İzmir, İstanbul'dan daha mı riskli?
İzmir'deki yenilenmeye ihtiyaç duyan binaların oranı tam olarak bilinmiyor!
İzmir, İstanbul'dan daha mı riskli?
YEREL GÜNDEM / İZMİR
İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Eylem Ulutaş, İzmir'deki binaların büyük bir kısmının acil bir şekilde yenilenmeye ihtiyaç duyduğunu vurgulayarak, önlerinde iki seçenek bulunduğunu dile getirdi.
Ulutaş, İzmir'deki yapıların büyük bir kısmının mevcut alanlara uygun olmayan bölgelerde yer aldığını belirtti. Bu yapıların bir kısmının kaçak yapılar olduğunu, imar affı gibi uygulamalarla resmileştirilmiş fakat mühendislik hizmeti alınmamış yapılar olduğunu ifade etti. Bir diğer kısmının ise eski yönetmeliklere göre ruhsatlandırılmış yapılar olduğunu aktardı. Ayrıca, güncel yönetmeliklere uygun bir şekilde yapılmış yapıların da bulunduğunu belirtti. Mühendislik hizmeti alınmamış yapıların ise risk oluşturduğunu vurgulayarak, zemin açısından daha uygun olmalarına rağmen mühendislik hizmeti almamış olmalarının yapının güvenliği açısından bir tehdit oluşturduğunu dile getirdi.
Ulutaş, "Bu yapıların güvenliği konusunda konuşmak mümkün değil. Özellikle imar affı ile belgelendirilen yapılar, herhangi bir güvenlik testinden geçmeden belgelendirilmiş yapılar. Yapının üretim aşamalarını ele aldığımızda belirli bir sıralama söz konusu; projelendirme, uygulama ve denetim. Bu aşamaların her biri yetkin mühendisler tarafından gerçekleştirilmiş, uygulanmış ve denetlenmiş olmalı" dedi.
Ayrıca, "İzmir'deki yenilenmeye ihtiyaç duyan binaların oranı tam anlamıyla yapılan bir tespit değil. Belirli bir süre öncesine dayalı olarak ve imar barışı çerçevesinde belgelenen yapılar göz önünde bulundurularak yapılan tespitlerdir. Mevcut yapı stoklarıyla ilgili güvenilirlik konusunda ciddi endişelerimiz var. Mevcut yapı stoku üzerinde soru işaretlerimiz var. Ayrıca şu anda gerçekleştirdiğimiz imalatla ilgili de hala sıkıntılar yaşadığımızı düşünüyorum" şeklinde konuştu.
Ulutaş, can güvenliği sağlanamayan yapıların güçlendirilmesi gerektiğini belirterek, "Deprem yönetmeliğine ek olarak, riskli yapı tespiti yöntemi kullanıyoruz. Bu yönteme göre, bir yapı riskli çıkarsa yıkım sürecini başlatıyoruz. Fakat deprem yönetmeliği daha detaylı bir analizle yapıların can güvenliğini sağlayıp sağlamadığı konusunda bilgi veriyor. Bu aşamadan sonra iki seçenek önümüzde duruyor. Eğer yapı can güvenliği sağlıyorsa bir sorun yok demektir. Fakat sağlamıyorsa ya yapıyı güçlendireceğiz ya da yıkıp yeniden inşa edeceğiz" şeklinde konuştu.