İzmir'de CHP ve Ak Parti'nin adayları ve siyasi satranç!

AK Parti İzmir’de iki ya da üç kadın aday daha gösterecek.

İzmir'de CHP ve Ak Parti'nin adayları ve siyasi satranç!


Listelerde satranç oyunu

DENİZ SİPAHİ YAZDI...

Bu arada listede ilginç bir strateji de izlendi.
Büyükşehir adayları arasında da gösterilen Ceyda Bölünmez Çankırı Konak’tan aday gösteriliyor.
Çankırı AK Parti’nin İzmir’deki en çalışkan vekillerinden, bu süreçte de adı büyükşehir için hep gündemde kaldı.
Ancak anketlerde Ceyda Bölünmez Çankırı’ya yer verilmemişti.
Hamza Dağ en başından bu yana listenin hep ön sırasındaydı.
Bir ara kampanyanın genelinde ve özellikle İstanbul ve Ankara’nın seçim sürecinde özel görevlendirileceği dile getirilmişti.
Ancak anket sonuçları hep Dağ’ı işaret ediyordu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan geçen hafta Cumhur İttifakı’nın ortak adayı olarak Hamza Dağ’ı açıkladı.
Ceyda Bölünmez Çankırı’nın Konak adaylığı hiç konuşulmadı bugüne kadar ancak Cumhurbaşkanı Çankırı’yı bilgilendirdi, yarın da ismini açıklayacak.
Konak İzmir’in merkez ilçesi ve sembolik de bir önemi var.
O yüzden Konak’ta seçim çekişmeli geçecek gibi gözüküyor.
Karşıyaka’da da Ak Parti Karşıyaka İlçe Başkanı Didem Dereboylu Keseli’nin ismi çok konuşuldu ancak İsmail Çiftçioğlu üzerinde karar kılındı.

AK Parti İzmir’de iki ya da üç kadın aday daha gösterecek.
Özellikle Urla’da bir kadın üzerinde duruluyor.
AK Parti Genel Merkezi ve İl yönetimi daha önce CHP’de siyaset yapmış bir ismi ikna etmeye çalışıyor.
Bornova eski ilçe başkanı Cevdet Çayır veya 25’inci dönem MHP milletvekili Murat Koç’un isimleri Bornova’dan konuşuluyor.
Karabağlar’da ise ilçenin eski kaymakamı Mehmet Sadık Tunç’un adaylığı kesin gibi gözüküyor.
Tabii kum saati işliyor.
Birkaç ilçede kritik görüşmeler devam ediyor, bu akşama kadar isimler netleşecek ve Cumhurbaşkanı İzmir’de listeyi açıklayacak.

Kilit soru şu... “Tunç Soyer ile tamam mı devam mı?”

İzmir’de CHP’ye gelince...
Bu haftaki Parti Meclisi’nden İzmir kararı beklenmiyor.
Çıkarsa elbette sürpriz olur.
Muğla veya Antalya; ikisinden biri açıklanacak, muhtemelen Muğla haftaya kalacak.
Kulislerde geçen bilgiler ise şöyle...
İzmir büyükşehirle ilgili anket çalışmaları yapıldı; ilçelere gönderilen heyetler raporlarını genel merkeze sundu.
Şimdi ilçelerin belirlenmesi için önce büyükşehirde adayın kim olacağını belirlemek gerekir.
İzmir’deki denklemi değiştirecek tek bir isim vardı; isim de Selin Sayek Böke’ydi.
Ama Böke partideki güçlü konumundan dolayı ve ağırlıklı genel siyaset yapma isteğinden dolayı bu tekliflere sıcak bakmıyor.
CHP Genel Merkezi önce “Tunç Soyer ile tamam mı devam mı?” sorusunun cevabını verecek.
Bu kadar tartışmanın ve kulis bilgisinin aksine İzmir masaya daha gelmedi.
İzmir’in sona bırakılması bu seçime de özgü değil; diğer seçimlerde de en son İzmir büyükşehir belediye başkan adayı açıklanmıştı.
Aziz Kocaoğlu görevdeyken de bu böyleydi; Tunç Soyer’in açıklanması da Ocak sonuna kalmıştı.
Evet…
Kilit soru şu...
“Tunç Soyer ile tamam mı devam mı?”
Cevabını önümüzdeki hafta öğreneceğiz.

Siyaset için çelik gibi sinir lazımdır

2008’in 30 Kasım’ıydı.
Sasalı’da Doğal Yaşam Parkı’nın açılışındaydık.
O zaman CHP’nin Genel Başkanı Deniz Baykal kürsüde, yanında da Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu vardı.
Mart seçimlerine az bir süre kalmıştı ve partililer Baykal’ın bu açılışta Kocaoğlu isminin yeniden açıklanmasını istiyordu.
Baykal mikrofonu eline aldı.
Önce İzmir’i anlattı, sonra güncel siyasetle ilgili mesajlar verdi, ardında da konuyu yerel seçimlere getirdi.
Ve dedi ki...
“İzmir’in adayı bir kadın mı olsun, bir erkek mi?”
Ve devam etti.
Aziz Kocaoğlu ismi günler, haftalar sonra yeniden aday olarak açıklandı.
Siyaset böyle bir şey...
İnsanın sinirlerinin çelik gibi güçlü olması gerekir.
Çünkü gerçekten de siyasetin başka bir dili, stratejisi, üslubu ve tonu var.
Bunu siyaset yapanlar iyi biliyor da; dışarıdan gazel okuyanlar pek anlamıyor.
Hatırlatayım istedim.

Mart seçimlerinden sonra Türkiye uzun bir süre seçim havasından uzak duracak. Böyle dönemlerde bazı şeyleri ala almak çok daha faydalı... Örneğin turizmle anılan yerlerimiz var. Çeşme, Bodrum, Kuşadası, Marmaris, Antalya, Alanya, Kaş gibi yerler... Kışın farklı yazın çok farklı nüfuslara sahip yerler buraları... Ve yere yöneticilerden sürekli hizmet bekliyoruz. Mevcut bütçeleriyle bu işlerin altından kalkmaları mümkün değil. O yüzden bu özel yerlerin farklı bir bütçe yapısına ihtiyaç var. Hep yazıp konuşuyoruz. Aslında bunu siyasetçiler de dile getiriyorlar ama bir türlü sonuç alınamıyor. Turizmde marka adreslerimizi korumak için daha güçlü modellere ihtiyacımız var. Ve bu bütçelerle inanın hizmet üretmek, proje geliştirmek gerçekten zor.
Devlet ve yerel yönetimler birlikte olmalı. Yoksa markalarımız büyük altyapı problemleriyle karşı karşıya kalacaklar.

https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/deniz-sipahi/listelerde-satranc-oyunu-42396431

DENİZ SSİPAHİ / HÜRRİYET