Kamala Harris’in Demokrat Parti’nin başkan adayı olarak öne çıkması Türkiye’de nasıl yorumlandı?

Kamala Harris’in adaylığı Türkiye’de nasıl yorumlandı?

Kamala Harris’in Demokrat Parti’nin başkan adayı olarak öne çıkması Türkiye’de nasıl yorumlandı?




Kamala Harris’in Demokrat Parti’nin başkan adayı olarak öne çıkması Türkiye’de nasıl yorumlandı?

Deneyimli diplomatlar Faruk Loğoğlu ile Namık Tan’a göre, ABD’deki başkanlık yarışı Kamala Harris’in adaylığıyla birlikte ciddi bir rekabete dönüşecek. Ancak Harris’in başkan yardımcısı olarak kimin seçileceği de önemli. Akademisyen Levent Ersin Orallı ise, Donald Trump’ın yarışta daha şanslı olduğu görüşünde.

Joe Biden’ın adaylıktan çekilmesi ve yerine Başkan Yardımcısı Kamala Harris’in adaylığının gündeme gelmesiyle Demokratlar’ın ABD’de başkanlık yarışını yeniden kazanma ihtimali Türkiye’de de tartışılıyor.

İktidardaki AK Parti, Cumhuriyetçi Parti’nin adayı Donald Trump’ın ikinci kez başkan olması halinde, Türk – Amerikan ilişkilerinde iyileşme dönemine girileceğini düşünüyor. Parti genelinde, Demokratlar döneminde iki ülke ilişkilerinde liderler düzeyindeki temasların gerekli şekilde sağlanamadığı ancak bunun Trump döneminde aşılacağı görüşü hakim.

Muhalif çevreler ise, ABD’nin uluslararası ilişkiler arenasındaki rolü itibariyle Harris’in başkanlığı kazanması halinde olumlu gelişmeler yaşanabileceği görüşünde.

Geçmişte Türkiye’nin Washington Büyükelçiliği görevini yürüten isimler Faruk Loğoğlu ile Namık Tan, Trump’ın karşısında Harris’in kazanma şansı olduğu düşüncesini paylaştı. Loğoğlu ile Tan, ABD’de sosyal medyada konuşulduğu üzere, Michelle Obama’nın adaylık ihtimalinin olduğunu da ifade etti.

Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Levent Ersin Orallı ise, Trump karşısında başkanlık yarışında Demokrat Parti’nin başarı sağlamayacağı görüşüyle birlikte Harris’in özellikle dış politikada etkin bir aktör olmadığı görüşünü aktardı.

Loğoğlu: ‘‘Kamala Harris’in başkan yardımcılığına kimi seçeceği önemli’’

Dışişleri Bakanlığı eski Müsteşarı, Emekli Büyükelçi Loğoğlu, ABD Başkanı Biden’ın başkanlık yarışından çekilme kararı almasıyla birlikte artık Kasım ayında ciddi bir yarış yaşanacağını ifade etti.

VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Loğoğlu, “Başkan Biden’ın adaylıktan geri çekilmesini Amerikan politikasını rahatlatıcı bir karar olarak görüyorum. Biden’ın çekilmesi için yapılan baskılar sonuç verdi ve Amerikan politikası şimdilik rahatladı. Seçime yaklaşık son dört ay kala Amerikan sisteminde böylesi bir hamle süreci değiştirir mi? Benim kanaatim evet. Çünkü Biden’la bu işin gitmeyeceği gayet açıktı. Bütün Amerika bakımından, sadece Demokrat seçmenler bakımından değil, kamuoyu bakımından da Biden’ın sağlık durumunun başkanlık görevini dört yıl daha yürütemeyeceği için gayet açıktı” dedi.

Seçimlere dört aylık süre varken Harris’in geçmişteki savcılık görevi, kadın oluşu, Asya kökeni, ve siyah olması nedeniyle avantajlara sahip olduğunu kaydeden Loğoğlu, Ağustos’taki Demokrat Parti kongresinde Harris’in aday gösterilmesini beklediğini ve böylece kadın aday olarak Trump karşısında ciddi bir yarış çıkartabileceğini dile getirdi. Loğoğlu, “Başkan Yardımcısı olarak kimi seçeceği önemli, Amerika'daki siyasi, ekonomik ve diğer dengeler bakımından. Orada iyi bir seçim yapması lazım. O da herhalde çoğumuz için sürpriz bir isim olacaktır diye düşünüyorum. Sonuç itibariyle Kasım’da Amerikalılar düzgün, ciddi bir seçimle karşı karşıya olacak. Bu sadece Amerika bakımından rahatlatıcı bir unsur değil. Trump’ın karşısında seçimden zaferle çıkma şansı olan Kamala Harris’in başkanlığı, küresel ilişkiler bakımından da olumlu, rahatlatıcı bir gelişme olur diye düşünüyorum” diye ekledi.

Tan: Şimdi yapılacak iş beyaz Amerikalı erkek başkan yardımcısı adayı

Emekli Büyükelçi ve CHP İstanbul Milletvekili Namık Tan, Başkan Biden’ın çekilme kararıyla belirsiz bir süreci tetiklediğini ve bundan sonrasını izleyerek görmek gerektiğini söyledi.

VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Tan, “Dünya ve Türkiye’ye dair büyük belirsizlikler içerisinde bilinmezlerle dolu bir süreçten geçiyoruz. Amerika’da da bugüne kadar olan hadiseler tarihinde hiç yaşanmamış. Bazı kıyaslamalar yapabilirsiniz ama bugünler için şunu söyleyebiliriz; beklenmedik bir süreç yaşıyoruz. Bilinmez bir süreç yaşıyoruz. Dolayısıyla bundan sonra nasıl gelişir onu hep birlikte izleyip göreceğiz” görüşünü aktardı.

