Türkiye'nin 13. Cumhurbaşkanı ve 28. dönem milletvekillerinin belirlenmesi için vatandaşın sandığa gitmesine 8 gün kalmışken, siyasi liderler de seçim öncesi çalışmalarına devam ediyor. Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, dün Kocaeli’nde; Halk Buluşması programına katıldı. Saadet lideri, 14 Mayıs seçimlerinin ehemmiyetinin altını çizerken, ülkenin içinde bulunduğu kötü durumdan, vatandaşın yaşamakta giderek zorlanmasından bahsetti. İktidarın politikaları ve açıklamalarına da eleştiri getiren Karamollaoğlu, 14 Mayıs seçimlerini kaybetmesiyle AK Parti'nin dağılacağını öngördüğünü ifade etti.

'ÜLKEMİZDE BÜYÜK BİR SOYGUN VAR'

Karamollaoğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"Savaşa gitmiyoruz seçime gidiyoruz. Bundan sonra ülkeyi kim, hangi zihniyetle yönetecek. AK Parti iktidarı yönetmiyor aslında, Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yönetiyor. İhtiyaçlarımızın büyük bir kısmını dışarıdan karşılıyoruz. Milletimiz geçişini sağlayamıyor. Açlık sınırının altında ücret alan milyonlarca insanımız var. Ülkemizde büyük bir kaos var, soygun var aynı zamanda. Milletimizin cebine girmeyen para, bir avuç insanın cebine aktarılıyor. Bu işin böyle devam etme ihtimali yok. İnsanımız tahammül sınırının sonuna geldi. Başımıza daha büyük tehlikelerin gelmesini arzu etmiyoruz.

'BU DÖNEM KAPANIYOR'

Başkanlık sistemi, tam da tahmin ettiğimiz gibi diktatörlüğe meyletti. Hiçbir bakanın kendi bakanlığı ile ilgili karar alma yetkisi yok. Meclis’in yetkisi yok. Bütçeyi bile müzakere edemiyor. Böyle bir sistem dünyanın hiçbir yerinde yok. Demokrasi varmış gibi gösteriliyor. Seçimler de varmış gibi gösteriliyor. Ama fiiliyatta uygulanan doğrudan doğruya tek adam sistemi. Biz buna karşıyız. Bunun için bir araya geldik.

Bu dönem kapanıyor. Normal şartlarda, Sayın Cumhurbaşkanı’nın aday olmaması gerekirdi. Milletin reyine ihtiyaç duyuyoruz. Bu sistem böyle devam ederse Türkiye problemlerini çözemez. Bir kişi karar veriyor… Buna razı değiliz. Adalet mülkün temelidir. Adalet olmadan bir ülkede huzur olmaz. Biz iktidara geldiğimizde temel ilkemiz adaletin tesisi olacak. Yeter mi? Yetmez. Ehliyetli insanlar iş başına gelmeden olmaz.

Yolsuzluk bu milletin kendi malının, mülkünün çarçur edilmesidir. Mali problemleri çok kısa zamanda çözeriz. Sadece, şu söylediğim tavrı sergileyelim, israfı kaldıralım. Bir de bakarsınız, cebimizde, en az 300 milyarlık kaynak birikmiş. Parayı nereden bulursunuz? Emin olun şu anda kasamızdaki para bile bize yeter. Uygun ortamı oluşturduğunuz zaman dışarıdan yatırım da gelir.

'BÜROKRATLARIN BÜYÜK BİR KISMI GELİŞİMİZİ BEKLİYOR'

Bugün maalesef, iktidarla birlikte çalışan bürokraside 100 binlerce kardeşimiz var. Bunların hepsi yolsuzluğun içinde mi? Yok. Emin olun bunların büyük bir kısmı bizim gelişimizi bekliyor. Türkiye’de ciddi bir sistem değişikliğine ihtiyaç var. Nereden gelecek bu paralar? Yolsuzluk dursun, rüşvet kalksın, israf kalksın, yanlış yatırımlar kalksın; bir de kasamızda yüz milyonlar birikmeye başlamış. Şartlar değişecek.

'TOGG' UN MOTORU NEREDEN GELİYOR?'

Biz insansız hava araçlarının Türkiye’de imal edilmesine karşı çıkmayız ki? Neden onların motorları Türkiye’de yapılmıyor. Hala kendi uçağımız yok. Eskişehir’de uçak motorlarını imal ediyoruz. Sekiz ayrı tipte uçak motorumuz var. Hangisi, hangi uçakta kullanılıyor? TOGG diye bir arabamız var. Onun motoru nereden geliyor? Onu söyleyin, gizlemeyin. Daha sonra yapacağız deyin. Diyemiyorlar. Topyekûn bir seferberliğe ihtiyacımız var. Ülkemiz öyle 10 sene içinde 2-3, en fazla beş sene içinde devrim mahiyetinde yatırımlara sahne olacak.

'BU KADAR BASİTLİK OLMAZ'

Bugünkü iktidarın anlayışı ile Türkiye’nin yönetilmesi, dış politikada istikrar sağlaması mümkün değil. Kendi durumlarını bildikleri için şimdi, Millet İttifakı’nı lekelemeye çalışıyorlar. ‘Amerika’dan onay alacaksınız.’ Haydi oradan be! Ortaya bir Mutabakat Metni çıkmış. Bunun onayını Amerika vermiş, İngiltere vermiş. Bu kadar basitlik olmaz, be. Bunun içinde Amerika’ya yar olacak, İngiltere’ye, Fransa’ya; hangi madde var sen onu söyle önce. Diyor ki, ‘Ben bunu akıl edip böyle bir metni ortaya koyamadım. Bunlar koydular. Demek ki bir şeyler var.’ Adam bundan endişe ediyor.

'FARKLI YOLLARA SAPABİLMEK İÇİN BAHANE UYDURUYOR'

Fazla bir zaman kalmadı. Türkiye Cumhuriyeti siyasi hayatının en kritik seçimine gidiyoruz. Bundan önce de seçimler oldu. Bu kadar badireli bir döneme girmedik. 50’de seçim yapıldı. İnönü kaybetti, rahmetli. Ben seçimi kaybettim çekiliyorum, demiş. Her türlü yetkiye sahip olan bir kişi. Razıyım, diyor. Bugünkü iktidar diyemiyor. Bahane uyduruyor, farklı yollara sapabilmek için. Hiçbir seçimde bugün yaşadığımız gerilimi yaşamadık. Böyle bir ortamda seçime gidilmez, bu vatanseverlik değil. Siz halkın tasvip etmemesini gördüğünüz zaman, şimdiden garanti vermelisiniz Ben çekip gideceğim diyebilmelisiniz. Korkuyorlar, diyemiyorlar. Çünkü yaptıkları hatalar, haddi aştı. Bu seçimler huzur içinde yapılacak. 14 Mayıs’ta artık bugünkü iktidarın sonu gelmiş olacak. Bundan sonra da AK Parti’nin ayakta kalabilme şansını ben görmüyorum. Dağılacak. Çünkü son iki dönemde şu görüldü. Bu iktidar, menfaat kaygısı ile birbirine yapışmış insanların iktidarı. Garibanın iktidarı değil.”

KARAR