Kafkasya'nın incisi Abhazya'da seçim zamanı: Ülke küçük, yarış büyük
"Canlar ülkesi", Abhaz dilinde ülkenin adı için kullanılan Apsnı'nın karşılığı.
Abhazya, Kafkasya'nın müstesna köşelerinden biri. Sessiz, sedasız bir "Riviera" ama kendi zaman diliminde birden bire devinim kazanabilen "Canlar Ülkesi".
"Canlar ülkesi", Abhaz dilinde ülkenin adı için kullanılan Apsnı'nın karşılığı.
Abhazya, Sovyet liderlerinin yazlık mekânıydı. Joseph Stalin'in dağların tepesindeki Ritsa gölüne nazır daçası kıskandırırdı.
Abhazya, SSCB'nin dağılışının ardından bağımsızlığını ilan ettiği Gürcistan'la savaş yaşamış, devamında Bağımsız Devletler Topluluğu'nun ambargosuna maruz kalmış, 2000'lerde NATO'nun Güney Kafkasya'ya doğru genişleme stratejisine karşı Rus satranç tahtasında kıymetli bir taşa dönüşmüştü.
2008'de ABD'nin eğitip donattığı Gürcistan ordusunun Güney Osetya ve Abhazya'yı yeniden topraklarına katma hamlesiyle başlayan savaşa müdahale eden Rusya, ardından bu iki cumhuriyeti tanımıştı.
O vakit bu hamle, Kosova'nın tek taraflı tanınmasının rövanşı olarak görülmüştü.
Rusya'nın adımını Venezüella, Nikaragua ve Nauru izlemişti. Ayrıca "de facto bağımsızlar" kategorisinden Güney Osetya, Transdinyester ve Karabağ da Sohum ile diplomatik bağ kuranlar arasında. Son olarak gecen yıl Suriye, Abhazya'yı tanıdı. Rusya'nın müttefiklerine "Abhazya'yı tanıyın" diye güçlü telkinlerde bulunduğu söylenemez. Kim bilir bunda "Zamanı gelir ilhak ederiz, Kırım gibi" hesapları yatıyor.
Az seçmen çok aday
Abhazya 25 Ağustos'ta yeni cumhurbaşkanını belirlemek için sandığa gidiyor. 241 bin nüfuslu ülkede 113 bin seçmenin karşısına 9 aday çıkıyor: Cumhurbaşkanı Raul Hacimba, Amtsakhara lideri Alhas Kvitsiniya, eski Başbakan Yardımcısı Şamil Ardzınba, eski Dışişleri/Savunma Bakan Yardımcısı Oleg Arşba, milletvekili Almas Capua, eski Devlet Güvenlik Hizmeti Başkanı Astamur Tarba, eski İçişleri Bakanı Leonid Capşba, girişimci Astamur Kakaliya ve akademisyen Arthur Ankvab.
Adaylık için Abhaz olmak, Abhazca bilmek, son beş yılda Abhazya'da yaşamış olmak gibi şartlar aranıyor. Başkan yardımcıları da adayla birlikte yarışıyor. Diaspora için İstanbul ve Moskova'da da sandık kuruluyor.
Önceki seçimlere göre ortam daha az hareketli ama küçük bir ülke için malzemesi gayet bol bir siyasi hamur yoğruluyor.
Siyasi manzarayı değiştiren zehirlenme vakası
Muhalefetin başlangıçtaki ortak adayı Aslan Bjania'nın 18 Nisan'da Soçi'de iki korumasıyla birlikte zehirlenmesiyle ülke olağanüstü günler yaşadı.
İktidar, Moskova'daki ilk bulgulardan hareketle "gıda zehirlenmesi" dedi. Muhalefet ise Münih'teki testlerde, cıva ve kadmiyum bulunduğunu belirtip, Bjania'nın canına kastedildiğini öne sürdü.
