İzmir Depreminde 11 Kişiye Gözaltı Kararı

“Bu bölge ölü şehir gibi olacak”

İzmir Depreminde 11 Kişiye Gözaltı Kararı




İzmir Depreminde 11 Kişiye Gözaltı Kararı


Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın (AFAD) son açıklamasına göre Cuma günü Seferihisar açıklarında meydana gelen depremde ölenlerin sayısı 92’ye çıktı. Yaralanan 994 vatandaştan 847’si taburcu edildi. 147 kişinin tedavisi sürüyor. Arama-kurtarma çalışması yapılan 17 binadan 12’sinde çalışmalar tamamlandı, beş binada ise hala arama-kurtarma ekipleri çalışıyor.

Sabah saatlerinde, depremden 65 saat sonra Doğanlar Apartmanı’nın enkazı altından yaralı olarak çıkartılan üç yaşındaki Elif Perinçek, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tedavi altında. Elif Perinçek’in annesi ve ikiz ablaları da depremden 23 saat sonra enkazdan yaralı kurtarılmıştı. Ağabeyi 7 yaşındaki Umut ise enkazda yaşamını yitirmişti.

11 kişi için gözaltı kararı

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı da yıkılan ve ağır hasarlı binalarla ilgili başlattığı soruşturma kapsamında 11 kişi hakkında gözaltı kararı verdi. Şüphelilerden dokuzu gözaltına alındı, iki kişinin yakalanmasına yönelik çalışmalar sürüyor. Hakkında gözaltı kararı alınan kişiler binaların müteahhitleri, fenni sorumluları ve apartmanların alt katlarındaki dükkanların sahiplerinden oluşuyor.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de tamamı 92 ile 99 yılları arasında ruhsatlandırılmış yapıların ticarethaneye çevrilmiş zemin katlarında kolon kesmek gibi deformasyonların tespit edildiğini “Yıkılan ya da ağır hasarlı binaların tamamının 1992-1999 yılları arasında ruhsat almış binalar olduğunu gördük. Bu binalar 1999 depreminden sonra çıkan deprem yönetmeliğinin kriterlerine uygun olarak yapılmamış. Hem yapı deformasyonu hem demir donatı zayıflığı hem sıvada deniz kumu kullanıldığı tespiti var” dedi.

Hasar tespit çalışmaları

Arama kurtarma çalışmalarının bittiği bazı binalarda enkaz kaldırma çalışmalarına geçildi. Bölgede bir yandan da hasar tespit çalışmaları sürüyor. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum 10 gün içinde hasar tespit çalışmalarının tamamlanacağını söyledi. Bayraklı’da bin kişilik bir konteynır kent kurulacağını açıklayan Kurum, Yıkılmış veya yıkılacak binalara ilişkin eşyasını alamayacak vatandaşlara hane başına 30 bin lira eşya yardımı yapılacağını belirtti. Çevre ve Şehircilik Bakanı “Yıkık acil yıkılacak ve ağır hasarlı bina sahiplerimize 13 bin lira, kiracılarımıza da 5 bin lira taşınma ve kira yardımı yapacağız” diye konuştu.

Bölgedeki hasarlı evlerin girişleri güvenlik güçleri tarafından şeritlerle kapatılmış durumda. Ayrıca güvenlik güçleri de hem eşyalarını çıkartmak isteyen vatandaşları hem de olası hırsızlık olaylarını önlemek için binaların önünde sürekli olarak nöbet tutuyor.

“Bu bölge ölü şehir gibi olacak”

Ancak vatandaşlar yine de hasarlı binalardaki eşyalarını kurtarabilmek için çaba harcıyor. Hasarlı binalardan birinde yan yana iki ayrı dükkanı işleten Ramazan Aksaray VOA Türkçe’ye yaptığı açıklamada, “Hasar tespit komisyonları geziyor. Binamızda ağır hasar tespiti yaptılar. Binamıza sokmuyorlar. En azından kırılmamış, dökülmemiş eşyalarımızı boşaltmaya çalışıyoruz” dedi. “Hayat devam ediyor” diyen Aksaray bundan sonrası için de yeni bir dükkanda faaliyetlerini sürdürmek istediğini söyledi. Ancak Aksaray, “Bu bölge ölü şehir gibi olacak. Belki bir iki sene sürer. Hayat nasıl devam eder, bilmiyorum” diye konuştu.

