İzmir ve Diyarbakır Baroları’ndan Peker’in iddialarına ilişkin suç duyurusu
Diyarbakır Barosu'ndan uluslararası hukuk vurgusu: Zaman aşımı işlemez
İzmir ve Diyarbakır Baroları’ndan Peker’in iddialarına ilişkin suç duyurusu
İzmir ve Diyarbakır Baroları Sedat Peker’in iddialarıyla ilgili suç duyurusunda bulunarak soruşturma talep etti. Diyarbakır Bürosu, insanlığa karşı işlenen suçlarda zaman aşımının işlemediğine dikkat çekti.
İzmir Barosu’nun açıklamasında, "2 Mayıs 2021 - 23 Mayıs 2021 tarihleri arasında Sedat Peker isimli şahsın YouTube hesabında yayınlanan 7 ayrı videoda belirttiği hususlarla ilgili olarak; Sedat Peker, Süleyman Soylu, Mehmet Ağar, Tolga Ağar, Erkan Yıldırım ve videolar incelenip gerekli araştırmalar yapıldığında savcılıkça tespit edilecek diğer kişiler hakkında, Baro Başkanlığımız tarafından suç duyurusunda bulunulmuştur" denildi.
Soruşturmanın selameti açısından iddiaların odağında bulunan Soylu’nun da derhal İçişleri Bakanlığı görevinden alınması talep edildi. Baronun açıklamasında Türkiye Cumhuriyeti’nin söz konusu süreci etkin bir soruşturma yürüterek çözmek zorunda olduğu belirtilerek, "Aksi durum; hukukun tamamen ortadan kalktığı, güçlü olanın, illegal işlere bulaşanın sözünün tek geçer akçe kabul edildiği bir ülke gerçeği ile toplumu baş başa bırakacaktır. Bunun kabulü asla mümkün değildir" ifadelerine yer verildi.
Diyarbakır Barosu'ndan uluslararası hukuk vurgusu: Zaman aşımı işlemez
Diyarbakır Barosu da Sedat Peker’in açıklamalarıyla ilgili Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na bir ihbar dilekçesi verdi. Dilekçeyle Peker’in konuşma içerikleri gözetilerek, "1990'lı yıllarda başta Diyarbakır olmak üzere Türkiye'nin çeşitli kentlerinde yaşanan cinayetlere ilişkin şüphelilerin tespiti ile haklarında etkin soruşturma/ların yürütülmesi" talep edildi.
Dilekçede, Peker’in son videosunda geçen ifadelere dikkat çekilerek, "Savaş Buldan, Behçet Cantürk, Hüseyin Baybaşin ve diğer Kürt iş adamlarının öldürülmesinin MGK (Milli Güvenlik Kurulu)'nda alınan karar doğrultusunda olduğunu, Mehmet Ağar tarafından dönemin başbakanı Tansu Çiller ve MGK'ya sunum yapıldığı, 'devletlerin kendi gelecekleri için bu tip eylemlerde bulunabileceği' belirtilerek alınan kararın gereğinin yerine getirildiği, faili meçhul cinayetlerin MGK kararı doğrultusunda Mehmet Ağar ve ilgili şüphelilerce işlendiği ifade edilmiştir" denildi.
Türk Ceza Kanunu’ndaki uluslararası bir suç olan insanlığa karşı suçlarda zaman aşımının işlemeyeceğini belirten açık hükme dikkat çekilerek, "Mehmet Ağar, Korkut Eken ve diğer ilgili şüpheli şahıslar tarafından devlet içerisinde örgütlenen yapı veya oluşum içerisinde siyasal, felsefi, ırki veya dini saiklerle toplumun bir kesimine karşı bir plan doğrultusunda sistemli olarak işlenmesinin insanlığa karşı suç oluşturduğu" belirtildi. Bu bağlamda Peker’in beyanları gözetilerek soruşturma başlatılması ve "derdest faili meçhul soruşturma dosyalarında, konuşma içerikleri ve Mehmet Ağar, Korkut Eken başta olmak üzere ilgili şahısların şüpheli sıfatıyla beyanlarının alınması" talep edildi.
Dilekçede ayrıca şu ifadeler yer aldı: "Takipsizlik kararı verilen faili meçhul sorutşurma dosyalarının 5271 sayılı yasanın 172/2. Maddesi gereğince Sedat Peker isimli şahsın bilgi ve görgüye dayalı beyanı gözetilerek, yeterli şüphenin mevcudiyeti ile yeniden soruşturmaların başlatılması, konuşma içeriği gözetilerek, ilgili Milli Güvenlik Kurulu kararının temini, soruşturmanın etkin bir şekilde yürütülerek, ilgili şüphelilerinin cezalandırılması amacıyla ivedi bir şekilde yargısal faaliyetlerin yürütülmesi talep olunur."
Deutsche Welle Türkçe