalet Komisyon Başkanı Oktay Tabur'un cevabını bulması gereken bir soru;
FETÖ herşeyini kaybetmişken, adliye yapılanması çökertilmişken, İzmir Adliyesi üzerinden böyle bir operasyona nasıl imza atabiliyor?
Bu sorunun cevabı da bu dosyada imzası olanların araştırılmasıyla ortaya çıkacak...
Bundan sonrası, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın Özel Kalemi Hasan Doğan'a ait!
YUSUF İNAN / ŞEHİTLER ÖLMEZ
Twitter: @Yusufinan2023
İnstagram: yusufinan2023
İnstagram: fondinan2016
E-Mail: [email protected]