“Biz de ihtiyaç sahibi olmaya başlıyoruz”

Henüz hasar tespiti yapılmayan binalarda da hem mülk sahiplerinin hem de kiracıların bekleyişi sürüyor. Vatandaşların bir kısmı çocuklarını yakınlarının yanına yerleştirdiklerini ve arabalarında uyuyarak evlerinin önünde beklediklerini söyledi. VOA Türkçe’ye konuşan apartman görevlisi Tamer Yavuz da evinde ciddi hasar olduğunu belirterek, “Çevre Şehircilik Bakanlığı’ndan bir an önce gelip hasar tespiti yapılmasını bekliyoruz. Böylece biz de eşyalarımızı alabiliriz. İç çamaşırımız bile yok. Ben ihtiyaç sahipleri alsın diye almaya utanıyordum ama yardım malzemelerinden çocuğuma bez ve bisküvi aldım. Herhalde biz de ihtiyaç sahibi olmaya başlıyoruz” ifadelerini kullandı.

TMMOB’dan deprem gözlem raporu


Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) depremle ilgili ilk gözlem raporunu açıkladı. TMMOB Başkanı Emin Koramaz, “Deprem bir doğa olayı. Bir doğa olayını engelleyemeyiz ama gerekli önlemleri alırsak vereceği zararı, vereceği hasarları yaratacağı rant kayıplarını en aza indirgeyebiliriz. Deprem ve benzeri afetlerin açacağı zararları en aza indirgemenin bir tek yolu vardır. Yer seçiminden başlayarak, içinde yaşadığımız binaların hasarların inşa ve denetim süreçlerinde kamusal denetimin mutlaka sağlanması, deprem öncesi, deprem esnası ve sonrası yapılacakların planlanması ve bu planların gereklerinin harfiyen yerine getirilmesidir” dedi.

Yıkımı artıran faktörler

Açıklanan rapora göre kısmen veya tamamen yıkılan 12 binanın tamamının ruhsat tarihi 1999 öncesine ait. Bayraklı’da zeminin alüvyon oluşu, bu bölgede yıkımın daha fazla olmasında etkili oldu. Kullanılan malzemelerin eksik ya da uygunsuz olması, güçlü kolon-zayıf kiriş prensibinin uygulanmaması ve uygulama hataları da felaketin boyutlarını artıran faktörler. Raporda bazı binalarda kolon kiriş birleşimlerinde çatlaklar olmasına da dikkat çekildi.

İzmir Depreminde Ölenlerin Sayısı 92'ye Çıktı

İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Eylem Ulutaş raporun sonuç bölümünü şu sözlerle açıkladı: “Denetimsiz ve kaçak yapılaşmaya derhal son verilmelidir. İmar afları yasaklanmalıdır. İmar barışı adı altında verilen tüm ruhsatlar iptal edilmelidir. Mevcut yapı denetim sistemi, zeminle ilgili mühendislik çalışmalarının arazi denetimlerini kapsamalıdır. 2011 tarihinde Bakanlar Kurulu kararıyla uygulamaya konulan “Ulusal Deprem Stratejisi ve Eylem Planı” geciktirilmeden uygulamaya konulmalıdır.”

TTB’den Corona uyarısı

Türk Tabipler Birliği (TTB), kurtarma çalışmaları sırasında pandemi kurallarına uymanın mümkün olmadığını belirterek, “Takipli Covid-19 hastalarında sorun yaşanıyor. Koruyucu sağlık hizmetleri için öncelikli olmak üzere sağlık çalışanı takviyesi gerekiyor. Bölgede yeni salgınların önüne geçilmesi için isteyen tüm yurttaşlara influenza aşısı da yapılmalıdır” görüşünü paylaştı. Deprem bölgesine sağlık çalışanı takviyesi gerektiğini vurguladı.

VOA