Kısa bir süre önce Bjania, parlamentoda İngusGES'te dönen kirli işlere değinip elinde ciddi bilgiler olduğunu söylemiş, eski Cumhurbaşkanı Aleksandr Ankvab bundan rahatsız olmuştu.
İngurGES, barajın Gürcistan, santralin Abhazya'da olduğu bir ortak hidroelektrik tesisi.
İddiaya göre santral, Abhazya'nın pozisyonunu önemsizleştirecek şekilde gizlice Gürcistan'da kayıtlı bir şirkete verildi. O yüzden İngurGES'teki çıkar şebekesinin bu zehirleme olayının arkasında olabileceği düşünülüyor. Altından başka şeyler de çıkabilir.
Bu olay üzerine muhalefet bir taraftan araştırma komisyonu kurulması için bastırırken diğer taraftan 21 Temmuz'da öngörülmüş seçimin ertelenmesi için sokağa indi. Komisyon kuruldu, uzman doktorların katılımıyla parlamentoda özel oturum düzenlendi ama seçimin ertelenmesi talebi reddedildi. Pes etmeyen muhalefet süresiz sivil itaatsizlik başlattı. 21 Mayıs'ta Bzıb ve Tamış otoyolu trafiğe kapatıldı. Başkent Sohum'da toplu taşıma araçları kontak kapattı. Hayat durdu ama sokaklarda kimse dayak yemedi, gaz sıkılmadı, plastik mermi kullanılmadı! Hatta seçimlerin 25 Ağustos'a erteleme kararıyla kriz biterken şiddet kullanmayan güvenlik güçlerini tebrik eden cumhurbaşkanının kendisiydi.
Tam bu noktada bir toplumsal hukuk geleneğini hatırlatmakta fayda var: 2014'te muhalefet dönemin Cumhurbaşkanı Aleksander Ankvab'a kazan kaldırmıştı. Ankvab kulak asmadı. Sonunda "halk toplantısı" (Vülar Reyzara) yapıldı. Gelenek o ki Vülar Reyzara oldu mu toplumun ileri gelenleri yani thamateler sorunun muhatabını çağırır. Mesele konuşularak halledilir. Gelmemek diye bir seçenek yoktur, ayıptır! Ankvab bu ayıbı işledi. Fakat koltuğunda oturamadı, kuşatılan başkanlık sarayından gizlice çıkıp önce Gudauta'ya, oradan Moskova'ya gitti. Vülar Reyzara'nın gereğini parlamento yerine getirdi.
Kriz zamanlarında Vülar Reyzara geleneği hala bir emniyet supabı. Tabii son restleşmede iş bu noktaya varmadı.
Muhalefetteki dinamizm
Muhalefet bloku 2014'te iktidara getirdikleri Hacimba'yı bu kez götürmek için birleşti. Gerekçe sözlerini tutmamasıydı. Bir de siyasi suikasttan hüküm giymiş bir Gürcü'nün Gürcistan'a iadesi öfke yaratmıştı.
Tedavisi süren Bjania dönemeyince muhalefet bloku, Amtsakhara lideri Alhas Kvitsiniya ile yarışmaya karar kıldı. Bu blokta gaziler hareketi Amtsakhara, eski Dışişleri Bakanı Sergey Şamba'nın partisi Abhazya'nın Birliği, Beslan Yaşba'nın partisi Apsadgil (Anavatan), Aynar (Demirci) Partisi, eski Meclis Başkanı Nugzar Aşuba'nın liderliğindeki Abzankhara (Emek-Yaşam) hareketi öne çıkıyor.
Fakat Bjania ile restleşmenin etkisiyle Ankvab, Oleg Arşba'yı aday olarak öne sürerek Kvitsiniya'yı zayıflatan bir hamlede bulundu. Ankvab yüzde 5-7 bandında bir desteğe sahip.