Biden’ın yarışta devam etmesi durumunda “Demokratlar’ın seçimi kazanma ihtimali hayli zordu” diyen Tan, şimdi Kamala Harris’in adaylığının kesinleşmesi halinde tabloyu değiştirebileceğini kaydetti. Tan, “Rakip taraftaki, Trump ve çevresindekilerin elindeki en önemli koz, yaş mevzusuydu. Şimdi o tersine döndü. Dolayısıyla eğer önümüzdeki kongrede, sanıyorum 19 Ağustos’ta yapılacak o kongrede bütün o süreci iyi yönetebilirlerse, ellerinde kampanya katkısı bakımından birikmiş bir para var ve Amerikan yasalarına göre bunu ancak Kamala Harris kullanabiliyor. Dolayısıyla Demokratlar’ın şansı hayli yükseldi en azından. Önemli bir çıkış yapabileceklerini düşünüyorum. Ama izleyip göreceğiz” diye konuştu.

Demokrat Parti’nin kendi içerisinde başkanlık yarışına ilişkin değerlendirmesini sürdürdüğünü belirten Tan, “Partinin akil adamları sürekli toplantı halinde. Şimdi yapılacak iş, benim kanımca, görebildiğim kadarıyla iyi bir beyaz Amerikalı erkek başkan yardımcısı adayı bulmak. Bu başkan yardımcısı, ABD’de bir süredir başkanlık için öngörülen isimlerden birisi olmayacaktır diye düşünüyorum. Daha farklı bir aday çıkacaktır, başkan yardımcısı adayı olarak düşünüyorum” ifadesini kullandı.

Orallı: “Biden iradesinden bağımsız ve baskı altında çekilme kararı aldı”

Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Levent Ersin Orallı, Demokrat Parti içerisinde zaten Biden’ın çekilmesi yönünde baskı koşulları oluştuğunu belirterek, “Her seferinde ekranlarda seçime devam edeceğini, adaylıktan geri çekilmeyi düşünmediğini, sağlık durumunun oldukça elverişli olduğunu iddia eden Biden bir anda çekilmek durumunda bırakıldı. Demek ki iradeden bağımsız ve baskı altında çekilme kararı aldığını görüyoruz. ABD’de başkanlık seçimi, antidemokratik uygulamaları açık bir şekilde gün yüzüne çıkarmıştır. Ve özellikle Trump’a yönelik suikast girişiminden sonra bu seçimi Biden’ın kazanma ihtimalinin olmadığının açık bir şekilde ortaya çıkmasıyla beraber, bir üst akıl düğmeye basmış ve önce Covid-19 ile ilgili bir süreç geliştirilmiş, Kamala Harris lehine Biden çekilmeye zorlanmıştır diyebiliriz” yorumunu paylaştı.

Orallı, VOA Türkçe’ye yaptığı değerlendirmede, “İlk kadın başkan yardımcısı, ilk siyahi başkan yardımcısı ve ilk Asya kökenli başkan yardımcısı olarak Harris, yardımcılık makamına oturuncaya kadar oldukça dikkat çekici bir profildi” görüşünü dile getiriyor.

“Harris, şu ana kadar kendine dair doğruları ortaya koyamamış zayıf bir figür”

Buna karşılık Harris’in başkan yardımcılığı makamında özellikle dış politikada “silik” olduğunu söyleyen Orallı, “Bu silik profili, özellikle göç ve göçmen politikaları bağlamında Kamala Harris'in arzu edilecek kadar güçlü bir figür olmadığı, başkanlık koltuğuna yakışıp yakışmayacağına dair çeşitli soruları beraberinde getirdi” diyor.

Bir kadın figür olarak öne çıkıyor olmasına rağmen Filistin’de, Gazze’de yaşanan büyük trajedide on binlerce kadının ve çocuğun hayatını kaybetmesine dair açıklayıcı ve makul hiçbir tepki vermediğini söyleyen Orallı, “Dolayısıyla Harris’in aslında bir nevi Biden'ın devamı olacağı, hatta dördüncü bir Obama dönemine ışık tutacağı anlamına gelmektedir. Harris'in Amerika'da müesses nizam tarafından desteklenebilecek zayıf bir figür olduğuna vurgu yapmakta fayda görüyorum. Evet, zayıf bir figürdür. Çünkü şu ana kadar kendine dair doğruları ortaya koyamamış, daha ziyade bir taklit unsuru üzerinden bir siyasetçi figürü ortaya çıkarmıştır. Bu durum, Harris’i uzun vadede Amerika’daki seçim sürecinde de Trump’ın önüne çıkarmak için yetmeyebilir diye tahmin ediyorum” dedi.

Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş ile Gazze meselesinde Harris’in farklı tavır alan bir aktör olmadığına işaret eden Orallı, “Harris’in sadece figüran rolüne alışmış olması, kendisinin bir konfor alanından çıkma riskini alabileceğine dair bir ışık sunmamaktadır. Bundan kaynaklı olarak seçim sürecinde Biden’dan daha fazla bir oy toplama ihtimalinin yüksek olduğu kanaatindeyim. Bununla beraber yepyeni bir rüzgar esmediği müddetçe ya da sürpriz bir başkan yardımcısı figürü ortaya çıkmadığı müddetçe, Trump'ın yine bir adım önde olduğu kanaatindeyim” ifadesini kullandı.

Yıldız Yazıcıoğlu / VOA