Kalpte Ritim Bozukluğuna PFA Yöntemi: Hayati Tehlikeleri Azaltan Yeni Teknoloji
Atriyal fibrilasyon ve kalp ritim bozukluğunun tedavisinde kullanılan yeni teknoloji PFA yöntemi hakkında detaylar. PFA yöntemi, felç ve kalp yetmezliği riskini nasıl azaltıyor?
Editor
0
Kalpte Ritim Bozukluğuna PFA Yöntemi: Hayati Tehlikeleri Azaltan Yeni Teknoloji
YEREL GÜNDEM / TÜRKİYE
Kalbin en sık görülen ritim bozukluğu olan atriyal fibrilasyon, kalp atışlarında hızlanma ve düzensizlikle kendini gösterirken, ölümcül komplikasyonlara yol açabiliyor. Acıbadem Altunizade Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Duhan Fatih Bayrak, atriyal fibrilasyonun kalpte pıhtı oluşumu, felç ve kalp yetmezliği gibi ciddi riskler taşıdığını belirtti. Yenilikçi PFA (Pulsed Field Ablasyon) yöntemi, bu hastalığın tedavisinde umut vadediyor.
En Büyük Risk: Kalpte Pıhtı Oluşumu
Atriyal fibrilasyon, kalbin kulakçıklarındaki ritim bozukluğunun pıhtı oluşumuna neden olarak felç riskini 5 kat artırdığını gösteriyor. Kalp kulakçıklarındaki ritim bozukluğu zamanla yapısal değişikliklere yol açarak kalp büyümesine ve yetersizliğine neden olabiliyor.
PFA Yöntemiyle Yeni Tedavi Yaklaşımı
Dünyada 2021’den bu yana kullanılan ve ülkemizde 2024 yılında uygulanmaya başlanan PFA yöntemi, çevre dokulara zarar vermeden yüksek frekanslı enerjiyle ritim bozukluğu oluşturan odakları ortadan kaldırıyor. Prof. Dr. Duhan Fatih Bayrak, bu yöntemin çevre dokulara zarar vermemesi, komplikasyon riskini azaltması ve işlem süresini kısaltmasıyla ön plana çıktığını ifade etti.
PFA Yönteminin Avantajları
- Kısa Süreli Yatış: İşlem sonrası sadece bir gece hastanede kalış.
- Düşük Komplikasyon Riski: Kalp fistülü veya diyafram felci gibi ciddi komplikasyonlar görülmüyor.
- Hızlı İyileşme: İşlem sonrası hasta bir hafta içinde günlük yaşamına dönebiliyor.
- Çevre Dokulara Zarar Vermeme: Kalp dokularına özel etki ile diğer dokular korunuyor.
Tedavi Sonrası Öneriler
Hastaların işlem sonrası dikkat etmesi gerekenler:
- Kan sulandırıcı ilaçları 2 ay boyunca düzenli kullanmak.
- İlk günlerde ağır aktivitelerden kaçınmak.
- Diyabet, yüksek tansiyon gibi rahatsızlıkların kontrol altında tutulması.
- Düzenli egzersiz ve sağlıklı beslenme alışkanlıklarını sürdürmek.
