İzmirli Artık Tugay'la Arasındaki 'Algı Duvarını' Yıkmalı
İzmirliler Kenti İçin Destek Olmalı
İzmirli Artık Tugay'la Arasındaki 'Algı Duvarını' Yıkmalı
Erhan Gülenç Yazdı...
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ı hem şimdi hem de Karşıyaka Belediye Başkanlığı döneminde en çok eleştiren gazeteci olarak tanınıyorum. Bu yüzden özellikle Karşıyaka döneminde bana çok kızdığını ve bu kızgınlığını ortak tanıdıklarımız aracılığıyla sık sık dile getirdiğini biliyorum.
Gerektiğinde Destekledik
Eleştirilerimiz yoğun oldu, ama gerektiğinde destek vermeyi de bildik. Örneğin, CHP lideri Özgür Özel’in yakın arkadaşı Aykut Erdoğdu’yu İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne genel sekreter yapmak istemesine karşı direnişinde yanında olduk. Kültürpark’ı koruyacağını ve sosyal konut yapımına muhalefetin elindeki Menemen’de başlayacağını açıklamasıyla ilgili kendisini takdir ettik. Ancak, ağırlığımız hep eleştiriydi. Çünkü amacımız, hem kendisini kamuoyu adına denetlemek hem de bu kent için doğru işlerin yapılmasına katkı sağlamaktı.
Röportajdan Çekinmedi
Böyle bir ilişkinin olduğu dönemde, bir haberimize tepkisini dile getiren bir mesaj attığında kendisine doğrudan “Sizi en çok eleştiren gazeteci ile röportaj yapar mısınız?” dedik. O da “Tabii ki yaparım” dedi. Geçtiğimiz Perşembe günü kendisi ile makamında yaklaşık 1 saat görüştük.
Eleştiren ve mesleğini yaptığı müddetçe de eleştirmeye devam edecek bir gazeteci olarak Tugay’la ilgili izlenimlerimizi paylaşmak istiyorum.
Kasıtlı Bir Algı Örüldü
Kendisi bunları bize anlatmadı, ama biliyoruz ki, partisinin ne genel merkezinden ne de il örgütünden büyük bir destek almıyor. Ayrıca, İzmir kamuoyu Tunç Soyer’e verdiği sorgusuz sualsiz desteği henüz Tugay’a sunmuş değil. Adaylık sürecinde parti içinde yaşanan tartışmalar ve aday gösteriliş şekliyle ilgili kendisiyle İzmir kamuoyu arasına bir duvar örüldü. Bu duvar, “Çok başarılı değildi ancak sırf siyaseten Özgür Özel’e kurultayda destek verdiği için aday gösterildi” şeklindeki kasıtlı bir algıdan oluştu. İzmir’in önemli bir kısmıyla Tugay arasında böyle bir duvarın konulduğu bir gerçek.
Samimi ve Kararlı Bir Başkan Gördük
Ancak, sevgili İzmirliler, biz bu 1 saatlik görüşmemizde, “İzmir için iyi niyetle iyi şeyler yapmaya çalışan” ve bu konuda “samimi ve kararlı” bir belediye başkanı gördük. Konuşurken ne düşündüğünü olduğu gibi ifade etmeye çalışan ve gerekirse İzmir’e ortak hizmet için iktidar partisine bile açık çağrı yapmaktan çekinmeyen bir başkan gördük.
Ayrıca, mali açıdan darboğaza girmiş bir belediye devralan, toplu sözleşme için eylemlerle karşılaşan, Alsancak’taki elektrik çarpması olayı ve belediye çalışanlarının göz altına alınması ile yakın çalışma arkadaşlarından birinin intihar etmesi olayının üzdüğü bir başkan da gördük.
İzmirliler Kenti İçin Destek Olmalı
İzmir’in büyük sorunları var. Büyükşehir Belediyesi’nin ekonomik ve organizasyonel olarak daha güçlü hale gelmesi lazım. Tugay’ın işi bu açıdan çok zor. Ancak, sırf bu iyi niyeti ve samimiyeti bile İzmir halkının desteğini hak ediyor. Bu yüzden Tugay’a bakış açısında “algı duvarı” olan İzmirliler, bu duvarı kaldırmalı. Bu kentin iyiliğini isteyenler olarak kendisine en azından 1-2 yıl kredi vermeliyiz ve bu zor görevinde belediye başkanımızı cesaretlendirmeliyiz. İzmir’in geleceği ve yaşadığı sorunların çözümü için bu şart. Eğer kendisini daha görev süresinin başında boğmaya çalışırsak bunun zararını tüm İzmirliler olarak birlikte çekeriz.
Meslek Namusumuzu Koruyarak...
Biz de bir gazeteci olarak şunu söyleyebiliriz ki: Duruşumuzu bozmadan, meslek namusumuzu koruyarak, yanlış yaptığında Tugay’ı eleştireceğiz ve gerektiğinde yerden yere vuracağız. Ancak, bu kentin kalkınması için doğru işler yaptığını gördüğümüzde de herkes karşısında olsa bile kendisine destek ve cesaret vermekten çekinmeyeceğiz.