İzmir iyi yönetilmiyor!
PKK ve CHP-DEM Parti İttifakı Endişesi
İzmir'in Sorunlu Yönetimi ve Değer Kayıpları Üzerine Endişeler
YEREL GÜNDEM / İZMİR
Yeni Asır'dan Erhan Gülenç'in köşe yazasına göre; İzmir, maalesef etkili bir yönetimle buluşturulamıyor. Üstelik sahip olduğu potansiyeli de sağlıklı bir şekilde değerlendiremiyor. Kentin ekonomisine milyarlarca dolarlık katkıda bulunabilecek zenginlikler ya ekonomiye kazandırılamıyor ya da yanlış bir şekilde değerlendiriliyor.
Örneğin, gazeteci Süleyman Gencel'in paylaştığı fotoğraf bu durumu çarpıcı bir şekilde özetliyor. Bir zamanlar İzmir'in gözdesi olan Konak Pier Alışveriş Merkezi, Büyükşehir Belediyesi'nin Türkiye Denizcilik İşletmeleri'nden alıp İZMER şirketine kiraya verdiği eşsiz bir mekan iken, bugün boncuk satışı yapılan bir yere dönüşmüş durumda. Bu tip değerli mülklerin elden çıkartılması, geçmişte alınan yanlış kararların sonucudur.
KÜLTÜRPARK'TAN ÇEŞME'YE
Benzer bir sorun, Kültürpark'ta ortaya çıkıyor. Belediyenin buradaki kira süresi sona erdi, ancak alt işletmecisi olan şirket bir türlü yerini terk etmiyor. Büyükşehir Belediyesi'nin eski Başkanı Ahmet Piriştina dönemindeki yanlış kurgunun sonucu olan bu durum, şehrin değerli mülklerinin israfına neden oluyor. İzmir'in ortasında bulunan eski Hilton Oteli binası da yıllardır kullanılmadan boş duruyor.
Çeşme ve Alaçatı gibi değerli bölgeler de aynı kaderi paylaşıyor. İzmir'in turistik bölgelerinden olan Çeşme'nin potansiyeli, istenilen düzeyde kullanılamıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın önerdiği büyük bir turizm projesi, istemezükçü odalar ve Büyükşehir Belediyesi tarafından engellenmeye çalışılıyor.
Bu sadece Konak Pier'in fotoğrafını gördükten sonra aklımıza gelen örneklerden sadece birkaçı. Detaylı bir araştırma sonucunda, bu liste daha da uzayabilir. Değerli varlıkların hatalı yönetim ve kararlar nedeniyle kaybedilmesi, İzmir'in ileriye gitmesini engelliyor.
PKK ve CHP-DEM Parti İttifakı Endişesi
Son dönemde Kuzey Irak'ta yaşanan terör saldırıları, ülkemizi derin bir üzüntüye boğdu. Ancak terörle mücadelede yeni bir döneme girilmiş gibi gözüküyor. Irak ve Suriye'deki terör üslerinin üzerine kararlılıkla gidilmesi gerekmektedir. Ancak, iç siyasetteki bazı gelişmeler, PKK ile bağlantılı olan CHP-DEM Parti ittifakını gündeme getiriyor.
Önceki dönemde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun HDP ile kurduğu gizli ittifaklar eleştirilere neden olmuştu. Ancak, CHP'de gerçekleşen değişiklik sonrasında, bu ittifakın devam ettiği ve hatta daha radikal bir hale geldiği gözlemleniyor. Yeni yönetim, PKK'nın siyasi uzantısı olan DEM Parti ile ilişkilerini sıkılaştırıyor ve terör olaylarını kınamak için hazırlanan bildiriye bile imza atmaktan kaçınıyor.
Bu durum, CHP'nin toplumsal ve siyasi bakımdan hangi saflarda durduğunu sorgulatıyor. PKK'ya alan açan politikalar, terör örgütlerini desteklemek anlamına gelir. CHP'nin bu tavrı, halk tarafından sert eleştirilere neden olabilir. Türkiye, terörle mücadelede birlik ve beraberlik içinde olmalıdır.