Kanserle ilgili en yaygın 11 efsane ve 11 gerçek
Medikal Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Yeşim Yıldırım, kanserle ilgili 11 efsane ve 11 gerçekle ilgili önemli bilgiler verdi.
Kanserle ilgili en yaygın 11 efsane ve 11 gerçek
Kanserin her geçen yıl giderek arttığı biliniyor. 2020 yılı Globocan verilerine göre yıllık olarak tüm dünyada 19.3 milyon yeni kanser vakası tespit edildiğini ve yaklaşık 10 milyon kişinin kanser nedeniyle hayatını kaybettiğini belirten Anadolu Sağlık Merkezi Medikal Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Yeşim Yıldırım, “IARC (International Agency for Research on Cancer) araştırmasına göre her 5 kişiden birinde tüm yaşamı boyunca kanser gelişme riski olduğu tahmin ediliyor ve yaklaşık her 8 erkekten biri ve her 11 kadından biri kanser nedeniyle hayatını kaybediyor” açıklamasında bulundu. Doç. Dr. Yeşim Yıldırım, 1-7 Nisan Kanser Haftası vesilesiyle kanserle ilgili en yaygın mitler, yanlış kanılar ve gerçeklerle ilgili önemli bilgiler paylaştı.
Türkiye’de 2020 yılında yaklaşık 230 bin yeni vaka tespit edilmiş olup en sık görülen kanserler erkeklerde akciğer, prostat, kalın bağırsak, mesane ve mide kanseri; kadınlarda ise meme, tiroit, kalın bağırsak, akciğer ve rahim kanserleridir. Kanser vakalarının üçte birinin farkındalık ve erken teşhisle önlenebildiğini, diğer üçte birinin ise erken tanı ve uygun tedavi ile tamamen iyileşebildiğini vurgulayan Anadolu Sağlık Merkezi Medikal Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Yeşim Yıldırım, “Tarama programları, farkındalığın arttırılması, virüslerin neden olduğu bazı kanserlere karşı koruyucu aşılama, çevresel etkenlerin azaltılması, genetik risk faktörleri bulunanlarda çeşitli önleyici önlemler alınması gibi gerekli stratejik yaklaşımlarla ve erken tanı ve tedavi ile milyonlarca hayat kurtarılabilir” dedi.
Medikal Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Yeşim Yıldırım, kanserle ilgili 11 efsane ve 11 gerçekle ilgili önemli bilgiler verdi.
Yanlış: Kanser kesinlikle iyileşmez.
Gerçek: Bugün kanser istatistiklerine baktığımızda tüm kanser türlerini içeren ortalama 5 yıllık sağ kalım yaklaşık yüzde 67’dir. Bazı kanserler için bu oran erken evrelerde yüzde 90 ve üzeri olabilmektedir. Hatta yeni geliştirilen immünoterapi, akıllı ilaçlar gibi hedefe yönelik kişiselleştirilmiş tedavilerle yaygın kanserde bile şifa sağlanan hasta grupları vardır.
Yanlış: Kanser bulaşıcıdır.
Gerçek: Hayır, kanser bulaşıcı bir hastalık değildir, sadece nadiren organ nakli yapılmış kişilerde eğer verici kişide kanser varsa nakil yapılan kişide kanser gelişebilir. Kansere neden olabilen Hepatit B, Hepatit C gibi virüsler ya da rahim ağzı kanserine neden olan HPV virüsü bulaşıcı olabilmektedir. Ancak kanser kendisi kişiden kişiye bulaşmaz.
Yanlış: Biyopsi yaptırmak ya da ameliyat olmak kanserin dağılmasına yol açar.
Gerçek: Gelişen teknikler ve özel yöntemlerle yapılan biyopsi ve cerrahi işlemlerde kanserin yayılma olasılığı çok düşüktür.
Yanlış: Şekerli gıdalar tüketmek kanserin kötüleşmesine neden olur.
