Karadeniz’de doğalgaz bulunmuşsa seçimler erkene alınır mı?

Libya, Suriye, Irak, Doğu Akdeniz…

Karadeniz’de doğalgaz bulunmuşsa seçimler erkene alınır mı?




‘Büyük müjde’.. Karadeniz’de doğalgaz bulunmuşsa seçimler erkene alınır mı? Alınırsa şaşırmam…

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Cuma günü milletimize vereceğimiz müjdeyle Türkiye’de yeni bir dönemin açılacağına inanıyorum” cümlesini sarf ettiği duyduğunda ben bir grup dostla birlikteydim. Müjdeli haber, çoğu siyaseti yakından izleyen dostların muhtemel beklentilerini dile getirmelerine vesile oldu.

En safları benmişim; ‘yeni bir dönem’ müjdesini hukuk ve adalet alanında atılacak adımlar olarak yorumladığım için… Benim dışında herkes maddi bir beklenti içerisindeydi.

Telefonlar çalışmaya başladı.

‘Cumhur İttifakı’nın en küçük ortağı Vatan Partisi’nin lideri Doğu Perinçek’in “Müjdeyi cumhurbaşkanımıza bırakalım, ama Zonguldak açıklarında doğalgaz bulunduğunu öğrendik” dediği öğrenildi.

Ardından da Bloomberg kaynaklı haber ortama ulaştı: “Türkiye Karadeniz’de enerji kaynağı buldu.”

Bu defa benim ağzımdan “Erken seçim bekleyebiliriz” sözcükleri döküldü.

Libya, Suriye, Irak, Doğu Akdeniz…

Şarkıdaki “Bana her şey seni hatırlatıyor” nakaratı gibi şu sıralarda meydana gelen her şey bana erken -hatta baskın- bir seçim ihtimalini hatırlatıyor…

Her kesimin ağzına ayrı ayrı bal çalınan bir dizi girişimle zaten tanışmıştık, bugünü kurtarmasa da yarınların ekonomisini rahatlatacak yeni bir gelir kaynağı bulunması müjdesi herkesin görüşleri üzerinde muazzam bir etki yapacaktır.

Birlikte olduğum dost grubunun ‘siyasete yakın’ olduğunu belirttim ya, haberin ‘Karadeniz’de doğalgaz bulunması’ olarak kesinleşmesi “Daha önce de benzer müjdeler almıştık” tespitiyle karşılanmasına yol açtı. AK Parti’nin iki eski enerji bakanı dönemlerinde de Karadeniz’de araştırma gemileri dolaştırılmış ve her birinin ardından “Doğalgaz bulundu” haberleri kamuoyuyla paylaşılmış…

Onları hatırladığımı söyleyemem, ancak bu defa en yetkili ağızdan verilecek müjdeli haberi unutacağımı sanmıyorum. 

Dostlardan biri haberin doğru olabileceği konusunda hepimizi uyardı. Bu defa daha ciddi bir araştırma söz konusuymuş. İşin içinde tecrübeli bir İngiliz şirketi de varmış. “Petrol fiyatları akıl almaz derecede dibe vurunca denizde kaynak arama gemileri fiyatları da çok ucuzladı; şimdi seferde olan gemiler eskilerinden teknoloji yönünden bayağı güçlü” görüşü de aynı dost tarafından ifade edildi.

Libya’da verimli petrol ve doğalgaz yatakları var ve askerlerimiz orada; ancak o bölge Ruslar tarafından işgal edildi.

Suriye’nin kuzeyinde de askeri varlığımız bulunuyor ve Ruslarla ortak devriye görevi yapılıyor. Fakat Suriye’nin kuzeyindeki petrolün çıkarılması işini YPG/PYD örgütü bir Amerikan şirketine ihale ediverdi.

Irak’ta da enerji ihtiyacını karşılamaya yarayacak verimli kaynaklar bulunuyor, ancak sınırın o yönündeki yönetimlerle de son zamanlarda aramız fazla iyi değil. Geçen hafta savunma bakanı çok önceden kararlaştırılmış bir program gereği Irak’ı ziyaret edecekti; Bağdat yönetimi son anda o ziyareti tek taraflı olarak iptal ediverdi.

Doğu Akdeniz’de aramalar sürüyor sürmesine, ancak orada da Yunanistan ve Avrupa Birliği ile sorunlar yaşanıyor. Bu arada Mısır ile Fransa da Türkiye karşısındaki cephede yerlerini aldılar.

Karadeniz’de herhangi bir hasmane tavır beklenemez. “Karadeniz’de doğalgaz bulundu” haberi ‘büyük müjde’ etkisi yapacaktır.

Ne kadar büyük?

2023 olarak belirlenmiş cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerinin birkaç ay sonraya alınmasını düşündürecek kadar büyük mü?

Soru bu. Bu sorunun akla getirdiği ihtimalin ciddiliğini ‘müjde’nin verileceği önümüzdeki Cuma günü yapılacak açıklama sonrasında meydana gelecek havaya bakarak anlayabileceğiz.

Pek çoğumuza, bu çok sayıdaki insan arasında ben de bulunuyorum, halktaki desteği azaldığı fark edilen ‘Cumhur İttifakı’ partilerinin, iktidardaki varlıklarını 2023’e kadar devam ettirmeleri mümkünken, seçimleri öne çekerek ömürlerini kısaltma sonucunu doğurabilecek bir siyasi yanlışlığa sapmaları akıl dışı görünüyor.

Anayasayı farklı okuyup bir sonraki seçimde, ne zaman yapılırsa yapılsın, Tayyip Erdoğan’ın iki dönemini doldurduğu için aday olamayacağını ileri sürenler de var.

Bu itirazları biliyor fakat yine de daha önce ertelenmiş pek çok girişimin şimdilerde birbiri peşi sıra hayata geçirilmesini ‘seçim tarihinin erkene alınması’ ihtimali dışında yorumlamakta zorlanıyorum.

En sonuncusu Ayasofya’nın yeniden ibadete açılmasıydı o girişimlerin…

Her iktidar kendisine puan kazandıracak türden girişimleri seçim öncesine bırakır.

Ayasofya’nın açılması AK Parti’ye en az üç puanlık bir hayat öpücüğü kazandırmış olmalıdır.

O üç puan 2023’e kadar erir gider. Özellikle de ekonomideki kötü gidiş devam ederse…

Seçim tarihinin erkene alınmasının -tabii alınacak olursa- tek sebebi ekonomiden gelen kötü sinyallerdir.

“Karadeniz’de doğalgaz bulundu” türü bir müjdenin etkisiyle bugünün ekonomik sıkıntıları görmezden gelinebilir.

‘Yarın her şey daha iyi olacak’ beklentisi siyasette önemlidir.

Tabii, seçim tarihini erkene almak, yeni kurulan ve çekirdek kadrosunda eski AK Partililer bulunduğu için iktidar cephesinden oy alabilecek yeni partilerin önünü kesmeye de yarayabilir.

Cumayı bekleyelim.

Dost meclisinde birisi -bu ben değildim- “Müjde Ayasofya’da kılınacak Cuma namazı çıkışında mı verilir?” diye sordu.

Ne dersiniz?

FEHMİ KORU / FEHMIKORU.COM