Mevcut tabloda hiçbir adayın ilk turda kazanması mümkün gözükmüyor. Gözlemcilere göre ikinci tura kalacak isimler muhtemelen Hacimba ve Kvitsiniya. Üçüncü sırayı Copua alabilir. 40 yaşındaki Copua, İngurGes, petrol işi ve yabancılara mülk satışıyla ilgili kamuoyu oluşturan biri. Genç ve milliyetçi çevrelerde seviliyor. 2016'da Ankvab'ı petrol arama anlaşmasında yolsuzlukla suçladıktan sonra saldırıya uğramıştı.
Petrol hassasiyetlere yol açmış bir mesele. Ülkenin turizm ve tarıma dayalı ekonomisi nedeniyle petrolün yol açacağı kirlilikten endişe ediliyor. İkinci itiraz noktası, anlaşmanın Rusları kayırması ve Abhazya'ya fazla bir şey bırakmaması. İtirazları susturmaya dönük Rus lobisi etkili. Adayların gelir payındaki dengesizliğin giderilmesi ve çevreyle ilgili önlemlerin alınması şartıyla projeye karşı değil.
Bu mesele Ruslarla ilişkilerde bir turnusol kâğıdına dönüşüyor. Sovyet idaresi 1980'lerde Abhazya sahillerinde 22 kuyu açmıştı. 1992'de savaşın patlak vermesiyle projeler askıya alınmıştı. Rosneft ile Abhazya arasında 2010'da yapılan anlaşmayla RN-Abkhazia adlı şirket kurulmuştu. Yüzde 51 çoğunluk hissesi Rosneft'e verilen şirket, Gudauta açıklarında arama yapmak üzere 2013'te lisans almıştı. İki yıl sonra çalışmalar pay ve çevre tartışmalarına bağlı olarak durdurulmuştu. Ocak 2019'da şirkete yeniden lisans verilince tartışmalar alevlendi.
Sorunlar ve tutulamayan vaatler
Abhazya siyasetinde sağ-sol ayırımı çok belirleyici değil. Daha çok milliyetçiliğin tonları yarışıyor. Komünist Partisi Başkanı Lev Şamba, bağımsızlık lideri Vladislav Ardzinba'nın siyasi çizgisinin mirasçısı olduğunu söyleyen Hacimba'yı destekliyor. Siyasi ağırlığını koruyan Sergey Şamba da desteğini Hacimba'dan Kvitsiniya'ya çevirdi. Hacimba'nın Başbakan Yardımcısı Beslan Yaşba, Kvitsiniya'nın arkasında.
Adaylardan altısı 23 Ağustos'ta birlikte televizyon tartışmasına katıldı. Toplumun mustarip olduğu sorunlar adayların da gündemindeydi. Bunlar üç başlıkta toplanıyor: Yolsuzluk, kayırmacılık ve suç şebekeleri.
Siyaset şeffaf değil, hesap verilebilirlik yok. İktidara yakın kişilere kredi muslukları açılıyor, geri dönüşü olmuyor. Maliye Bakanlığı'nın proje fonları usulsüzce tahsis ediliyor. Rus yardımları hayali projelerle iç ediliyor.
Kayırmacılık ise en müzmin hastalık. Aile-sülale bağları ve siyasi ilişkiler profesyonelliğin önüne geçiyor.
Suç şebekeleri de güçlü aileler, siyasi ve bürokratik uzantılar sayesinde dokunulmaz.
Ankvab göreve geldiğinde bunların belini kırmakta iddialıydı; iki kez suikast girişimi atlattıktan sonra mafya ile 'ip çekme' yarışını bıraktı. Şimdi bütün adaylar bu üç konuda vaatlerde bulunuyor.
Birçoğu güvenlik birimlerini yeniden yapılandırmaktan, yargı sistemini reforme etmekten, memuriyette sınav sistemi getirmekten, şeffaflığı temin için mal beyanı gibi önlemlerden bahsediyor.
Rusya nerede duruyor?
