İzmir’de Basmane Çukuru Üzerindeki Tartışmalar ve Gerçekler
5’li Çete İddiaları ve Gerçekler
İzmir’de Basmane Çukuru Üzerindeki Tartışmalar ve Gerçekler
YEREL GÜNDEM / İZMİR
İzmir’in yıllardır çözülemeyen Basmane Çukuru sorunu, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) arasında yapılan görüşmelerle yeniden gündemde. Ancak bu sefer, çözüm arayışları spekülasyonlar ve eleştirilerle gölgeleniyor. Ünlü yazar Kemal Tahir’in "Kurt Kanunu" kitabında geçen "Kurtlukta düşeni yemek kanundur" sözü, bugün İzmir’de yaşanan bu durumu özetler nitelikte.
Büyükşehir’in Elzem İhtiyacı: Hizmet Binası
İzmir Büyükşehir Belediyesi, Basmane Çukuru üzerindeki yüzde 30’luk hissesini, Konak’ta inşa edilmesi planlanan hizmet binası karşılığında TMSF’ye devrederek bu kronikleşmiş sorunu çözmeyi amaçlıyor. Belediye, bu adımla hem kent için önemli olan merkez bina ihtiyacını karşılamayı hem de uzun süredir atıl durumda olan Basmane Semti’ni yeniden canlandırmayı hedefliyor. Ancak bu çözüm önerisi bile henüz somutlaşmamışken çeşitli iddialar ortaya atıldı.
5’li Çete İddiaları ve Gerçekler
Büyükşehir Belediyesi’nin TMSF ile yaptığı görüşmelerin, Basmane Çukuru’nun “5’li çete” olarak nitelendirilen müteahhitlere satılmasının önünü açacağı yönünde spekülasyonlar dolaşıyor. Ancak bu iddiaların, ortada tek bir somut delil olmadan yayılması, çözüm arayışlarının önünde bir engel teşkil ediyor. Cengiz İnşaat ve Limak Holding gibi şirketlerin burayı almak istediğine dair ortaya herhangi bir somut emare konulamazken, Bursalı iş insanı Cavit Çağlar’ın da bu süreçte devrede olduğu iddiaları gündeme getirildi.
İzmir’de İcraat Yapmanın Zorluğu
İzmir’de Basmane Çukuru gibi kronikleşmiş sorunlara çözüm üretmeye çalışanların sürekli eleştirilerle karşılaştığını söyleyen Erhan Gülenç, bu durumu “Kurtlukta düşeni yemek kanundur” sözüyle özdeşleştiriyor. İzmir’de, çözüm üretmeye çalışanların, bu kente bir şey kazandırmaya çalışanların, sistemli olarak linç edildiğini belirten Gülenç, bu durumu kentin gelişimi için büyük bir engel olarak görüyor.
Vicdan ve İzmir’in Geleceği
İzmir’de 26 yıldır gazetecilik yapan biri olarak Erhan Gülenç, İzmir halkının Basmane Çukuru’nun “5’li çete” olarak adlandırılan gruplara satılmasına karşı çıkmasının doğal olduğunu, ancak henüz ortada böyle bir durum olmadığı halde yapılan spekülasyonların haksızlık olduğunu ifade ediyor. İzmir’in vicdanı olarak, bu tür haysiyet cellatlığına karşı çıkmanın gerekliliğini vurguluyor.
Gülenç, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve TMSF’nin çözüm arayışlarının peşinen kötü niyetli olarak değerlendirilmemesi gerektiğini belirterek, somut adımlar atılmadan yapılan spekülasyonların İzmir’e zarar verdiğini savunuyor.
Sonuç Olarak
Basmane Çukuru’nun İzmir için ne kadar önemli olduğu ortada. Ancak bu tür önemli meselelerde, henüz ortada somut bir adım bile yokken yapılan spekülasyonların kente zarar vereceğini unutmamak gerekiyor. İzmir’in kronik sorunlarına çözüm üretenleri desteklemek ve bu süreçte yapıcı eleştirilerle katkı sağlamak, İzmir’in geleceği için en doğru yol olacaktır.
Kaynak: ErhanGulenc.com