Karnede kıyas; utanç, suçluluk ve eksiklik duygusu uyandırıyor!

Karnenin anlamı, iyi anlaşılmalıdır

Karnede kıyas; utanç, suçluluk ve eksiklik duygusu uyandırıyor!


Karne Stresi ve Ebeveyn Tutumları: Çocukları Desteklemek İçin Öneriler

www.iyipsikolog.com.tr

Yoğun bir dönemi geride bırakan çocuklar karnelerini aldı. Karnenin, çocukların eğitim durumlarına dair bir geri bildirim olduğunu belirten uzmanlar, ailelerin kıyaslama yapmamaları gerektiğini vurguluyor. Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, kıyaslamanın çocukta utanç, suçluluk ve eksiklik duygularını tetiklediğini ifade ederek, ailelere çocuklarıyla nasıl iletişim kurmaları gerektiği konusunda önemli tavsiyelerde bulundu.

Karne, Hayatın Küçük Bir Yansımasıdır

Tarhan, karne ile hayat arasındaki ilişkinin doğru kurulması gerektiğini belirtiyor. Karnenin, çocuğun zihin dünyasında doğru bir değer kazanması gerektiğini vurgulayan Tarhan, “Karne, çocuğun bir dönemlik eğitim sürecinin bir geri bildirimi olarak düşünülmelidir. Bu, hem çocuk hem de aileler için bir fırsat olabilir. Karneyi analiz etmeyi öğrenmek, aslında hayatta zor şeyleri analiz etmenin küçük bir başlangıcıdır” diyor.

Karnenin Abartılmaması Gerekiyor

Tarhan, karnenin küçümsenmemesi veya abartılmaması gerektiğini belirtiyor. Karnenin, çocuğun kişiliğini değil, sadece o dönemki performansını yansıttığını hatırlatan Tarhan, “Çocuğa, karne sonuçlarından bağımsız olarak sevildiği ve değerli olduğu duygusunu vermek çok önemlidir” diyor. Karneye fazla anlam yüklenmesi durumunda çocuklar, düşük notlar aldıklarında karneyi saklama veya üzerinde oynama gibi davranışlar sergileyebilirler.

Sorumluluk Duygusu Taşıyıp Taşımadığına Dikkat Edilmeli

Karneyi değerlendirirken çocuğun sorumluluk duygusunun göz önünde bulundurulması gerektiğini belirten Tarhan, “Çocuk çalışmış ama başarılı olamamışsa, onun çabası takdir edilmeli ve ona sorumluluk duygusu kazandırmaya yönelik bir yaklaşım sergilenmelidir. Çocuk çalışmamışsa, bu durum açıkça konuşulmalı ve ona sorumluluklarını hatırlatacak şekilde rehberlik yapılmalıdır” şeklinde konuşuyor.

Olumlu Yönlerden Başlayarak Eksiklikler Konuşulmalı

Tarhan, karne döneminin çocukla olumlu bir diyalog kurmak için bir fırsat olduğunu söylüyor. Çocuğun karnesindeki iyi notlarla başlamak, ardından eksiklikleri konuşmak gerektiğini belirtiyor. “Çocuk başkalarını suçlamaya meyilli olabilir, bu durumda çocuğu suçlamak yerine özeleştiri yapmasını teşvik etmek gerekir” diye ekliyor.

Çocuğun Çabası ve Davranışları Övülmelidir

Tarhan, çocuğun çabasını övmenin, kişiliğini övmekten daha sağlıklı olduğunu vurguluyor. Çocuğun kişiliğinin övülmesi, narsistik eğilimlere yol açabilir. Bunun yerine, ebeveynlerin çocuğun davranış ve çabalarını övmesi, daha dengeli bir başarı anlayışı kazandıracaktır.

Kıyaslama Zararlıdır

En yaygın ebeveyn hatalarından birinin çocukları kıyaslamak olduğunu belirten Tarhan, bu durumun çocukta utanç, kıskançlık ve suçluluk duyguları yaratabileceğini ifade ediyor. Tarhan, çocukların kendilerini başkalarıyla kıyaslamaları yerine, kendi hedeflerine odaklanmalarının teşvik edilmesi gerektiğini belirtiyor.

Çocuklarla Doğru İletişim

Karne hakkında çocuklarla konuşurken, dürüst ve yapıcı bir dil kullanılmasının önemine dikkat çeken Tarhan, çocuklara “Sen bizim için değerlisin, bu karne senin iyi ya da kötü bir insan olduğunu göstermez, sadece performansını değerlendirir” şeklinde bir yaklaşım öneriyor.

Sonuç olarak, karne dönemi çocuklar için bir değerlendirme fırsatı olarak görülmelidir. Ebeveynler, çocuklarına sevgi ve destek sunarak, onların gelecek başarıları için zemin hazırlayabilirler.

Daha fazla bilgi için www.iyipsikolog.com.tr adresini ziyaret edebilirsiniz.