Japonya’da tecavüzün tanımı neden değişiyor?

İkinci bir travma ihtimali

Japonya’da tecavüzün tanımı neden değişiyor?




Japonya’da tecavüzün tanımı neden değişiyor?

Japonya’da tecavüze uğrayan kadınlar çoğu zaman adaletin tecelli edeceğine dair bir umut besleyemiyor. Ancak Japonya Parlamentosu"nun üzerinde çalıştığı yasa tasarısı bu durumu tamamen değiştirebilir.

BBC muhabirleri Tessa Wong ve Sakiko Shiraishi’ye göre içinde bulunduğumuz yüzyılda ikinci kez cinsel taciz ile ilgili bir yasa üzerinde çalışılan ülkede, tacizin ve tecavüzün tanımının değişmesi gündemde.

En büyük fark tecavüzün tanımının “zorla gerçekleşen cinsel ilişkiden” “rıza gösterilmeden gerçekleşen cinsel ilişki” olarak değiştirilmesi olacak.

Böylece davalara rıza kavramının girmesi sağlanacak.

Şimdiki Japon kanunlarına göre tecavüzün, “kendisinde olmayan ya da karşı çıkamayan birinin durumunu kötüye kullanmanın” sonucu gerçekleştiği öngörülüyor.

Bu birçok ülkedeki rıza kavramına dayalı tecavüz tanımından farklı.

Tecavüzün çok dar bir kapsamda tanımlanmasının savcıların ve yargıçların bir vakayı tecavüz olarak nitelendirmesi için yüksek bir çıta belirlediği düşünülüyor.

2014’te ülkenin başkenti Tokyo’da 15 yaşındaki bir genç kadının tecavüz vakasında mahkeme “koşulların kadının direnmesini zorlaştırmadığını” gerekçe göstererek zanlıyı aklamıştı.

Aynı zamanda Japonya’da rıza yaşı 13 olduğu için tecavüze uğrayan genç kadın bir yetişkin olarak ele alınmıştı.

Cinsel tacizden kurtulanlar için bir dayanışma ağı olan Bahar adlı grubun sözcüsü Yuu Tadokoro, kimi zanlıların zorla ve rıza olmadan eylem gerçekleştiğinin kanıtlanmasına rağmen ceza almadıklarını söyledi.

İkinci bir travma ihtimali

Üniversite öğrencisi Megumi Okano, başka bir üniversite öğrencisi tarafından tecavüze uğradığında bu yüzden polise gitmediğini anlatıyor.

Beraber televizyon izlerlerken “Hayır” demesine rağmen saldırıya ve tecavüze uğradığını anlatan Megumi, bir süre boğuştuğunu ancak sonra donup kaldığını aktarıyor.

Bu durumun Japon yasaları tarafından tecavüz olarak görülmediği vurgulanıyor.

Hukuk okuyan Megumi, yasaları ve davaları okuduktan sonra, yaşadıklarının “saldırı” tanımına girmeyeceğine kanaat getirmiş.

Japonya’da gerçekleşen soruşturmalarda, tecavüzden kurtulanların polise ve hastane görevlilerine olayı anlatırken tekrar bir travma yaşadıkları da yer alıyor.

Megumi, bu sebeple de adaletin gerçekleşmeyeceği inancıyla polise gitmediğini, bunun yerine okulundaki taciz danışma merkezine gittiğini belirtiyor.

Bu merkezin araştırması sonucunda zanlının tecavüz ettiği kararına varılmış.

Merkez, gizlilik gerekçesiyle BBC’nin sorularını yanıtlamadı.

Ancak soruşturma sonucunda zanlı çoktan mezun olduğu için, bu olayın sonuçlarına katlanmak zorunda kalmadı.

Toplumda değişim talebi

Megumi, bu kişinin ceza kovuşturmasına maruz kalmamasından ötürü hayal kırıklığına uğradığını anlatıyor.

Japonya’da soruşturmaların sadece üçte birinde tecavüz suçunun işlendiği kararına varılıyor.

Ancak toplumda uzun bir süredir bunun değişmesi için güçlü bir talep var.

2019’da bir ay içinde dört vakada zanlılar hiçbir ceza almadı, bu da toplumda tepkilerin ortaya çıkmasına yol açtı.

Toplumun tepki göstermesinin üzerine bu davaların hepsi tekrar görüldü ve zanlılar suçlu bulundu.

Ülke çapında başlatılan kampanya ve tecavüzden kurtulanlara gösterilen dayanışma sonucunda bu mevzu Japonya’da daha çok yer kaplamaya başladı.

2019 yılında Japon gazeteci Shiori Ito’nun, kendisine tecavüz eden kişi tarafından maddi ve manevi zararın karşılanması için 3,3 milyon yen (30 bin dolar) tazminat almasına hükmedilmesi kilit önemdeki davalardan biriydi.

Shiori Ito, 2015’te bilinçsiz olduğu sırada Noriyuki Yamaguchi’nin kendisine tecavüz ettiğini söylemiş, ancak savcılar yeterli kanıt olmadığını öne sürerek ceza davası açmamıştı.

Ancak Ito daha sonra ülkedeki #MeToo (Ben de) hareketinin simgesi haline gelerek tazminata hak kazandı.

Bu da Japonya’da taciz ve tecavüz vakalarının tekrar gözden geçirilmesinde bir mihenk taşı oldu.

Zaman daralıyor

Yapılması planlanan kanun tasarısıyla rıza yaşı da 16’ya yükseltilecek.

Yasa tasarısında mağdurun “rızasının olmadığını göstermesinin zor olduğu” sekiz senaryo ortaya konuyor.

Aktivistler ise bu sekiz senaryonun netleştirilmesini talep ediyor.

Geçmesi halinde yasa tasarısı bir milat olacak.

Tokyo merkezli bir insan hakları örgütünün başkan yardımcısı olan Kazuko Ito, bu kanunla beraber ülkede rızanın ne olup ne olmadığına dair ciddi tartışmaların başlamasını umuyor.

Ancak bir yandan da zaman daralıyor.

Parlamentonun üst kanadının yasayı 21 Haziran’a kadar geçirmesi gerek; ancak şimdilik göçle ilgili bir yasa gündemi kaplamış durumda.

Bu tarih geçerse, cinsel saldırı ile ilgili reformların geleceği belirsizleşecek; o yüzden de aktivistler milletvekillerine baskı yapıyor.

Bir yandan da aktivistlere göre sadece yasalarla ilgili bir değişiklik yapılması yeterli olmayacak; cinsel saldırı ülkede halen tabu olan bir konu.

Kazuko Ito’ya göre bunun nedeni kuşaklar boyunca Japonların “seks ve cinsel rızaya dair çarpık fikirlerle” büyümüş olması.

Üniversite öğrencisi Megumi Okano ise cinsel saldırıdan kurtulanlar için bir hukuk şirketi kurmayı düşünüyor:

"Şimdi en azından bir umut görebildiğim için biraz daha rahatladım."

BBC TÜRKÇE