Jonas Jerebko: "Warriors’ın sırrı soyunma odasında başlayan kültürdü"

Jerebko, Warriors’ın soyunma odası sırları...

Jonas Jerebko: "Warriors’ın sırrı soyunma odasında başlayan kültürdü"


Özel röportaj | Jonas Jerebko: "Warriors’ın sırrı soyunma odasında başlayan kültürdü"

Jonas Jerebko, çaylak sezonundaki performansıyla NBA’e damga vurması beklenen Avrupalılardan birisiydi. Fakat ertesi sezon yaşadığı sakatlık, İsveçli oyuncunun yolunu değiştirdi. Jerebko, Warriors’ın soyunma odası sırlarından İsveç’teki basketbol kültürüne kadar uzanan açıklamalar yaptı. Kuzey Kılıç'ın röportajı...

Malumunuz, NBA’de oynayan uzunların üçlük atabilmesi 2015’ten beri vazgeçilmezler arasına girdi. Ayrıca uzunlardan, gerektiğinde oyun kurup savunmada kısaların karşısında kalabilmesi de bekleniyor. Jonas Jerebko, bu değişimden birkaç yıl önce lige giren ve bu beklentileri karşılayabilmesiyle ilgi çeken bir uzundu. İsveçlinin çaylak yılı, hem rakamlar hem de pratik bazda beklentilerin üzerinde sonlandı. Ertesi sezon ise aşil sakatlığı nedeniyle parkelerden bir yıl uzak kaldı.

 

Jerebko sahalara döndüğünde oyun tam da onun özelliklerine göre şekilleniyordu. Fakat aşil bağlarındaki sorun kendisini birkaç yıl daha hissettirince işler farklı şekilde gelişti. Geçtiğimiz sezonu 2010’ların ikinci yarısına damga vuran Warriors’ta tamamlayan Jerebko, yaz arasında Khimki Moskova’yla anlaşarak Avrupa’ya adım attı. Peki, NBA macerasında neler yaşadı?

Anadolu Efes’e karşı kaybettiniz. Maç hakkında neler söylemek istersin?

Bildiğin gibi onlar ligin en iyi iki takımından birisi. Liderler ve sahada lider karakteriyle oynuyorlar. Takım olarak iyi mücadele ettik ama sakatlık sorunları ve boş üçlüklerde düşük yüzdede kalmamız bizi kötü etkiledi.

Bir İsveçli olarak oradaki basketbol ortamında bahseder misin?

Basketbol, İsveç’in iklimi nedeniyle orada yaygın değil. Fakat geçmişte ailesinde basketbol oynayan insanlar ve 1990’dan sonra doğanlar basketbolu benimsiyor. Sert ve düşük tempolu bir oyun anlayışımız var. Yani hücum anlayışımız modern değil ama savunmada iyi olduğumuzu söyleyebilirim.

Peki, basketbola nasıl başladın?

Babam Syracuse Üniversitesi’nde oynamıştı. Annem ise bazı amatör takımlarda basketbol oynadı. 10 yaşıma gelene kadar birçok sporu denedim. Yaşım ilerledikçe fiziğim babama benziyordu; yani boyum uzuyordu, kulaç açıklığım fazlaydı ve bacak kaslarım sertti. Ailemden dinlediğim hikâyeler ve fiziğim, basketbola başlamamı sağladı.

Jonas Jerebko

2009-2010 sezonunda NBA kariyerine başladın. İlk maçında neler hissettin?

Maç öncesinde çok heyecanlıydım. Koç Kuester beni oyuna almak için yanına çağırdığında ilk adımımı atmakta zorlandım. Bunu antrenman formamı üzerimden çıkarırken de yaşadım. Ama sahaya girip topla buluştuktan sonra her şey yoluna girdi.

NBA’den ayrılıp Avrupa’ya gelmeye nasıl karar verdin?