Rusya'nın pozisyonu da çok merak ediliyor. Gürcistan üzerinden Kafkasya'ya yanaşan NATO ile Rusya arasında küçük bir tampon görevi gören Abhazya öylesine kendi haline bırakılacak bir yer değil. Ancak Ruslar 'gardiyanlık' görevini dayatmalarla değil ince işçilikle yürütüyor!
Rusya lideri Vladimir Putin, 2004'te Hacimba'dan yana tercihini belli edince ters tepmiş ve halk Sergey Bağapş'ı iktidara getirmişti. Rusya'nın 2008'de Abhazya'yı tanımasına karşın müdahaleciliğe karşı hassasiyet hala var. O yüzden Moskova dikkatli. Siyasetin hiçbir yelpazesi Rusya ile ilişkilerde farklı bir şey söylemiyor. En milliyetçisinin aradığı şey Rusya'ya mesafe koymak değil daha itibarlı bir ortaklık. Beri taraftan Abhazya siyasetinde Gürcistan'ı sevindirecek bir profil de çıkmıyor.
Yani kim gelirse gelsin Rusya için değişen fazla bir şey olmayacak. Yine de tercih 'fazla iş çıkmasın' diye Hacimba ile yola devam yönünde olabilir. Bunun emareleri seçim yaklaşırken verildi:
Putin, 6 Ağustos'ta Hacimba'yı Soçi'de ağırlayıp sosyal ve ekonomik paketlere destek vaat etti. Ki edindiğimiz bilgilere göre Soçi'den daha Psou sınırına varmadan Hacimba'nın telefonu çalmaya başladı. Moskova'dan arayan yetkililer "İhtiyacınız nedir" diye soruyordu.
Ayrıca Sohum limanlarına büyük yolcu gemilerinin yanaşmasına imkân verecek düzenleme için protokol imzalandı. Plana göre liman yıl sonuna hazır olacak.
Rusya'nın girişimleriyle Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü, Abhazya'ya uluslararası kod (URAS) verdi.
Abhazya'nın Rusya'dan sonra en büyük ekonomik ortağı Türkiye
Kabardey-Balkar Cumhuriyeti eski Başkanı Arsen Kanokov'un havaalanını yeniden inşa işini üstleneceği öne sürülüyor. Havaalanının, iki yıla kadar Moskova'dan başlayarak uluslararası uçuşa açılması hedefleniyor. Rusya havacılık hizmetleri için eğitim desteğine de başladı. Başkente 18 mesafede Babuşera mevkiinde bulunan havaalanı 1992'den beri kapalı.
Bu kritik dönemde Nikaragua'nın Sohum'a atadığı büyükelçi güven mektubunu sundu. Güney Osetya bir kenara Rusya dışında elçiliği olan yoktu. Suriye'den de konsolosluk açma sözü geldi.
Türkiye'den aralarında Ahmet Nazif Zorlu'nun da bulunduğu işadamları heyeti, 22 Ağustos'ta Abhazya'yı ziyaret etti. Bu ziyaret "Türkiye Abhazya'yı tanıyabilir, karşılığında Rusya da KKTC'yi" spekülasyonlarına yol açtı. Türkiye şimdiye dek Abhazya ile temaslarda hep Tiflis'in rızasını aradı. Rusya'nın yüzde 70-75'lik aslan payına karşılık Abhazya'nın en büyük ekonomik ortağı yüzde 12 ile Türkiye.
Bu gelişmeler, Rusya'nın, bu ülkenin istikrarına olan sadakatini gösterirken Hacimba'nın pozisyonunu da güçlendiren jestler.
Çerkes diasporasının da ilgi gösterdiği seçimler, Abhazya'nın ne iç düzeninde ne de dış ilişkilerinde bir değişim potansiyeli taşımıyor. Değişim beklentisi sürse de savaş atlatmış coğrafyanın en büyük tesellisi hala istikrar. Rusya'nın istediği de bundan fazlası değil.
Fehim Taştekin
Gazeteci-Yazar
BBC TÜRKÇE