İzmir’de Tartışmalı Bien Otel Planı: Bilirkişi Raporuna İtiraz Edildi
Kıyı Kanunu ve Yönetmeliklere Dayalı İtirazlar
İzmir’de Tartışmalı Bien Otel Planı: Bilirkişi Raporuna İtiraz Edildi
YEREL GÜNDEM / İZMİR
Giriş: Bilirkişi Raporuna Karşı Yapılan İtirazlar
İzmir’in Özdere bölgesinde yer alan Bien Otel planı, Temiz İzmir Derneği tarafından mahkemeye taşındı. Dernek Başkanı Nivent Kurtuluş, İzmir 8. İdare Mahkemesi’ne sunduğu itiraz dilekçesi ile bilirkişi raporuna yönelik önemli eleştirilerde bulundu. Kurtuluş, Kıyı Kanunu ve ilgili yönetmelikler doğrultusunda bilirkişi raporunun birçok eksik ve hatalı nokta içerdiğini belirterek, bu raporun somut kanıtlarla çürütülmesi gerektiğini savundu.
Kıyı Kanunu ve Yönetmeliklere Dayalı İtirazlar
İtiraz dilekçesinde, 13 Ekim 1992 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Kıyı Kanunu Uygulama Yönetmeliği’nin ilgili maddelerine atıf yapıldı. Özellikle 11 Temmuz 1992 tarihinden önce tamamlanmış yapılarla ilgili hükümlerin hatalı değerlendirildiği vurgulandı. Yönetmelik, sahil şeridinde yapılacak yapılaşmaların belirli kurallar çerçevesinde gerçekleşmesini öngörüyor ve 1992 öncesi yapılaşma şartlarının sağlanmaması durumunda yapılaşmanın mümkün olmadığını belirtiyor.
Somut Kanıtlar: Google Earth Fotoğrafları ve Belediye Kayıtları
Temiz İzmir Derneği, bilirkişi raporunda belirtilen hususların, Google Earth üzerinden alınan 31 Ağustos 2004 tarihli fotoğraflarla çürütülebileceğini öne sürdü. Fotoğraflar incelendiğinde, Özdere (Kesre) bölgesindeki yapılaşmanın Kıyı Kanunu’nun öngördüğü %50 yapılaşma oranının çok altında olduğu, hatta %3 seviyesinde kaldığı ortaya çıkıyor. Bu durum, bilirkişinin raporunda belirttiği yapılaşma oranlarının gerçeği yansıtmadığını gösteriyor.
Kazanılmış Haklar ve İmar Planı Değişiklikleri
İtiraz dilekçesinde, davaya konu olan arsa üzerindeki eski yapıların tamamen yıkıldığı ve yerine mevzuata aykırı yeni yapıların inşa edildiği belirtiliyor. Bu durumda, eski yapı sahiplerinin kazanılmış haklarından bahsedilemeyeceği ifade ediliyor. Doktrin ve Danıştay kararlarına dayanılarak, imar planında yapılan değişikliklerin geleceğe yönelik olarak geçerli olduğu ve mevcut plan değişikliklerinin önceki hakları ortadan kaldırdığı savunuluyor.
Mahkemenin Kararına Etki Edebilecek Hukuki Argümanlar
Dilekçede, davalı tarafın iddialarına karşı sunulan somut kanıtların ve hukuki argümanların mahkeme tarafından dikkate alınması gerektiği vurgulanıyor. Özellikle, 1992 tarihinden önce bitmiş yapıların %50 oranını karşılamadığı için Kıyı Kanunu Uygulama Yönetmeliği’nin istisnai hükümlerinin uygulanamayacağı belirtiliyor. Ayrıca, düzenleyici işlemlerden olan imar planı değişikliklerinde kazanılmış hakların gündeme gelmeyeceği ifade ediliyor.
Sonuç ve Beklentiler
Temiz İzmir Derneği, bilirkişi raporunun hukuka aykırı olduğu ve somut delillerle çürütülmesi gerektiği görüşünü savunarak, mahkemeden raporun reddedilmesini talep ediyor. İtiraz dilekçesi, İzmir’in kıyı kesimlerinde hukuka aykırı yapılaşmalara karşı verilen mücadelenin bir parçası olarak dikkat çekiyor. Bu dava, İzmir’deki kıyı bölgelerinin korunması ve hukuka uygun yapılaşmanın sağlanması açısından emsal teşkil edebilir. Mahkemenin vereceği karar, hem bölgedeki yapılaşma hem de Türkiye genelindeki benzer davalar için önemli bir örnek oluşturabilir.