Açıkçası NBA’deki kariyerimi bitirmem gerektiğini hissediyordum. ABD’deki 10 yıllık kariyerim boyunca Euroleague izliyordum. Hatta bazı Final Four’lara gidip oradaki atmosferi görmek istedim. Bu yaz menajerimle konuşup tekliflere açık olduğum söyledim. Khimki’nin geleceğe dair vizyonu ve teklifi ilgi çekiciydi. Ve onlarla anlaştım. Ayrıca İsveçli olduğum için Rusya’nın iklimine alışacağımı düşündüm.

Geçtiğimiz sezon Golden State Warriors’ta oynadın. Orada yaratılan basketbol kültürü ve hanedanlık dönemi hakkında neler söylemek istersin?

Şampiyon kültürüne sahipler. Basketbolun oynanış şeklini değiştirdiler. Pace&space, üçlükler, kısa beşler, yüksek tempo gibi modern teknikleri oyuna adapte ettiler. Baş antrenörümüz Steve Kerr saha içinde, Bob Myers ise saha dışında takımın kültürünü yarattı.

Warriors’ın hanedan olmasının sırrı soyunma odasında başlayan kültürdü. Stephen Curry, maç sabahları WhatsApp grubumuza maçla ilgili mesajlar atardı. Maç için arenaya geldiğimizde önce soyunma odasına giriyorduk. Odaya giren kişi ilk olarak, "Bu maçı kazanacağız!" diyordu. Bu herkes için geçerli olan bir kuraldı. Bu kural, sezonun ortasına doğru alışkanlık hâlini aldı.

Klay Thompson, Kevin Durant ve Steph Curry gibi yıldızlar saha dışında nasıl davranıyorlar?

Onlar da tıpkı bizim gibi normal insanlar. Egolarını bırakıp insanları önemsiyorlar. Takıma yeni gelen her oyuncunun oturacağı evi seçmesine yardımcı oluyorlar. Kız arkadaşını iyi bir yerde yemeğe çıkarmak isteyen oyunculara tavsiyelerde bulunuyorlar.

Kevin Durant’in sakatlığından sonra takım olarak neler hissetmiştiniz?

Jonas Jerebko ve Steph Curry

Sence 2020’lerde basketbolun görünümü nasıl olacak?

Ben çaylak yılımdayken NBA’de iki pivotu aynı anda oynatabiliyordunuz. Şut atmaları veya pas konusunda iyi işler yapmaları önemli değildi. Ribaund, boyalı alandaki sertlikleri ve pick&roll verimleri önemliydi. NBA’den ayrıldığım sene ise işler tamamen değişmişti. Şut atan, oyun kuran, tam sahada dripling yapabilen uzunlara ihtiyaç vardı. Ayrıca iki uzunu yan yana oynatmanız imkansızdı.

Saha dışında da çok fazla şey değişti. İstatistikleri okumak ve onları doğru yorumlamak önem kazandı. Koçların taktik kitabı teknolojiyle birleşti. Bence bütün bunlar 2020’de de gelişecek. Bu 10 yılda tam saha baskının artacağını ve boyalı alan oyunlarının önem kazanacağını düşünüyorum. Çünkü üç sayılık atışları savunmak giderek kolaylaşıyor. Bu durumda topu içeriye indirmek önem kazanabilir. Tabii dört sayılık atış çizgisi kabul edilmezse...

En sevdiğin hücum anlayışı ne?

Pick&pop.

Peki en sevdiğin savunma anlayışını sorsam?

Top çalma ve blok gibi mi? Yoksa daha teknik bir şekilde mi?

Teknik açdıdan. Yani 2-3 alan savunması, adam adama veya 1-2-1-1 düzeni gibi.

Bu biraz zor bir soru. Adam adama savunma yapmayı seviyorum. Ama boyalı alanda sabit kalan uzunlara karşı 3-2 alan savunması yapmak daha iyi oluyor. Bilemiyorum. Zor bir seçim.

 

Eurosport Türkiye