Gerçek: Hayır. Yapılan çalışmalar kanser hücresinin normal hücreye göre daha fazla şeker (glukoz) kullandığını göstermekle birlikte şekerli gıdalar yemenin kanseri daha kötüye götürdüğünü gösteren bir çalışma yoktur. Şekerli gıdaları tamamen keserek kanserin durdurulduğunu ya da küçüldüğünü destekleyen çalışma da yoktur. Ancak şekerli gıdalardan zengin beslenmek aşırı kilo alımına ve dolayısıyla obeziteye ve karaciğer yağlanmasına neden olarak birçok kanser gelişimi için risk oluşturmaktadır.
Yanlış: Pozitif ya da negatif düşünceler kanser oluşmasını ya da iyileşmeyi olumlu ya da olumsuz etkiler.
Gerçek: Bugüne kadar kişisel tutumların kanser gelişimine neden olduğunu gösteren bir çalışma yoktur ancak doğal olarak kanser tanısı almak endişe, üzüntü, kaygı ve olumsuz düşünceleri arttırabilir. Sosyopsikolojik desteklerle bu olumsuz süreçler ve kaygılar azaltılabilir.
Yanlış: Mutfakta, ocakta ya da fırın başında yemek yapmakla kanser kötüleşir.
Gerçek: Hayır, yemek yapmak gibi günlük aktiviteler kanserin yayılmasına yol açmaz.
Yanlış: Cep telefonları kansere neden olur mu?
Gerçek: Cep telefonları radyo frekans dalgaları kullanarak sinyal iletirler ve bu radyo frekans dalgaları non-iyonize radyasyon formundadır. Diğer bir değişle DNA hasarı yapabilecek enerjiye sahip değillerdir. UV ışınları ya da X ışınları gibi iyonize radyasyon formunda değildirler. Bu konuda yapılan 400 binden fazla kişiyi içeren 20 yıllık bir araştırmada beyin kanseri gelişimi ile cep telefonu kullanımı arasında bir ilişki bulunmamıştır. Danimarka Kohort çalışmasında ve 13 ülkeyi içeren Interphone çalışmasında cep telefonu kullanımı ile beyin tümörü gelişimi arasında ilişki bulunmamıştır ancak daha az sayıda vaka içeren başka bir çalışmada tükürük bezi tümörleri ile ilişkili olabileceği bildirilmiştir. Kanser olmayan iyi huylu beyin tümörleri (menenjiyom) ya da akustik norinoma, vestibuler svannoma gibi hastalıklarla ilişkili olabileceği öne sürülmektedir. Çalışmalar kesin sonuç vermese de tedbirli olmak adına kulaklık kullanmak ve cep telefonu kullanımını azaltmak akıllıca olacaktır.
Yanlış: Bitkisel tedaviler kanseri iyileştirir.
Gerçek: Hayır, bazı çalışmalar tamamlayıcı tedavilerin kansere bağlı bazı yan etkileri azalttığını göstermekle birlikte genel olarak bitkisel ürünler tedavi edici değildir. Bununla birlikte bitkisel tedaviler kanserde kullanılan ilaçlarla etkileşim yaparak tedavinin etkinliğini azaltmakta ya da yan etkileri arttırmaktadır.
Yanlış: Ailesinde kanser hastası olan kişilerde kesinlikle kanser gelişir.
Gerçek: Kanserlerin yaklaşık yüzde 5-10’u kalıtımsaldır, yani kansere yol açan bir genetik mutasyonun (değişimin) aktarılması ile oluşur. Geri kalan yüzde 90-95 kanser hastasında kanser, doğal yaşlanma sürecinde, karsinojenlere ya da çevresel faktörlere (sigara, radyasyon gibi) maruziyet sonucu gelişmektedir.
Yanlış: Kanser tedavisinde tek tedavi kemoterapidir.
Gerçek: Hayır, günümüzde kanserin moleküler alt yapısının daha iyi anlaşılmasıyla birlikte daha etkili ve daha az yan etkiye sahip akıllı ilaçlar ve immünoterapi gibi tedaviler de çok yaygın kullanılmaktadır.
Yanlış: Kanser her zaman geri gelir, nükseder.
Gerçek: Erken evre birçok kanserde uygun tedavilerle kanserin geri gelme ihtimali oldukça düşüktür.